|
Bahçe olmadan gül arı olmadan bal olmaz

Çarşılarında doğruluk alınan, dürüstlük satılan şehirler, medeniyetlerin yüzleri, şiirleri karamsarlıkla başlayıp, ümitsizlikle bitmeyen şairler de sözcüleridir. Nasıl bulutlar yağmurların habercileriyse, şairler de güzelliklerin habercileridir. Anadolu''nun şiir dünyasında, bir Şeyh Galip, bir Sezai Karakoç, bir Cahit Zarifoğlu olmasaydı, bugün bütün dünyayı kucaklayan bir İstanbul olmazdı.

*

Değerli bütün, güçlü parçalardan oluşur. Sağlam, parça olmadan, sağlıklı bütün olmaz. Parçada kaybolmamak, bütündeki yeri güvenceye almak için, şairler bilim ve sanattan yararlanırlar. Bilimdeki gelişmeleri yansıtmayan şiir güçsüz, sanattaki yenilikleri izlemeyen şiir de etkisiz olur. Hayatın her boyutunda var olan şiir, sanatı bilimle, bilimi de sanatla harmanlayan şiirdir.

*

Dünyanın heryerinde, şairlerin şehirleri, gönüllerinde taşıdıkları şiirleridir. Onlar hem şehirleri, hem de gönülleri şiirleriyle fethederler. Zarifoğlu gönüllerle birlikte şehirleri de fethetmesini bilen şairlerdendir. Ölümünün, yeni bir yıldönümünde, gönüllerini kazandığı sevenlerinin şehirlerinde anılıyor, şiirleri okunuyor, güzelliğe güzellik kazandıran dostları konuşuluyor. Aslında, şairler şiirleriyle olduğu kadar, dostlarıyla da yaşarlar.

*

Zarifoğlu, Necip Fazıl''ı Batılılardan Wagner''e benzetir. Nuri Pakdil, Wagner''in uyum ve düzenin simgesi, ruhun gücünü yansıtan müziğini sever, O ruh ki, Sezai Karakoç''un deyişiyle, Kafka''yı kemirir, Camus''u tedirgin eder, Heidegger''i düşündürür, Kierkegaard''ı bunaltır, Schopenhauer''ı öfkelendirir, Wetzsche''yi savaşçı yapar ve Faulkner''ı sarhoş eder. Çünkü ruh sancısı çekenler, bildirildiğinden daha fazlasını bilmek isterler.

*

Zarifoğlu, “Sanat insanın sesidir. Bu sesin ebediliğe perçinlenmesidir. Sanatçı ise, bu işin ustası. O kendi sesini duyururken, aslında yalnız kendi sesini duyurmuş olmuyor, bütün insanlığa özellikle kendi toplumuna da sözcülük etmiş oluyor.” demektedir. Sanat aynı zamanda, ölümsüz ruhun da sesidir. Ölümsüz sanat, ruhun ölümsüzlüğünü yakalayan sanattır. Bu bağlamda, “ruh biziz, ölümsüzlük bizdedir.” diyen şiir, sanatların anasıdır.

*

Şairin büyüklüğü, değişik çiçeklerden yararlanarak, yalnızca kendi balını yapan arı gibi olmasından kaynaklanır. Şiirin gücü, insanda gizli olan, gizemli birikimi, açığa çıkarmasında yatar. Şiir iki dünyayı birleştiren, kıyıları olmayan bir denizdir. Denizin derinliklerine inmeden, şiirin zirvelerine ulaşılamaz.

*

Şair bahçeyse, gül şiirdir, şair arıysa bal şiirdir. Şehir medeniyetlerin, bahçe ağaçların, bal çiçeklerin, şiir kelimelerin senfonisidir.

*

Şiir ruhlarda inşa edlien bir mimari anıttır.

*

Ölümsüzlüğü zamanın ruhu olan şiir yakalar.

13 yıl önce
Bahçe olmadan gül arı olmadan bal olmaz
Erdoğan’ın anlamı
Kupanın yarısı
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar