|
Kan siyasetinden vazgeçiniz
HDP Eş Başkanı paralelcilerin yayın organı üzerinden tehditler savuruyor.

Özetle dediği şu: “İç güvenlik paketi çıkarsa sokakları harekete geçiririz.”

Başbakanımız Davutoğlu haklı olarak uyardı:

“Şehirleri kan gölüne çevireceklerini söylüyorlarsa bundan sonra dökülecek her damla kandan Demirtaş sorumludur.”

HDP adına Başbakanımız’a cevap veren İmralı heyetinden biri Başbakanımız’ın sözlerini çarpıtma yoluna gitmek yetmiyormuş gibi paralel yapının da avukatlığına soyunuyor.

Başbakanımız’ın 6-7 Ekim olaylarında paralel yapının nasıl sabotajlara yöneldiğine dair yaptığı vurgunun anlam ve önemini kavramayan o HDP’li sözcü, “Paralel yapı diye bir suç örgütü varsa hukuk yoluyla ispatlayın!” türünden laflarla paralel yapıya arka çıkıyor ne hikmetse.

Bu bile HDP’nin nasıl paralel yapıyla irtibatlı kılınarak AK Parti düşmanı bir konuma kimler eliyle yerleştirildiğine bir örnektir.

HDP’nin sokakları terörize eden siyasetinin AK Parti hükümetini köşeye sıkıştırmak için gerekli olduğuna inanan paralel yapının nasıl HDP’yi cici göstermeye çalıştığına tanık olmak bizi şaşırtmıyor elbet.

Bazen kimi örgütler birbirinin hasmı gibi görünürler, ama onların iplerini ellerinde tutan daha üst bir aklın marifetiyle aynı ortak düşmana karşı birlikte harekete geçirilirler.

Paralel yapı ile PKK/HDP işbirliğinin böyle bir boyutu var işte.

Ortak düşman belli: AK Parti Hükümeti.

AK Parti’yi siyaseten zayıflatacak ve AK Parti Hükümeti’nin devrilmesini sağlayacak her adım bu hasım kardeşler için arzulanan bir şeydir.

Paralel yapının çözüm sürecini sabote etmek için üslendiği rol biliniyor.

Hala televizyonlarında bilmem ne tepe dizileriyle nasıl PKK/HDP düşmanlığını işlemeye devam ettikleri de.

KCK operasyonlarının bir proje olarak nerede hazırlandığı da artık sır değil.

Aynı paralel yapı bugün HDP Eş Başkanı’na kucak açıyor.

Paralel yapı sözcülerinden biri kendi yandaşlarının bölgede AK Parti’ye karşı HDP’ye oy verdiğini saklama gereği duymuyor.

İlginçtir, yakın geçmişte sabah akşam bölgede Fetullahçı yapılanmayı kendileri için tehdit olarak gören PKK/HDP canibi şimdilerde paralel yapı hakkında tek kelime laf etmiyor. Bugün de kalkıp paralel yapı diye bir suç örgütü varsa gösterin diye paralelcilerin ağzıyla laflar ediyorlar.

6-7 Ekim olaylarında paralel yapıya mensup emniyet mensuplarının nasıl lojistik bir destek sağladıkları biliniyor.

Paralel yapıya mensup polislerin olayların tırmandırılmasında yüklendikleri role değinmeme gerek yok.

HDP sözcülerinin bizzat kendileri sokağa yaptıkları çağrının şiddet içermediğini, ama araya karışan başka ülkelerin ajanlarının veya içerdeki kimi provakatörlerin kanın dökülmesine sebebiyet verdiğini söylemediler mi?

Hem kanın dökülmesini sebebiyet veren ajanların/provokatörlerin pusuda beklediğini söyleyeceksiniz, hem de buna rağmen bir kez daha sokağa oynayacaksınız, e pes vallahi!

Bulanık suda balık avlamak isteyenler varsa suyu bulandırmayacaksınız.

Bulandırırsanız sorumlu siz olursunuz.

6-7 Ekim olaylarında niyetiniz kanın akması değil idiyse o zaman samimiyetinizi bugün gösterin.

Sahiden kanın dökülmesini istemiyorsanız ajanlara/provakatörlere zemin oluşturmayınız.

Süreci enfekte etmeyiniz.

Aksi takdirde akacak kanın sorumlusu siz olursunuz.

Başbakanımız Davutoğlu’nun yaptığı uyarıyı “tehdit” gibi yorumlayan HDP sözcülerinin aklına şaşarım.

O sözcülerden biri Başbakanımıza cevaben diyor ki:

“Kanın akacağını nerden biliyorsunuz?”

6-7 Ekim olaylarından biliyoruz.

Siz değil misiniz ajanların/provokatörlerin bu süreçteki rolüne dikkat çeken?

O provokatörler/ajanlar hala pusuda bekliyorlarsa akacak kan konusunda uyarı yapmak sizi niye bu kadar rahatsız ediyor?

Başbakanımız hiç kimseyi tehdit etmiyor.

Başbakanımız HDP’nin tehdidine papuç bırakılmayacağını ve çözüm süreci için olmazsa olmaz bir öneme sahip kamu düzeninden ödün verilmeyeceğini söylüyor.

HDP tehdit diliyle iç güvenlik paketini askıya almak istiyor.

HDP, PKK silahları üzerinden tehdit siyasetinden vazgeçmelidir artık.

Kendi siyasi rüştünü ispat eden bir HDP’ye ihtiyaç var.

PKK’nın silahları marifetiyle siyasi sonuç devşirmek isteyen bir HDP ne yazık ki çözüm sürecini sabote etmek isteyen o üst aklın emellerine hizmet ediyor.

HDP’li sözcü, hangi yayın organına konuşup konuşmayacaklarına kendilerinin karar vereceklerini söylüyor.

O paralel yapının varlığını ispata çağıran HDP’li sözcüye verilecek çok cevap var ama değmez.

Başbakanımız’ın dikkat çektiği husus, çözüm sürecini sabote etmek için ellerinden gelen her şeyi yapan paralel yapıyla HDP’nin nasıl kol kola girebildiği hususudur.

Kimin kimi kullandığı bahsi diğerdir.

Ama her iki yapının da AK Parti düşmanlığında ortaklaştığına bakılırsa siyasetlerinin varlık nedeni de anlaşılır.

Başbakanımız Davutoğlu’nun genel olarak Türkiye kamuoyuna ve münhasıran Kürt vatandaşlarımıza verdiği mesaj, seçime doğru gidilirken kan ve kaos lobisinin tekrar harekete geçirildiğinin görülmesi mesajıdır.

İç güvenlik paketi, demokrasinin güvenliğini sağlamayı amaçlayan bir pakettir.

İç güvenlik paketi, en başta Kürt vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini PKK silahlarına karşı sağlama peketidir.

HDP’nin iç güvenlik paketinden duyduğu rahatsızlığın sebebi aşikar: Ben bölge halkını PKK silahlarıyla baskı altına alayım, devlet/hükümet ses etmesin!

Kan siyasetinden vazgeçiniz diyorum.

Kan siyaseti son tahlilde HDP’ye kaybettirecektir.

Çünkü ne Türkiye eski Türkiye’dir, ne de bölge eski bölgedir.

Artık bölge halkı PKK/HDP baskısı karşısında devletten/hükümetten güvenlik talep ediyor.

Başbakanımız’ın sözleri ortada…

Ne diyor?
#hdp
#ak parti
#mehmet metinerin yazıları
#yeni şafak köşe yazarları
9 yıl önce
Kan siyasetinden vazgeçiniz
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset