Bir karar verecek Türkiye:
Ya büyük Türkiye hayalinin peşinden koşacağız, büyük devlet olacağız ya da Şah Fırat operasyonunu bile anlamayan ve suiistimal eden bir muhalefetin eline koz vereceğiz.
Bir karar verecek Türkiye:
Ya dünya ile rekabet eden ‘Yeni Türkiye’ olacağız ya da köhnemiş, korkular üzerine siyaset yapan, uluslararası siyaseti kavrayamayan insanlara fırsat vereceğiz.
Bir karar verecek Türkiye:
Ya uluslararası hukuktan doğan haklarını almak için sınır ötesi operasyonlar yapmaktan çekinmeyen, güçlü, cesur bir ülke olacağız ya da hayatında sınırın ötesine geçememiş, dar siyaset yapanlara alan açacağız.
Bir karar verecek Türkiye:
Ya dünya sahnesine yeniden çıkan Türkiye’ye yakışan yeni bir anayasa yapacağız ya da darbecilerin yaptığı anayasa ile ülke yönet- meye talip muhalefeti güçlendireceğiz.
Son ‘Şah Fırat’ operasyonu gösterdi ki Yeni Türkiye için büyük hedefleri ve hayalleri olanlarla, eski Türkiye’nin aktörleri ve onlara destek verenler arasında zorlu bir mücadele başlamıştır.
Dünyada hiçbir ülkede; milli ordusunu, istihbarat teşkilatını, diplomatlarını, devletini bu denli kötüleyen, bu denli tahrip etmeye çalışan insanlar yoktur. Muhalefet etmenin, eleştirmenin ve muhalif olmanın bir seviyesi ve sınırı vardır. Türkiye, kendi bölgesinde ateş çemberinin içinde mücadele verirken, kendi evinin içini yakmaya kalkan, gözünü kin ve nefret bürümüş, ihanet edecek noktaya gelmiş bir kötülük koalisyonu var aramızda.
İşte bu yüzden önümüzdeki seçimler tarihi bir dönemeçtir.
Artık ayağımızda pranga olan ve ülkenin büyümesini engelleyen bir Anayasa’dan kurtulmanın vakti geldi. Artık dünyayı ve değişen Türkiye’yi anlamayan muhalefete hak ettiği tarihi ders vermenin vakti geldi.
Türkiye’de karanlık odakların kontrol ettiği paralel örgütlerin, tarih öncesinde kalmış sol ideolojileri savunanların, ırkçı partilerin ve kirli ilişkilere girmiş muhalefetin ve yabancı sermayenin ortaklaşa kurduğu bir kötülük koalisyonu var. Düşünün ki bu koalisyon, Şah Fırat operasyonunda neredeyse Suriye ve İran’la aynı dili kullanarak Türkiye Cumhuriyeti'ni eleştiriyor. Allah korusun, bu muhalefetin iktidarda olduğunu varsayın. Suriye’de, Irak’ta, Ortadoğu’da nelerin başımıza geleceğini düşünün.
Bu zihniyetteki bir koalisyonun daralttığı ve küçülttüğü bir Türkiye dünyada asla hayat bulamaz.
Kötülük koalisyonunun üç hedefi var.
1. Seçimler öncesi kaos ve terörle ülkede gerilim yaratmak ve sandığı etkilemek.
2. Çözüm sürecini ne pahasına olursa olsun akamete uğratmak.
3. Ak Parti içinde Erdoğan/Davutoğlu/Gül bölünmesi meydana getirmek.
Tarihi bir seçim geliyor bu yüzden ve Türkiye bir karar verecek:
Ya Yeni Türkiye tarih sahnesindeki çıkışını sürdürecek ya da kötülük koalisyonu kazanacak.
