Pakistan''da Başbakan Yusuf Rıza Geylani''nin başbakanlıktan yargı kararıyla azledilmesi sürecinin kökleri 5 Ekim 2007''de o dönem Devlet Başkanı Perviz Müşerref tarafından yürürlüğe konulan Ulusal Uzlaşı Kararnamesi''ne kadar geri gidiyor.

Söz konusu kararname ile içerisinde Binezir Butto ve eşi Asıf Ali Zerdari''nin de olduğu rüşvet, yolsuzluk, zimmete para geçirme, kara para aklama, adam öldürme ve terörizm ile suçlanan politikacı, siyasi parti mensubu ve bürokratlardan oluşan birçok kişiye af sağlanmıştı. Af 1 Ocak 1986-12 Ekim 1999 arası, yani Ziyaülhak ile Müşerref dönemi askeri yönetimler arası tarih dilimini kapsıyordu.

Kararnamenin yayınlanmasının özünde Perviz Müşerref''in yabancı ülkeler arabuluculuğunda Binezir Butto ile "uzlaşması" ve sürgünden ülkeye geri dönmesini sağlama çabası vardı.

Ancak kararname önünde büyük bir engel vardı: Başsavcı İftihar Muhammed Çuhedri. Çuhedri 12 Ekim 2007''de kararnamenin yürürlüğünü durdurdu. Buna karşılık Perviz Müşerref anayasayı feshedip Çuhedri''yi de görevden aldı. Başsavcılık görevine atanan Abdulhamit Dogar 27 Şubat 2008''de kararnameyi yeniden yürürlüğe koydu.

Nitekim kararname sonrasında Binezir Butto ülkeye döndü ama dönüşünden yaklaşık iki ay sonra bir suikasta kurban gitti. Kendisinden sonra partisi iktidara geldi eşi Asıf Ali Zerdari devlet başkanlığı koltuğuna oturdu.

Pakistan Yüksek Mahkemesi''nin Ulusal Uzlaşı Kararnamesi''ni 16 Aralık 2009 yılında anayasaya aykırı bulmasıyla Pakistan büyük bir siyasi krizin içine düştü.

Nasıl düşmesin ki? Devlet Başkanı Asıf Ali Zerdari başta devlet ve hükümetin önde gelen birçok şahsiyeti açısından kararname ile iptal edilen tüm davalar yeniden gündeme geldi.

Dahası Yüksek Mahkeme hükümetten kararnamenin iptal edilmesi sonrasında yeniden gündeme gelen davalarla ilgili gereğini yapmasını istedi.

İşte Pakistan Başbakanı için sonun başlangıcı böyle başladı: Davalar içerisinde en önemlisi olan Devlet Başkanı Asıf Ali Zerdari ile ilgili mahkeme kararının gereğini yapması bir yerde bindiği dalı kesmesi manasına geliyordu.

Başbakan Geylani mahkeme talebini sümen altı etmeyi tercih etti.

Aradan yıllar geçmesine rağmen hükümet parmağını bile kımıldatmayınca kıyamet koptu: Yüksek Mahkeme başbakana "mahkemeyi aşağılama" suçlamasıyla 19 Ocak 2012''de mahkemede bizzat hazır olma celbi yolladı.

Son darbeyi de 26 Nisan 2012 de vurdu: Başbakan mahkeme tarafından "mahkemeyi küçük görme -aşağılama" suçlamasıyla mahkûm edildi ama makamına saygı olarak 30 saniye ayakta bekletilerek cezası sembolik olarak infaz edilmiş oldu.

Ceza sembolik ama etkisi büyüktü: Geylani''nin hem başbakanlık ve hem de milletvekilliği düşecekti. Hem başbakan ve hem de parlamento başkanı ayak sürüdü ve başbakanlık ve milletvekilliğinin düşmediğini iddia ederek görevine devam etti.

Buna prim vermeyen Yüksek Mahkeme yeni bir kararla başbakanın mahkûmiyeti dolayısıyla ehliyetini kaybettiğini söyleyip Yüksek Seçim Kurulu''na gereğini yapmasını söyledi ve netice olarak Geylani''nin hem başbakanlığı ve hem de milletvekilliği düştü.

Geylani bir yerde kendisini genelde partisi özelde de Asıf Ali Zerdari için feda etmiş oldu.

Pakistan hemen yeni bir başbakan seçerek siyasi krize mahal vermedi ama önemli olan bundan sonrası; Yeni başbakan mahkeme kararını uygularsa devlet başkanı sıkıntıya düşecek, uygulamazsa Geylani gibi kendisini mahkeme karşısında bulacak.

Pakistan askeri darbeler ülkesi olarak bilinir ama bu sefer darbe yargıdan geldi ama temizlenmeye yönelik yani beyaz bir darbe idi.