|
Türk Devletleri Teşkilatı’nın ekonomik ayağı güçlenmeli!

Geçtiğimiz hafta Türk tarihi açısından oldukça önemli bir gelişme yaşandı. İstanbul’da gerçekleştirilen zirvede Türk Konseyi’nin adı “Türk Devletleri Teşkilatı” olarak değiştirildi. Türkiye’nin ev sahipliği yaptığı zirveye Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlık ederken, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Türkmenistan Cumhurbaşkanı Gurbangulu Berdimuhamedov, Macaristan Başbakanı Viktor Orban ve Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreteri Bağdat Amreyev de zirveye katılım sağladı.

ERDOĞAN’IN VİZYONU

Türkiye’nin bölgesinde ve bölgesine yakın coğrafyasındaki etkinliği gün geçtikçe artıyor. Elbette bu durumun siyasi, sosyolojik ve ekonomik altyapısı var. Değerli dostum ve Türk dünyasındaki gelişmeleri en iyi tahlil eden uzmanlardan birisi olan Sevil Nuriyeva İsmayılov, “Türk Devletleri Teşkilatı” konusunu ele aldığı yazısında bu durumu şöyle izah ediyor: “Türkiye’nin ve özellikle Başkan Erdoğan’ın vizyonu herkesi etkiledi. Coğrafyanın sosyolojisini, kamuoyunu, siyasi dilini, tarihsel sürece bakış açısını hepsini kökünden etkiledi.”

TEŞKİLAT’IN KISA TARİHİ

Türk Konseyi’nin ilk zirvesi 2011’de Almatı’da yapılmıştı. İlk teması “Ekonomik ve Ticari İşbirliği” olarak belirlenmişti. Ardından “Eğitim, Bilim ve Kültürel İşbirliği”, “Ulaştırma”, “Turizm”, “Medya Enformasyon”, “Gençlik ve Ulusal Sporlar” ve “KOBİ’lerin Desteklenmesi” temaları ile toplamda 7 zirve gerçekleştirildi. İstanbul’da yapılan son zirvenin teması ise “Dijital Çağda Yeşil Teknolojiler ve Akıllı Şehirler” oldu.

SIRADA EKONOMİ OLMALI

Türk Devletleri Teşkilatı özelinde konuya bakarsak Türk dünyasının tarih, kültür ve gönül birlikteliğinin ne denli güçlü bağlara sahip olduğunu görürüz. Ancak çeşitli sebeplerle konunun ekonomi boyutunun her zaman arka planda kaldığını biliyoruz. Aşağıdaki tabloda detaylarını görmek mümkün ancak kısaca ekonomik ilişkilerdeki durum şu şekilde; Türk Devletleri Teşkilatı’ndaki ülkelerin Türkiye’nin toplam dış ticaretindeki payı sadece %3,17. Bu oranın artırılması gerekiyor. Elbette buna katkı sağlayacak gelişmelerin de eli kulağında. Bunlardan birisi de Zengezur Koridoru’nun açılması.

ZENGEZUR KORİDORU’NUN ÖNEMİ

Ermenistan’ın işgali ve bazı bölge ülkelerinin desteği ile kapalı olan ve güvenliği geçmişte bir türlü sağlanamayan kimi kaynaklarda da Nahcivan Koridoru olarak tanımlanan Zengezur Koridoru ile ilgili önemli gelişmeler yaşanıyor. Azerbaycan’ın Karabağ Zaferi’nin ardından oluşan siyasi iklimle beraber açılacak koridor Türk Dünyası ile Türkiye’yi daha hızlı, daha güvenli ve daha az maliyetli bir şekilde birbirine bağlayacak. Elbette bunun ekonomik ilişkiler üzerinde olumlu katkı sağlayacağı aşikar.

#Türk Devletleri Teşkilatı
#Azerbaycan
#İlham Aliyev
#ZENGEZUR
2 yıl önce
Türk Devletleri Teşkilatı’nın ekonomik ayağı güçlenmeli!
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!
Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma operasyonu…
Riyakâr Bey ile ‘Yamyam’ Biraderler