1966 yılında kuruldu. Toplam 20 yıl Süper Lig'de mücadele edip, 2 kez Türkiye Kupası'nı müzesine götüren ekip, Avrupa liglerinde aldığı başarılı sonuçlarla da ülkemizi pek çok kez başarıyla temsil etti. Türk futboluna pek çok futbolcu hediye eden kulüp, ülkemizin futbolcu fabrikalarından birisi olarak uzun yıllar adından söz ettirdi.Sonra ne olduysa oldu, her şey Süper Lig'den düşmesiyle başladı. Bu düşüşte 17 Ağustos depreminin şüphesiz ki etkisi büyüktü. Daha sonra bu kadar hızlı bir gündem içerisinde
1966 yılında kuruldu. Toplam 20 yıl Süper Lig'de mücadele edip, 2 kez Türkiye Kupası'nı müzesine götüren ekip, Avrupa liglerinde aldığı başarılı sonuçlarla da ülkemizi pek çok kez başarıyla temsil etti. Türk futboluna pek çok futbolcu hediye eden kulüp, ülkemizin futbolcu fabrikalarından birisi olarak uzun yıllar adından söz ettirdi.
Sonra ne olduysa oldu, her şey Süper Lig'den düşmesiyle başladı. Bu düşüşte 17 Ağustos depreminin şüphesiz ki etkisi büyüktü. Daha sonra bu kadar hızlı bir gündem içerisinde biz futbolla yakından ilgilenenlerin bile hatırından çıkıverdi nerede oldukları. Geçen gün tesadüf ettiğim bir haberde okuduklarım ise şaşırtıcı olduğu kadar üzücüydü de...
Türk futbolunun ekol şehirlerinden olan "Körfez" lakaplı Kocaelispor bu sene Bölgesel Amatör Lig'de mücadele ediyor. Rastladığım haberde amatör lig mücadelesinde yeşil-siyahlıların maçını 10 bin Körfez sevdalısının izlediğini ve üstelik hemen her maçını dolu tribünlere oynadığını öğrendiğimde üzüntüm bir kat daha arttı.
Ülkemizde çoğu alanda yerleştiremediğimiz kurum kültürünün, kurumsallaşamamanın, yanlış yönetimlerin, bir efsanenin daha çöküşüne sebep olduğunu bir kez daha fark ettim. Sık sık dile getiriyoruz ama bir türlü düzeltemiyoruz bazı şeyleri.
Süper Lig seyirci ortalamasının 7-8 binlerde olduğu Türkiye'de 10 bin kişinin amatör maçlarını izlediği bir şehrin takımı profesyonel liglerde oynayamıyor. Her birimiz deve kuşu misali kafamızı toprağa gömüp hiç bir şey yokmuş gibi davranmaya devam ediyoruz. Göz görmeyince gönül katlanırmış ya... Yokmuş gibi yapmaya devam ediyoruz.
Nelerin harcandığına bir örnek olması açısından futbol tarihimizdeki ilginç günlerden birisiyle bitireceğim yazımı.
25 Temmuz 2001, sıcak bir yaz akşamı Avusturya'da kamp yapmakta olan iki takım bir hazırlık maçında karşı karşıya gelirler. İki takım da çok tanıdık. Birisi 1 sene önce Galatasaray'ın UEFA finalinde, penaltı atışları sonucu mağlup ederek UEFA Kupası'nı kazandığı ve tarihinin en şaşaalı kadrosuna sahip Arsenal, diğeri ise o sene Türkiye Kupası'nı da kazanan Hikmet Karaman'ın çalıştırdığı Kocaelispor.
Maç öncesi Karaman'ın iddialı açıklamaları pek ciddiye alınmazken, Arsene Wenger'in gözü korkmuş olacak ki, alışılanın aksine ideal kadrosuyla takımını sahaya çıkarıyor. Hikmet Karaman, "sizi yenen Galatasaray'ı biz, hem de İstanbul'da yendik. Ona göre!" dediğinde ne kadar ciddi olduğunu hiç kimse kestiremiyordu herhalde... Maç 4-1 Körfez ekibinin üstünlüğüyle biterken, bir hazırlık maçı olduğu için gözden kaçsa da Türk futbol tarihinin en fantastik skorlarından biri olur...
Peki asıl sonuç? Yıllarca İstanbul takımlarının en korktuğu deplasman ve ligin en heyecan verici takımlarından birisi olan yeşil-siyahlılar bugün Bölgesel Amatör Lig'de mücadele ediyor...
Biz de içimizde ince bir sızı ile Kocaelispor'un eski günlerine dönmesi için dua ediyoruz. Çünkü futbolumuzun böyle camialara her zamankinden çok ihtiyacı var!
#Süper Lig
#Türkiye Kupası
#Avrupa
