HDP’nin kontenjan vekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, cezaevleri ve karakollarda çıplak arama yapıldığı iddiasıyla ortaya çıktı. Malum çevrelerden de büyük destek görüyor. Peki, Gergerlioğlu gerçekten bir hak arayışı derdinde mi?
17-25 Aralık’tan beri duruşuyla kimin savunuculuğunu yaptığından şüphe duyulmayan Gergerlioğlu’nun 15 Temmuz darbe ve işgal girişiminin ardından da ileri sürdüğü iddialarla kendini gizlemese de bazı önemli kişi ve olayları saklama derdine düştüğü aşikâr.
Gergerlioğlu, 15 Temmuz’dan sonra FETÖ’nün kritik isimlerinin yakalanması halinde verecekleri çok kritik mahrem bilgi nedeniyle kaçırıldığını iddia ederek, ortalığı ayağa kaldırmaya çalıştı.
Gergerlioğlu, Yasin Ugan, Özgür Kaya, Gökhan Türkmen, Erkan Irmak ve Salim Zeybek gibi MİT mensuplarının mahrem imamlarının ortadan kaybolduğunu iddia etmişti. Ortadan kaybolduğunu ileri sürdüğü şahıslarla ilgili kamuoyu oluşturmak için onların eşlerini konuşturdu, her türlü algı operasyonlarına imza attı.
Gergerlioğlu’nun ismi verdiği ve eşi üzerinden ajitasyon yaptığı Salim Zeybek, ifadesinde bütün tezgahı gözler önüne seriyor. Zeybek’in ifadesinde Gergerlioğlu’nun kaçırıldığını ileri sürdüğü isimlerin kim oldukları ve neler yaptıkları bütün çıplaklığı ile yer alıyor.
İşte Gergerlioğlu’nun masum adamları!
FETÖ’nün MİT mahrem yapılanmasının en önemli isimlerinden birisi. 2010’da o dönem MİT mahrem sorumlusu olan Murat Karabulut ile Bülent Bişer ve Atilla Öztürk ile görüşerek MİT mahrem yapılanmasında görev almaya başladı.
FETÖ’nün MİT’teki yapılanmasını en iyi bilen isimlerden olan Zeybek, MİT imamlarını, temsilcilerini, “öğretmen” adı verilen MİT mensuplarının örgüt abilerini tek tek deşifre etti.
Gergerlioğlu’nun kaçırıldığını iddia ettiği bir diğer isim
Salim Zeybek, ifadesinde, Osman kod adlı Sunay Elmas ile 2010-2011 yıllarında MİT mahreme transfer olduğunu söyledi. Zeybek, “Elmas’ın birimin bilgi-belge anlamında kasası olduğunu biliyorum. Teşkilat içerisinden temsilcilerce elde edilen bilgi ve belgeler Sunay Elmas’a verilirdi” dedi.
Gergerlioğlu’nun kaçırıldı dediği bir başka isim
ın örgüt içi önemi konusunda Zeybek çarpıcı ifadeler kullanmış: “Bülent Bişer’in mason localarında yapılanmaya yönelik çalışma içinde olduğu dönemde ona yardımcı olarak kaydırıldığını düşünüyorum. Yasin Ugan 2017 yılında Bülent Bişer’in yurt içinde elde veri kalmasın talimatı üzerine bizlerde bulunan USB’leri toplayıp yurt dışına gönderdi.”
Gergerlioğlu’nun ilgi alanına dâhil olan bir başka mahrem imam. Zeybek, Kaya için şu bilgileri vermiş: “Şike davası/operasyonları olmadan birkaç ay önce Murat Karabulut’un “Fenerbahçe’ye büyük operasyon olacak, yönetime el konulacak” dediğini Özgür Kaya’dan duymuştum.”
Gergerlioğlu bu isimleri tesadüfen mi dillendirmiş? Bu sorunun cevabı da Zeybek’in şu ifadesinde var:
“Örgüt tarafından kendisinden haber alınamayan kişilerin ailelerinin milletvekillerine yönlendirildiğini, bu kapsamda özellikle Ömer Faruk Gergerlioğlu ve adını anımsayamadığım MST kısaltmasıyla internet üzerinden yayınlar yapan CHP milletvekiline sıkça gidildiğini biliyorum.”
FETÖ’nün en mahrem yapılanmasının deşifre olmaması için geçmişte böylesine büyük gayret sarf eden Gergerlioğlu’nun, bugünlerde çıplak arama iddialarıyla hangi çıplak gerçekleri örtmeye çalıştığı iyi araştırılmalı. Gergerlioğlu’nun ne söylediğine değil, ne yapmak istediğine odaklanılmalı.
Tabii ki hiçbir hukuksuzluğa ve insan onuruna saygısızlık yapılmasına izin verilmemeli. Gergerlioğlu’nun bu saiklerle hareket etmediğini hepimiz biliyoruz.
Dolayısıyla bu iddiaların ardında yatan plan iyi araştırılmalı.
Cezaları kesinleşip cezaevlerinde çürütülmeye terk edilen Fetullahçıların çözülmemesi için, örgüt, sıkı aramaları itibarsızlaştırıp, içeriye yeni mesajlar mı göndermek istiyor, yoksa içeride farklı bir isyan arayışı mı var? Her ihtimal göz önünde bulundurularak, tedbirler en üst düzeye çıkarılmalı. Su uyur şeytan uyumaz…
