|
Kriz ve vitrin ekonomisi

Obama yeni bir kriz beklemiyormuş... Her ne kadar dünya basını Obama"nın açıklamalarını bizim giriş cümlemizle verse de, işin aslı ve Obama"nın söyledikleri aslında başka şeyler.

ABD Başkanı"nın beklemediği kriz; Ekim ayında hükümetin kepenk indirmesine neden olan borçlanma tavanıyla alakalı.

Obama, "ABD hükümetinin, krizler tarafından yönetilmeye artık bir son vermesi gerektiğini ve Ekim ayında yaşanan borçlanma tavanı krizinin Ocak ayında tekrarlanmasını beklemediğini" söylemiş.

Başkanın temennileri her siyasetçinin yaptığı gibi olumlu yöndeki söylemlere dayanıyor. Ama işin aslına bakarsanız, ABD ekonomisindeki durum hiçte parlak değil.

ABD ekonomisinin kendisi bizatihi kriz ekonomisidir...

Gerek siyaseten, gerek ekonomik anlamda ABD politikaları içsel ve dışsal krizler üzerine inşa edilmiştir.

O nedenle ABD Başkanı"nın söyledikleri bir siyasetçi söyleminden başka bir şey değildir.

Aslında bu tip söylemler ve eylemler, küresel krizle birlikte ABD"nin sıkça başvurduğu ve kendini mükemmel bir şekilde cilalayıp, ambalajlayıp pazarladığı bir tarz halini aldı.

FED"in son dönemde söylemlerle piyasaya yön vermesi ise buna en iyi örnektir.

ABD artık bir vitrin ekonomisi ve siyaseti yürütmektedir.

Bu vitrin işinin son örneğini ise yeni ABD merkez bankası başkanı olacak olan Janet Yellen"dir. Bugün Yellen"in FED başkanlığı için ABD"de Senato Bankacılık Komitesi oylama yapacak. Seçilmesine kesin közü ile bakılan Yellen piyasaların istediği bir isim.

İşin aslına bakarsanız; Bernake"den Ocak"ta görevi devralacak olan Yellen"de farklı bir şey yap/a/mayacak.

Bol para düşük (sıfır) faiz politikasına devam edeceğinin sinyalini verdiği için Yellen"i piyasalar çoktan bağrına basmış durumda.

Piyasalar istediği kadar FED başkanını bağrına bassın, uygulanan para politikaları tartışılmaya devam edilecek.

Başkan kim olursa olsun FED, tahvil alım programında kısa vadede değişikliğe gitme lüksü yok...

Yellen ya da bir başkası kim olursa olsun yeni başkan da uygulamalara kaldığı yerden devam etmek zorunda kalacak. Çünkü ABD ekonomisinin temel dengelerinde ciddi bir düzelme yok...

Piyasalar olası yeni başkan Yellen"in "yeli" ile moral bulurken, ABD ekonomisinde işler hiçte yolunda gitmiyor.

Kriz mali kesim üzerinde büyütücü etki yaparken, reel kesim ve sosyal anlamda her geçen gün biraz daha yıkıcı oluyor.

Başkan Obamacare olamıyor...

Borcu 17 trilyon dolara dayanan 314 milyon nüfuslu ABD"de istatistikî sonuçlara göre; 50 milyon kişi yoksul sayılıyor. Diğer bir ifade ile toplumda her altı kişiden biri yoksul...

ABD hükümetinden gıda yarımı alanların sayısı 47 milyona dayanmış durumda. Üstelik kriz öncesinde kamu 40 milyar dolarlık gıda yardımı yaparken, bu rakam bugün 80 milyar dolara çıkmasına rağmen yeterli gelmiyor...

ABD merkez bankasının piyasaları memnun eden tahvil alım programından kısa vadede vazgeçme lüksü yok. Uyguladığı program mükemmel bir ambalaj olarak pazarlanmaya devam edilirken, finansal kesimin şişman kedileri palazlanmaya devam ediyor.

ABD merkez bankasının tahvil alım programı ile satın almış olduğu finansal varlık stoku 3,6 trilyon dolara ulaşmış durumda. Bu rakam krizin ilk yılları olan 2009 yılında sadece 500 milyar dolardı. Aradan geçen sürede bu stok 7 kattan fazla artmış durumda.

İşin en vahim tarafı ise hâlihazırdaki 3,6 trilyon dolarlık varlık stoku, ABD milli gelirinin beşte birine denk geliyor.

O nedenle bugün seçilecek olan vitrindeki FED başkanından ziyade, ambalajın içine bakın...

10 yıl önce
Kriz ve vitrin ekonomisi
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi