Mensubu olduğu partinin il binasında mescit açılmasına fena halde içerleyen bir CHP'li zatı muhterem, girişte nöbet tutmaya başlamış.

Orada namaz kılmak isteyenleri camilere yönlendirmeyi kendine vazife edinmiş.

Gerekçe tanıdık…

“Laikliğe aykırı olduğu için.”

Adını aklımda tutamadım, kusura bakmasın.

Lazım olmadığının farkındayım.

Zaten öyle bir kafaya sahip hangi CHP'linin adı 'Lazım' olabilir ki?

*

Namaz kılmakla laikliğin zedeleneceğini, bozulacağını, yok olacağını, daha tanıdık ifadeyle “elden gideceğini” düşünenler, oran itibariyle belki çok değildir ama sayıca küçümsenecek miktarda olmadıklarını da bilmek gerekir.

O nasıl bir laikliktir ki, içki içince yerli yerinde duruyor da namaz kılınca kuş gibi pırr edip uçuyor.

*

Sadece namaz mı?

Kadınların başı açıkken bir sıkıntı yok, fakat örtünce elden gidiyor.

Oruçla ilgili de farklı düşünülemez.

O zaman ezan okunması da garanti risk barındırır.

Günde beş vakit laiklik tehlike altında demektir.

Namaza davet etmek için okunuyor, malûm.

Ezan okunurken elden gidiyorsa, bittiği anda geri mi geliyor, bir fırsatını bulup o kafadakilere sormakta fayda var.

Demek onların kafasındaki laiklik, gidip gelebilen bir yapıya sahip.

İlginç hakikaten.

“Her gidişin bir gelişi vardır” sözü işte buraya cuk oturan cinsten.

Yoksa o söz, her çıkışın bir inişi şeklinde miydi, her inişin çıkışı şeklinde mi?

*

Ne şekilde olursa olsun, gidişli gelişli bir durum söz konusu.

Gidebilen bir şeyin, gelebileceğini de kabul etmek zorundayız.

O halde fazla büyütmemek yerinde olur.

Meşhur tavsiyeyi hatırlamanın zamanı…

Serbest bırak, dönerse senindir.

*

Algı sorunu olduğu için anlamakta zorlanacaklardır ama yine de bazı örneklendirmeler yapalım.

Namaz kılmak ve kılınmasına karşı olmak durumlarını renklerle ifade etmeye çalışalım.

Mesela biri mavi olsun, diğeri sarı.

İkisini karıştır, ne çıkar?

Yeşil değil mi?

İşte laikliği o şekilde anlama gayretine girmeyi öneririm.

Yahut biri beyaz biri siyah ise, karışması halinde nasıl gri çıkıyorsa…

Renklerle izah etmenin de boşa gayret olduğunu fark ettim bak şimdi.

Yüz yıldır anlamamış olanların, iki renk örneğiyle “Haaa” diyeceklerini düşünmek fazla iyimserlik.

*

Abdest, namaz, ezan, oruç söz konusu olduğunda laikliğin ortadan kalkacağını düşünmek ne ki…

Daha neler var neler o bünye içinde.

O bünye öyle cinsler barındırıyor ki bir iki cümlelik alıntı yapmak bile cesaret gerektiriyor.

“Gerekirse sokak sokak, hendek hendek direniriz. Devlet ayağını denk alsın…” diyen aynı bünyedeki bir milletvekili değil miydi?

Devlete meydan okuyan ve teröristlere destek verenler, seçim zamanı milletin karşısına geçip oy isteyecekler.

Hangi yüzle olduğunu geçelim.

Ne için oy isteyeceklerini düşünelim.

Devleti yönetmek için.

Gel de gülme.

Doğrusu, söze başlarken, sonunda gülünesi bir yere varacağımızı hiç düşünmemiştim.