|
Merkezin cazibesi

Payitahtın nimetleriyle perverde olmuş, vezir konaklarının baş konukları arasında yer almış, padişahın sadık nedimleri arasında bulunmuş şairin söylediği,

Merkezle âşina ol etme muhite rağbet

Müstağrak-ı hakikat meyl-i kenarı neyler

beyti, belki de, sırf merkezde bulunduğu için, özel bir yeteneğe sahip olmadan varlığını merkezin sağladığı avantajlara ve başta bulunanlara müdaheneye borçlu olan insanların hayatını özetlemektedir. (Biliyorum, iyimser bir gözlük takıp bu beyitle daha farklı anlamların kapısını da aralayabiliriz.)

Merkez neresi? Daha doğrusu merkezin cazibesi nereden gelmektedir? Kokuşmuşluğun kol gezdiği bir yer de olsa insanların bunu üleştiği yerin adı da merkez olur mu?! Ya da herkesin, her muhitin kendine göre bir merkezi var mı?!

Kırsal kesimden kentlere yoğun bir göçün yaşandığı bugünkü gerçekliğin aksine eskiler taşraya sadece para kazanılan yer gözüyle bakarlarmış. Taşrada yontulmamış insanlar merkezde âdâb ve erkân öğrenirmiş. Taşrada ilim ve felsefe de tahsil edilmezmiş. Yol ve yolak bilmeyen taşralılar şehrin yolunu tuttuktan sonra adam olmaya başlarmış. Savaşlarda yolgeçen hanı olan taşra vilayetler sık sık yakılıp yıkılırmış vs.

Merkezin gücü elinde tuttuğu ve bu gücü bir yaptırım olarak kullandığı günden beri terminolojimizdeki bu kavram daha bir efsunlaşarak lügatimize girmiş ve gündelik hayatımızın ta merkezinde yer almaya başlamıştır. Merkezin uzun soluğu, taşranın nefes borularını bile tıkamıştır. Taşranın yaşama hakkını adeta tekeline almıştır. Ufak bir kıpırtıya bile, ayağının altından birşeylerin kaydığı vehmiyle yaklaşmıştır. Bu da onun gerçekten temerküz (merkez tutma, merkezleşme) et(me)diğine bir işaret sayılabilir mi?

İsterseniz bu söylediklerimizi daha bir somuta indirgeyelim: Taşrada çıkan bir günlük gazete mümkün mü merkezin yüksek trajlı bir gazetesi ile yarışsın?! Merkezin desteğini arkasında hisseden büyük holdinglerin yanında, onlarla yarışan taşra kökenli holdinglerin başına gelenleri birkaç yıldır yaşamıyor muyuz? Yatırımlarda merkeze komşu olan illerin yanında doğu ve taşra vilayetlerinin içine düştüğü durumu görmüyor musunuz? Partiler adaylarını taşra örgütlerine güvenemedikleri için merkezden belirlemiyorlar mı? "Merkez partisi" olmadığı için kapatılan partiler, merkeze ayak uyduramadığı için cezalandırılmıyor mu? Merkeze göre biraz farklı düşünenler mengeneye alınmıyor mu? Bir milletvekili, merkeze rağmen cumhurbaşkanı adayı olduğu için tartaklanmadı mı?

Payitahtta gözü olanlar da gerçekten bir tokgözlülük gösterip, merkezin müntresiplerine sağladığı imkânları ve türlü türlü nimetleri bir süreliğine reddetseler, ve:

Elin köşk ü sarayından bizim tandır başı yeğdir

Elin türlü taamından bizim bulgur aşı yeğdir

deseler, merkezde sadece paylaşmak için konuşlanmış olanlar kendilerinde vehmettikleri gücün aynı şekilde varolduğuna ve devam edeceğine inanır mı dersiniz?!

24 yıl önce
Merkezin cazibesi
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’