Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak geçtiğimiz Cuma günü Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde ekonomistler ve akademisyenlerle bir araya geldi. Benim de katılımcı olduğum toplantıda Türkiye ekonomisindeki son dönem gelişmeler ele alındı. Toplantının başında kısa bir değerlendirme yapan Albayrak sonrasında katılımcıların sorularını yanıtladı.
Toplantı başlangıcındaki değerlendirmesinde Albayrak, küresel ekonominin oldukça enteresan bir dönemden geçtiğini ve daha önce hiç görülmeyen bir şekilde tecrübe edilmemiş konuların gündeme geldiğini ifade etti. Türkiye’nin böyle bir dönemi her türlü belirsiz koşula rağmen pek çok alanda pozitif ayrışarak geçirdiğini ve normalleşme sürecine de bu avantajla girdiğini belirtti. İktisadi faaliyetlerin her alanında yaşanan ekonomik etkilere bir tanımlama yapmak gerekirse bunun “büyük durağanlık-duruş” olabileceğini söyledi. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin sağladığı hızlı karar alma gücüne vurgu yapan Albayrak tüm finansal mimarinin alt yapısının finansal güvenliği de önceleyerek güçlendirileceği bir döneme girildiğinin altını çizdi.
2018’deki spekülatif kur atağının ardından hızlı bir toparlanma sürecine girildiğini ifade eden Albayrak 2020 yılına başlarken öncü göstergelerin ve verilerin çok iyi olduğunu ancak Covid-19 pandemisi ile birlikte önceki tahminlerin revize edilmesi gerektiğini belirtti. Dünyanın en önemli iki sorununun büyüme ve borç olduğunu belirten Albayrak, Türkiye’nin bu iki alanda da pozitif ayrıştığını ifade etti.
Albayrak, normalleşme sürecine Türkiye’nin enflasyon, faiz ve kur denkleminde kontrolü kaybetmeden girdiğinin altını çizdi. Özellikle faiz konusunda atılan adımlarla reel sektörün güçleneceğini belirten Albayrak, Dolarizasyonun tersine döneceği bir dönemin başlayacağını söyledi.
Mart, Nisan ve Mayıs ayının yıkıcı etkilerini bertaraf edecek şekilde tüm paydaşların katılımı ile İstihdam Kalkanı adının verilebileceği bir paketin yolda olduğunun altını çizen Albayrak Türkiye’nin işsizlik konusunda atması gereken adımları tüm alanlarda atacağını belirtti. İktisadi faaliyetleri sektör sektör yakından takip ettiklerini, her ne kadar vergi affı konusuna sıcak bakmasa da ihtiyaç halinde sektör bazında af olarak algılanmayacak şekilde vergi indirimine ilişkin değerlendirmeler yapılabileceğini ifade etti.
Küresel tedarik zincirlerinde yaşanan değişim neticesinde Türkiye’nin giderek daha önemli bir lokasyon olduğunu belirten Albayrak dünyadaki önemli markaların Türkiye’de üretim üssü kurma yönündeki görüşmelere başlandığını ve zamanı gelince bu konuda kapsamlı bir açıklama yapılacağını ifade etti. Türkiye’nin bu dönemde oldukça ciddi avantajları olduğunu ve bu potansiyelin realize edilmesi için tüm paydaşlarla işbirliği içinde hareket edileceğinin altını çizdi.
Son dönemde özellikle altın ve döviz alım-satımında Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi’nin (BSMV) yeniden düzenlenmesinin ardından getirilen “Tobin Vergisi” ve” sermaye kontrolü” eleştirine cevap veren Albayrak, bağımsız bir ülkenin parasını koruyacağını ve dünyanın her yerinde suç olan manipülasyonlara izin verilmeyeceğini ifade etti. Diğer yandan Türk Lirası varlıkların daha cazip olması için gerekli adımların atılacağını ancak hem yurtiçi yerleşiklerin hem de yabancı yatırımcıların korunması sorumluluğu kapsamında manipülasyonlara ilişkin düzenlemelere devam edileceğini belirtti. Albayrak, “Bizim birinci derecede sorumluluğumuz finansal güvenlik ise bu alanda hukuki çerçevede piyasa ile kavga etmeden adımlar atacağız.” dedi.
