|
Reel faiz getirisi meselesi
Ekonomi medyasını takip edenlerin bildiği üzere Türkiye ekonomisinde bir süreden bu yana bir
“reel faiz”
tartışması vardı. Kimi yorumcular Türkiye’nin politika faizine oranla enflasyonun daha yüksek olduğunu ifade ediyor, politika faizinin üzerinde
“makul bir reel faiz”
verilmesi gerektiğini belirtiyordu. Öte yandan her ne kadar politika faizi yüzde 10,25 olsa da tasarruf sahiplerinin TL mevduatlarına bankalardan aldığı faiz oranı enflasyonun üstündeydi. Her neyse. Biz son duruma bakalım. Yani Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun (PPK) politika faizini yüzde 15’e yükselttiğinde ortaya çıkan son durum.
GERÇEKLEŞEN ENFLASYON, BEKLENEN ENFLASYON

Yerleşik iktisadi literatürde reel faiz getirisi iki şekilde hesaplanıyor. İlki politika faizinden gerçekleşen enflasyonun çıkarılması ile ikincisi de politika faizinden beklenen enflasyonun çıkarılması ile elde ediliyor. Son rakamlara bakalım. Politika faizi yüzde 15. Ekim ayı enflasyonu yüzde 11,89. Demek ki gerçekleşen enflasyona göre reel faiz getirisi yüzde 3,11.

Peki beklenen enflasyona göre reel faiz getirisi ne? Merkez Bankası’nın beklenti anketi istatistiklerine göre yıl sonu için enflasyon beklentisi yüzde 12,47 ve 12 ay sonrası enflasyon beklentisi ise yüzde 10,77. O halde yıl sonu beklentisine göre reel faiz getirisi yüzde 2,53 iken 12 ay sonrası beklentiye göre getiri yüzde 4,23.

Açıkçası bu verilerle Türkiye’nin reel faiz getirisi tartışmasının tamamen bitmesi gerekiyor.
Zira bu rakamlar maalesef gelişmekte olan ekonomilerdeki hemen hemen en yüksek rakamlar.
Diğer yandan kısmi kapatmalar yeniden devrede, talepte düşüş bekleniyor ve ekonomi potansiyelinin altında çalışıyor. Tüm bunlar enflasyonu aşağı yönlü baskılayacak gelişmeler anlamına geliyor. Eğer mesele sadece reel getiri ise bundan sonrasında faiz artışına ilişkin söylemlerin bir dayanağının kalmadığı görülüyor.

BEKLENTİ ANKETİNDEKİ RAKAMLARA GÜVENEBİLİR MİYİZ?

Ben reel getiri tartışmasının artık kapanacağını düşünürken bu rakamları sosyal medya hesabımda paylaştığımda beklenti anketlerindeki rakamlara ilişkin bazı eleştiriler geldi. O zaman yine Merkez Bankası’ndan çıkan bir çalışmaya başvuralım. Çalışmaya imza atan isimlerden birisi ekonomi dünyasının yakından bildiği Merkez Bankası eski başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara. Oldukça detaylı bir şekilde hazırlandığı görülen ve 2019 Mayıs’ında yayınlanan “Measuring Inflation Uncertainty in Turkey” çalışmasının bulgularına göre; piyasada fiyatlanan enflasyon beklentileri ile anket sonuçları birbirleri ile uyumlu görünüyor. Yine aynı çalışmada ortaya çıkan uyumsuzlukların sebebi olarak da ülke risk primi ve enflasyondaki sürprizler belirtiliyor.

#Reel faiz
3 yıl önce
Reel faiz getirisi meselesi
105 yıl sonra yeniden seferberlik
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!