Salgın dönemini en zor yıllar diye tanımlayan, politik istikrarsızlık, yorgun ve yaşlı iş gücü, Güney Avrupa ülkelerindeki aşırı borçluluk ve yıllardır süre gelen genişlemeci para politikalarını nasıl sona erdireceğine dair çıkış bulamayan Avrupa için ABD ve İngiltere’nin başına ördüğü savaş çorabı bardağı taşıran son damla oldu.
Avro bölgesinin tartışmasız ekonomik ve politik lideri Almanya, ucuz enerjiye dayalı ihracat odaklı ekonomisi, küresel arenada yaşanan lokalizasyon ve enerji fiyatlarında on katın üzerine çıkan fiyatlarla baş edemez durumu geldi. İşte Avro’nun
ve Avrupa’nın halini bu tablo özetliyor.
Avrupa’nın gösterge elektrik fiyatı pazartesi günü yüzde 25’ten fazla artarak ilk kez megavat saat başına 700 avroyu geçti.
2023 teslimatlı elektriğin fiyatı böylece son beş yılın mevsimsel ortalamasının 14 katına ulaşmış oldu.
Bu artışın temelinde Rusya’nın Kuzey Akım hattı ile gönderdiği gazın tedariğinde her an sorun yaratabilmesi yatmakta.
Almanya’da gaz ve elektrik fiyatlarında artış ivmesi devam ederken, ülkede farklı enerji kaynaklarına yönelik arayışlar da devam ediyor
Almanya’da Başbakan Scholz ülkelerinin Rusya’dan gerçekleştirdiği doğalgaz ithalatını bu kış tamamen ikame edemeyebileceğini açıkladı.
Almanya enerji krizi nedeniyle, bu yıl tamamen sona erdirilmesi planlanan nükleer santralleri tam tersine yüksek kapasite ile yeniden canlandırmanın seçenekler arasında olduğunu belirtti.
Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) Başkanı Robin Brooks, ağustos öncü PMI verileri sonrası yaptığı açıklamada Almanya ve İtalya gibi ekonomilerin 2008 krizinden daha kötü bir durumda olduğunu ifade etti.
IIF Başkanı Brooks, Twitter’dan
PMI verileri sonrası Almanya ve İtalya ekonomilerine ilişkin PMI verileri ve gelecek dönem siparişlerinin stoklarla arasındaki farkını gösteren grafiklerle birlikte yaptığı açıklamada
“Küresel resesyon geliyor. Almanya’da ve İtalya’da gelecek döneme ilişkin siparişlerden stokların çıkartılması yoluyla hesaplanan ölçüt şimdiden 2008 krizindeki kadar kötü. Ve bu veriler enerji fiyatlarındaki son yükselişleri henüz yansıtmıyor. Euro Bölgesi derin bir resesyona giriyor”
ifadelerini kullandı.
; 2010 yılında itibaren Doğu Akdeniz’de bulunan doğal gaz rezervleri kıta Avrupası’nın ihtiyacını karşılayabilecek özellik arz etmektedir.
Milyarlarca metreküp Doğu Akdeniz gazının sırf “Erdoğan karşıtlığı” nedeniyle saçma sapan güzergahlar ile Avrupa’ya taşınma planları yapıldı.
Hiçbiri ekonomik olmayan bu güzergahlara Mavi Vatan stratejisi çerçevesinde karşıt oldukları Erdoğan da ülkesinin menfaatlerini korumak amacıyla adımlar attı
. Ve Erdoğan başardı, Türkiye’siz bir denklemin var olamayacağını dikte etti, ikna etti.
“Erdoğan karşıtlığı” bir hastalık!
Velhasıl Erdoğan’ı iktidardan düşüreceğiz derken, keser döndü, sap döndü, gün geldi hesap döndü.
Erdoğan’ın karşındaki tüm liderler gitti, Erdoğan halen ayakta. Avrupa kışı soğukta geçirecek, sanayisi duracak, sosyolojik problemler yaşayacak!
Erdoğan’lı Türkiye ise üretim rekorları kıracak, yazın klima, kışın ısıtıcıları çalıştırıp turistleri ağırlayacak ve Türkiye kazanacak…
Tek uzlaştıkları konu “Erdoğan karşıtlığı” olan 6+1 masasının da sonu bu şekilde hüsran olmayacak da ne olacak!
