|
Albayrak’ın 2019 değerlendirmesi ve ekonomide dönüşüm stratejisi

Geçtiğimiz Pazartesi günü Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, gazeteciler ve ekonomistlerle 2019 yılına ilişkin bir değerlendirme toplantısı gerçekleştirdi. Son bir yıla ilişkin kısa bir bilgilendirme yapan Albayrak, sonrasında soru-cevap kısmında merak edilen alanlarda çok net açıklamalar yaptı.

ALBAYRAK: “EKONOMİ GÜVENLİĞİ, MİLLİ GÜVENLİK MESELESİDİR.”
Toplantı katılımcılarından birisi olarak benim en çok önemsediğim ifadelerden birisi Albayrak’ın
“Ekonomi güvenliği, milli güvenlik meselesidir”
yaklaşımıydı. Bu pek çok açıdan büyük önem arz ediyor. Çünkü 2018 Ağustos’undaki kur atağının ardından alınan tedbirler ve hayata geçirilen pek çok uygulamanın rastgele şeyler olmadığı belli bir sistematik kapsamında düşünüldüğünün de ispatı niteliğini taşıyor. Zira 2018 Ağustos’undan sonra da meydana gelen iki atağın da piyasayı bozulmadan önlenmesini bu kapsamda ele almak gerekiyor.
ALBAYRAK: KUR HEDEFİMİZ YOK,TL REKABETÇİ OLMALI
Dış politik risklerden minimum seviyede etkilenecek bir finansal mimari tasarladıklarını ifade eden Albayrak’ın önemli açıklamalarından bir tanesi de asla bir kur hedeflerinin olmadığı ve TL’nin ihracatı destekleyecek, ithalatı kısacak şekilde
rekabetçi bir seviyede
olması gerektiğiydi. Buna ilave olarak cari açığı kapatacak alanlardaki stratejik yatırımlarda Varlık Fonu’nu daha aktif göreceğimiz bir dönem bizi bekliyor. Bu alanda Albayrak’ın yeni yaklaşımlarından birisi de şu: döviz kazandırıcı işlemlere sunulan avantajların döviz kaybettirmeyici işlemlere de sağlanması.
İNCE AYAR DÖNEMİ
Albayrak, ekonomide bundan sonrasının
“ince ayar”
dönemi olduğunun altını çizdi. Bu kapsamda tüm gelişmelerin anlık olarak takip edildiği ve sorun oluşturması muhtemel alanlara hemen müdahale edildiğini belirtti. Örneğin kredi büyümesinin tüketim tarafında ithalatı artırıcı bir etki göstermemesi için anlık olarak tüm gelişmelerin takip edildiği ve gerekli politika araçları ile önlemlerin alındığını söyledi. Elbette Albayrak’ın da ifade ettiği üzere ertelenmiş bazı tüketim harcamaları bu dönemde yapılacak. Ancak bu tüketimlerin cari açığı artırıp kalıcı etki bırakmayacak şekilde önlem mekanizmaları kapsamında izlendiğini duymak oldukça güven vericiydi.
BANKACILIK STRATEJİK SEKTÖR
Ekonomi güvenliği kapsamında ele alındığında bankacılık sektörünün stratejik bir öneme sahip olduğunu biliyoruz. Albayrak da konuya bu şekilde yaklaştıklarını ifade etti. Ancak kendisinin il gezilerinde ekonomide en çok şikayeti bankalarla ilgili aldıklarını da sözlerine ilave etti. Sürekli okuyucularımın hatırlayacağı üzere ben Türkiye’de bankacılığın işleyişini şu şekilde ifade ederim:
“yüksek faiz, kısa vade, orantısız teminat.”
Bu bakımdan özellikle teminata konu gayrimenkullerin değerlemeleri başta olmak üzere bankaların bu alanda izlediği politikalara düzenleme ve denetleyici mekanizmaların bir standart ve etkin denetim getirmesi gerektiği hususunu sürekli hatırlatırım. Bu sadece şirketlerin işine yarayan bir durum değil aynı zamanda finansal sistemin güvenli bir şekilde işlemesi bakımından olmazsa olmaz bir ihtiyaç. Albayrak’ın satır aralarında verdiği mesajlardan bu alanda bir düzenlemenin yolda olduğunu öngörebiliriz ki bu reel sektöre derin bir nefes aldırmaya yetecek bir düzenleme olur.
2019’DA ÖZEL BANKALAR
İYİ BİR SINAV VERMEDİ
Gelelim özel bankalara. Bugün bankacılık sektörünün sorunlu kredi oranı yüzde 5,7 civarında. Bu rakam 2019’un ilk 9 ayında kamu bankalarında yüzde 3,1. Yine aynı dönemde yerli özellerde 6,2 iken yabancı sermayeli bankalarda 6,8. Oysa Hazine garantili Kredi Garanti Fonu kefaleti ile kullandırılan kredilerde şu an sorunlu kredi oranı sadece yüzde 2,2. Demek ki burada gözden geçirilmesi gereken bir strateji hatası var. Dahası özel bankaların piyasaya kredi vermekten imtina ettiği bir dönemi de hep beraber yaşadık. İşte tüm bunları hatırlatıp
“Bu alanda bir düzenleme olacak mı?
” diye sorduğumda Albayrak; “Piyasa mekanizması içinde gerekli tedbirler alınıyor. Ancak 2019’da özel bankalar iyi bir sınav vermedi. Hatta bazı durumlarda ticaret ahlakının dışında hareketler gördük” dedi.

4 saate yakın süren toplantıda pek çok başlık ele alındı. Hepsi benim yazdıklarımdan ibaret değil. Elbette cari sorunlara ilişkin alınan tedbirler büyük önem arz ediyor. Ancak bir akademisyen olarak beni heyecanlandıran şey; Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın güvenlik paradigmasındaki değişimi okuyarak ekonomi güvenliği kapsamında attığı stratejik adımlara ek olarak Albayrak’ın günlük politikaların yerine bütünleşik manada değişim ve dönüşümden bahsederek; kurumsal, para ve maliye politikalarının senkronize olduğu stratejik bir yaklaşımı anlatıyor olmasıydı.

#Berat Albayrak
#Hazine ve Maliye Bakanlığı
#Varlık Fonu
4 yıl önce
Albayrak’ın 2019 değerlendirmesi ve ekonomide dönüşüm stratejisi
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!
Enerjide bağımsız olmak
Târihin doğru yerinde durmak