Kötü giden sezona hafta içinde Süper kupa sığdıran Beşiktaş, bir nebze olsa nefes almıştı. Sakatlıkların ve hastalıkların gölgesinde Çaykur Rizespor deplasmanına giden Beşiktaş, ligin ikinci yarısına iyi bir başlangıç yapmak istiyordu. Önder Karaveli’nin yokluğunda Halim Okta ile 3’lü savunma tercihiyle çıktı siyah-beyazlılar sahaya. Tabi bu istişare sonucunda alınmış bir karar. Beşiktaş’ın kanat beklerini düşündüğünüz zaman bu kadro yapısına uygun bir sistem aslında.
Umut Meraş ve Rosier de bu sistemi ilk yarıda oldukça iyi oynadı. Rıdvan, savunma yönünü biraz geliştirebilse, bu sistem için biçilmiş kaftan. Süper Kupa maçında aldığı süreyi iyi kullanan ve adından söz ettiren Emirhan İlkhan, bu maçta ilgi odağıydı. Genç oyuncu, oynadığı mevkiinin hakkını fazlası ile verdi. Büyük takımlarda orta sahanın önünde oynayan oyuncuların rakip ceza sahasında çokça bulunması bir elzemdir.
Tam bu tanıma uygun bir oyuncu Emirhan. Direkten dönen topu ve Baiano ile girdiği mücadelede penaltı kazandırması ilk yarı adına ciddi işlerdi. İleri uçta etkili oynayan Beşiktaş, Batshuayi’nin penaltı atmasına rağmen pozisyonları çok cömert harcaması nedeniyle farkı artıramadı. Orta sahada Josef-Necip ikilisinin dinamizmi de Rizespor’u Beşiktaş kalesine çok yaklaştırmadı. Ancak ileri uçta Batshuayi öncülüğünde yapılan cömertlikler, futbolun acımasız kuralını gözler önüne serdi. Atamayana atarlar!
Ersin’in boşa çıktığı bir yanda topta Çaykur Rizespor, Pohjanpalo ile eşitliği sağladı. Maça damga vuran Emirhan’ın golü galibiyeti getirecek derken, yine nadir gelişlerinden birinde Pohjanpalo ile golü buldu. Beşiktaş, ileri uçta çok bulup az atarken, savunmada az yakalanıp çok yiyor. Bu tezatla yukarılara tırmanmak da hayli zor. Hakem Alper Ulusoy ve VAR’daki Özgüç Türkalp ise kendi standartlarını koruyarak, Beşiktaş aleyhine maçın sonucuna direkt etki ettiler! Böyle maç yönetilmez...
