Finans oligarşisi kontrol altına alınamıyor. Oligarşinin merkez üssü konumundaki ABD"de en sonunda bumerang misali, finansal lobinin kurbanı oldu.

Yıllardır tüm yerküreyi ABD merkezli olarak dar bir zümreye daha fazla kâr sağlamak adına, ateşli silah kullanmadan soyan, gasp yapan bu güruh, en sonunda kendi yuvasını da yağmaladı.

2008 yılından bu yana yaşananlar, ABD"de finansal piyasaların nasıl tehlikeli olabileceğini gösterdi.

Krizden büyük yara alan ABD, Obama yönetiminde finansal oligarşiyi dizginlemeye çalışıyor.

Mali kesimin işlemlerinde daha şeffaf olması ve alınan risklerin ülke vatandaşlarına eninde sonunda fatura edilmemesine yönelik düzenlemeler yapılmaya çalışılıyor.

Denetleyici ve düzenleyici otoritelerin finansal oligarşiye yönelik attıkları her adım lobi faaliyetleriyle sulandırılıp etkisiz kılınıyor.

Bunun son örneği ise; Volcker Kuralı olarak bilinen ve bankaların neye ne kadar yatırım yapacağına dair sınırlamalar getiren düzenlemelerdir.

Volcker Kuralı; bankaların hedge fonlar ve özel sermaye ortaklıklarına yapabilecekleri yatırımları sınırlıyor.

Dün ABD''de beş düzenleyici kurum, bankaların yaptığı riskli işlemlere sınırlamalar getiren söz konusu düzenlemeleri onayladı. Her ne kadar 2015 yılında tam anlamıyla uygulanması beklense de, 900 sayfadan oluşan düzenleme Wall Street için önemli bir "yenilgi" olarak görülüyor.

İşin aslına bakarsanız; ilgili düzenlemeleri her ne kadar birileri yenilgi olarak lanse etse de, bu tamamen Wall Street"in dezenformasyonudur.

Çünkü mali sektörde yapılan riskli işlemlerde, denetimi ele geçirmeye yönelik yapılan bu düzenlemeler, tam anlamıyla bu işlemleri sonlandıramıyor. Sadece yumuşak sınırlamalar getiriyor.

Kısacası kumar olarak nitelendirilen riskli işlemler ortadan kaldırılamıyor, Wall Street lobisinin istediği gibi sınırlandırılıyor. O kadar...

2008 finansal krizinin ardından ABD yönetiminin finans oligarşisini kontrol etmeye yönelik çabaları başladı. Bu kapsamda 2010''da yürürlüğe giren Dodd-Frank kanununun bir parçası olan Volcker Kuralı tam anlamıyla başarılı değil.

Çünkü finans oligarşisinin lobisi yine başarılı oldu.

Yeni düzenlemede bankaların piyasa yapıcı masaları yasaklardan büyük oranda muaf tutuldu.

Yani bankalar piyasa yapıcılığı altında yine terör estirmeye devam edebilecekler. Bunun nasıl olacağını ise denetimsiz serbest piyasa olgusunun tartışıldığı şu günlerde anlamak hiçte zor değil.

En önemlisi ise bankaların yabancı ülke tahvillerinde yapacakları işlemlerin de düzenlemelerin dışında tutulmasıdır. Libor ve döviz işlemlerinde yaşanan manipülasyonların bu kadar ayyuka çıktığı bir dönemde, bankaların ülke tahvilleri aracılığı ile terör estirmesinin önü de bu sayede yasal zemine oturtturulmuş oldu.

Bize gösterilen resimde; ABD merkezli finansal oligarşi kontrol alınıyormuş havası veriliyor. Ama resmi kazıdıkça, altından çıkanlardan işin aslının öyle olmadığı anlaşılıyor...