|
Ayakları yorgana göre uzatmak

Bilgisayar teknolojisindeki gelişmeler ve dünya ekonomisindeki yapısal dönüşümler, bütün ülkeleri birbirlerinin hem tedarikçileri hem de müşterileri haline getirdiler. Ekonomilerinin girdileriyle olduğu kadar çıktılarıyla da, birbirlerine bağlanan ülkeler için, ekonomik bağımsızlıktan daha çok karşılıklı ekonomik bağımlılık önem kazandı. İtalya Almanya''ya, Almanya İtalya''ya bağımlı hale geldi.

***

Girdi ve çıktılarıyla dünya ekonomisinin büyük bir holdinge dönüşmesi, bütün ülkeleri, kuruluş, ulusal ve uluslararası üç düzlemde yeniden yapılanmaya zorluyor. Söz konusu üç düzlemdeki değişmeler, birbirleriyle yoğun bir iletişim ve etkileşim içinde, büyük holdingi hem olumlu, hem de olumsuz yönde etkiliyorlar. Bir düzlemde ortaya çıkan kriz, diğer düzlemlere katlanarak yansıyor.

***

Hafta sonunda TRT Haber''de yapımcılığını Mustafa Özen''in yüklendiği, danışmanlığını Bedrettin Uğur''un yaptığı “İnci Ertuğrul ile Haber Tadında” programına katıldım. Anadolu''nun sevilen sanatçıları Belkıs Akkale ve İzzet Altınmeşe''nin türküleri eşliğinde Prof. Dr. Ali Osman Öncel ile birlikte Van''daki depremden, İtalya''da hükümetin istifasına kadar Türkiye ve dünyanın gündeminde, ilk sıralarda yer alan konuları konuştuk.

***

Ülkelerin ekonomik, siyasal ve kültürel açıdan birbirine bağımlı olduğu, çatısız, kapısız ve perdesiz dünyada ateş yalnızca düştüğü ülkeyi değil, bütün ülkeleri yakıyor. Portekiz, İtalya, Yunanistan ve İspanya''da, ayaklarını yorganlarına göre uzatmayan hükümetler, ülkelerindeki seçmenlerle birlikte komşu ülkelerin seçmenlerini de cezalandırıyorlar. Artık hükümetlerin ömürlerini, seçimlerden önce meydanlar belirliyor.

***

Yirminci yüzyılın kapalı toplumlarında, krizler uluslar arası düzleme yansımadığı için, ülke içinde çözülürdü. Ülkelerin birbirlerine bağımlı olduğu açık toplumlarda ise, krizlerin faturasını bütün ülkeler ödüyor. Gelirleri giderlerini karşılamayan ve dış ticaret açıkları veren ülkelerin zararı, herkese dokunuyor. Bu yüzden, dünyada üretmeden tüketen kurum ve kuruluşlara tepkiler çığ etkisiyle büyüyor.

***

Her ülke, üretimine göre tüketmelidir. Hiçbir ülke, gelecekteki üretimlerinin tamamını bugünden tüketemez. Ülkelerin tümetimlerinin bir sınırı yoktur. Ancak üretimlerinin bir sınırı vardır. Hükümetlerin başarıları, üretimdeki eşitsizlikleri, tüketimde sağladıkları eşitlikle dengelemelerinden kaynaklanır. Hükümetlerin tüketime yarıştığı bir ülkede, hiçbir kuruluş üretimde yarışmaz

***

Geothe''nin vurguladığı gibi: “Bir sorunun çözümünde sorumluluk almayanlar, o sorunun en büyük kaynağı haline gelirler.”

***

Üretmesini öğrenmeyenler, tüketmesini öğrenirler.

***

Hükümetler hazır tüketmeye dayanamazlar.

12 yıl önce
Ayakları yorgana göre uzatmak
Kara dinlilerle milletin savaşı
Elde var sıfır!
Dört kupanın üçü gitti biri mucizelere kaldı
İşini aşkla yapan  üniversite hocaları...
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…