|
Pandeminin en kârlısı bankalar
Köşe yazılarımı takip edenlerin hatırlayacağı üzere sık sık Türkiye’deki bankacılık anlayışını eleştiririm. Zira Türkiye’deki bankacılık, pek çok alanda örnek alınan Batı’daki muadillerinin işlevinden ve faydasından çok uzak bir şekilde
“yüksek faiz, kısa vade ve orantısız teminat”
şeklinde işlemektedir. Üstüne üstelik bizim bankalarımız ekonomi daralırken, büyürken, pandemi varken ve pandemi yokken kısacası her durumda kârlılığını artırmayı başarır.
BANKALARIN 2020’DEKİ KÂRLARI NE OLDU?

Aşağıdaki grafikte yıllar itibariyle bankacılık sektörünün kârlarını ve takipteki alacaklarının toplam nakdi kredilerine oranını görebilirsiniz.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu verilerine göre 2020 yılı bankaların yılı olmuşa benziyor. Zira 2020 yılı genelinde bankacılık sektörünün kârı bir önceki yıla oranla yüzde 22,2 artışla 59,9 milyar TL olarak gerçekleşmiş. Yanlış okumadınız. Yüzde 22,2. Şöyle bir düşünün başka hangi sektör bir yılda bu kadar büyük bir kâr elde edebilir?

Öte yandan bankaların 2020 yılındaki takipteki alacaklarının toplam nakdi kredilere oranı yüzde 4,06 olmuş. Bu oran bir önceki yıl yüzde 5,36’ydı. Bu oran herkesin çok yakından takip ettiği bir orandır. Çünkü kredilerin geri dönüşündeki riskin ölçüldüğü en temel göstergelerin başında gelir. Bu açıdan bakıldığında pandeminin hakim olduğu 2020 yılında kullandırılan kredilerin bir bölümü ile bankaların alacak risklerini de minimize ettiğini görüyoruz. Yani pandemi bankalara yaramış.

BANKACILIK KAMUSAL BİR GÖREVDİR

Her zaman vurguladığım üzere bankaların kâr etmesine karşı değiliz. Elbette bir anonim şirket olarak bankaların kâr motivasyonu ile çalışması gerekiyor. Öte yandan şu gerçeği de unutmamak lazım; bankalara mevduat toplama ve kredi verme imtiyazının verilmesinin nedeni bankaların kamusal bir görevi yerine getiriyor olmasıdır. Bu yüzden bankaların bu görevi yerine getirirken izledikleri politikalar eğer çiftçiyi, esnafı, sanayiciyi ve ihracatçıyı zor durumda bırakacak şekilde olursa bu eleştirilmesi gereken bir durumdur. Bankalar ve yöneticileri farklı rasyoları ve verileri bahane ederek bu eleştirilere kulak tıkamak yerine söz konusu eleştiriler üzerinden politikalarını gözden geçirirlerse ekonominin gerçekleri ile örtüşecek uygulamaların ekonomideki tüm aktörlerin yararına olacağı aşikardır.

#Pandemi
3 yıl önce
Pandeminin en kârlısı bankalar
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset