5-6 ay önce hemşehrilerimin çoğunlukta olduğu bir sohbet ortamında siyaset konuşulurken, bir arkadaş ilginç bir olay anlatmıştı. Ekrem İmamoğlu’nun parayı ve rakıyı seven, Beylikdüzü’den beri yanında yer alan bir hemşehrimiz varmış.
Bu hemşehrimiz, 2022 başında memlekete gitmiş, çocukluk arkadaşlarıyla yemek yemiş, efkâr dağıtmış. Kafa kıyak, keyif gıcır olunca da başlamış anlatmaya. İmamoğlu’nun gelecek siyasi hesaplarından, kimlerle oturup kalktığına her şeyi anlatmış. Bu anlatılanlar için “bildiğimiz şeyler” deyip geçtim.
Arkadaş, “İlginç bir şey daha var” dedi. Meraklı gözler tekrar arkadaşa yöneldi. “İmamoğlu’nun yakın adamı hemşehrimiz, 2019 Mart seçimleri öncesinde sosyal medya hesaplarıyla ilgili dikkat çekici şeyler anlattı” dedi.
Merakla dinlemeye başladık. Seçim öncesinde sosyal medya hesaplarının daha aktif kullanılması ve daha çok kişiye ulaşılması için farklı bir çalışma içine girilmiş. “Gayet normal, bütün adaylar sosyal medyayı yoğun bir şekilde kullandı ve kullanıyor. Buradaki fark nedir” diye sordum. Fark ABD’den gelen heyetin kabiliyetiymiş.
Parayı ve rakıyı seven İmamoğlu’nun yakın adamı hemşehrimizin anlattığına göre, seçim çalışmaları sırasında ABD’den gelen heyet, İmamoğlu ve CHP’nin sosyal medya paylaşımlarının çok büyük kitleye ulaşmasını sağlamış, rakiplerinin paylaşımları ise engellenmiş, daha az kişinin görmesine neden olunmuş.
Hikâyeyi duyunca o an aklıma ABD seçimlerinde sosyal medya üzerinden müdahale edildiğine ilişkin Cambridge Analytica iddiası geldi. Yine de, o kadar da değil, diye düşündüm. Gerçi bir CHP’li sarhoşken yalan söylemez, ama yine de düşük ihtimal, şeklinde değerlendirdim duyduklarımı.
Aradan aylar geçti Elon Musk, en yaygın sosyal medya şirketi olan Twitter’ı satın aldı. Sancılı satış ve devirden sonra, Musk, Pandora’nın Kutusu’nu açtı. Elon Musk, satın aldığı Twitter’da önceki dönem yapılan pislikleri tek tek açıklamaya başladı. İlk açıklanan konu ABD seçimleri öncesinde Başkan Biden’ın sapık oğlu ile ilgili ortaya çıkan rezalete getirilen sansür oldu.
Musk, FBI’ın eski hukuk danışmanı olan Twitter’ın mevcut hukuk danışmanını kovduktan sonra ikinci bombayı patlattı.
Twitter’da belirli hesapların ve gönderilerin erişimini sınırlandığı “gizli” bir operasyon yapıldığı ortaya çıktı.
Twitter çalışanlarından oluşan ekipler, kara listeler oluşturdu. İstenmeyen tweet’lerin trend olması engellendi.
Bu sansürden en çok Cumhuriyetçiler ve muhafazakârlar etkilendi.
“Görünürlük Filtreleme” veya “VF” adı verilen yöntemle bireysel kullanıcıların aramaları engellendi. Böylelikle, belirli bir tweet’in keşfedilebilirliğinin kapsamı sınırlandı. Ayrıca bazı kullanıcıların gönderilerinin “trend” sayfasında görünmesi ve hashtag aramalarına dahil edilmesi engellendi.
Stratejik Müdahale Ekibi, Global Yükseltme Ekibi veya SRT-GET olarak adlandırılan bir yapı her gün onlarca paylaşımı sansürledi.
Twitter’de çalışan bir mühendis, “Görüş mesafesini ve bazı içeriklerin yayılımını kontrol ediyoruz. Sıradan insanlar, içeriklerin ne kadarını kontrol ettiğimizi bilmiyor» itirafında bulundu.
Elon Musk’ın bu ifşalarından sonra Türkiye’de çok kapsamlı bir araştırma başlatılmalı. Twitter üzerinden ülkemize çekilen operasyonlar var mı, seçimlere müdahale oldu mu, Türkiye’ye yönelik saldırılar sırasında neler yaşandı, ekonomiye yönelik manipülasyonlarda Twitter üzerinden yapılan paylaşımların etkisi oldu mu, sansasyon sırasında neler yapıldı? Kısıtlanan hesaplar, paylaşımlar, uygulanan sansürler bir an önce araştırılmalı.
Sahi, Sosyal Medya Yasası çıkartılırken, yeri göğü inleten, “Sansür var” diye nara atanlar vardı. Yasa çıkınca “Felaket olacak diyenler” vardı. Ne oldu onlara, Twitter el değiştirince niye sustular?.. Yoksa onlar da Musk’ın ifşa ettiği sürecin parçası mıydı?
