Politika üretmek yok...
Proje yok, misyon yok…
Eksen kaymış, nereye oturduğu belli değil...
Maklubeci arkadaşlar kaçmış, kalan kifayetsiz paralellerden çıt yok…
HDP kazdığı hendeklere düşmüş, beraber sallama imkanı yok…
Yakınlarda seçim yok.., olsa bile başta Kılıçdaroğlu olmak üzere seçmenin umudu yok…
Olağan ya da üstü, kurultay da yok…
Ama bol bol küfür var…
Zira gündemde kalmanın başka çaresi yok!...
“Önüne yatmış vaziyette” dedi… Çok tepki gördü… Biz özür dilemesini beklerken, o malum açıklamayı yaptı; 'Sözlükten baktım, manası öyle değil, böyle… Siz yanlış anladınız…”
Daha önce de yazmıştım, tekrarlayayım… Bir mitingde 'Ana, ana.., anan..' dedikten sonra sırıtıp, 'neyse, gerisini söylemeyeyim..' demişti… O zaman da tepki göstermiştik… Ve o yine; 'siz yanlış anladınız' demişti… Bizim içimiz fesatmış meğer!... Sözü yarıda kesip sırıtmasından mana çıkarmışız… (Açıklamasından çok da tatmin olmamıştık.., Zira bize ; 'Ana, ana.., anan…' ifadesinin sözlükteki manasını okumamıştı o zaman!...)
Biz tam; '“Önüne yatmış vaziyette' ifadesi zirvedir, bundan da fazlası olamaz…' diye düşünürken yeni bir rekor denemesi geldi…
“Altına yattılar!...”
Bu ne yahu?!... Biz yine anlamadık!... “Anladıysak da belki yanlış anlamışızdır” dedik, ve hemen koştuk, sözlüğe baktık…
“Altına etmek, altı kaval üstü şişhane, altını kapatmak, altta kalmak, altta kalanın canı çıksın, altında kalmamak, altından kalkamamak, alt etmek, altını üstüne getirmek..vs,.. var…
Ama 'Altına yatmak' yok…
Şimdi bekliyoruz bakalım, Kılıçdaroğlu 'Altına yattılar' diyerek ne demek istediğini açıklayacak mı?...
Önceki gün bizim 'Çakma Nişantaşılı'nın programına konuk olmuş Kılıçdaroğlu… Biz; 'akıllanmıştır.., alttan alır!...' diye düşündük… ( alttan almak; “sert konuşan bir kimseye yumuşak bir dil kullanmak, aşağıdan almak” Bak; TDK, Sayfa: Güncel Sözlük…)
Lakin 'Söylemlerimiz sertleşti' diyor, geri adım atmıyor… Yani yeni küfürlere hazırlıklı olmamızı söylüyor…
'Önüne yattı'dan sonra; 'altına yattı'yı gördük… Gerçi söylemediği 'yön' de kalmadı ama bir dahaki sefere 'ne tarafa yattı' diyecek, merak ediyoruz…
Neyse canım, zaten düzelir diye bir beklentimiz yok…
Yatacak yeri de yok!...
(Bak Sözlük Derunî, sayfa bilmem ne: “Yatacak yeri olmamak”: kasetle koltuğa oturup, küfürle siyaset yapan kifayetsiz siyasetçi…)
Pelin Batu birkaç gün önce Marmaray'daki teknik arızadan söz ederken geçmişten bir örnek verdi;
“Ben mesela şeyi hatırlıyorum. Hızlı tren dediler, sonra mühendisler ortaya çıktı. Hızlı tren değil, sadece biraz fazla kömür atarak hızlandırmışlardı...Dolayısıyla o da raydan çıkmıştı… “Hızlı tren” diye ama nasıl pompalamıştı!...”
Pelin 2004'teki kazadan söz ediyor…
Trene fazla kömür atıp hızlandırmışlar ve 'bak, hızlı tren yaptık' diye vatandaşı kandırmış bu hükümet…
Bu durumda;
Ya Pelin ne içmişse, biraz fazla kaçırmıştır,
Ya çok tren soygunu konulu çokça kovboy filmi seyretmiştir..,
Ya 'ortaya çıkan' o mühendislerin tren teknolojisinden haberleri yoktur..,
Ya da Pelin hiç tren görmemiştir, (Trene sadece bakmıştır!...)
Bir de seçimlerde makarna kömür dağıtılıyor diye kızıyorlardı…
Bak, kömüre karşı olanların hali ortada…
Öyle raydan çıkaracak kadar değil, azıcık kömür alsalardı beyin çalışırdı biraz!...
