Diyarbakır’da Ankara’yı Ankara’da Diyarbakır’ı görmek

Küre dünya, siyasal bağımsızlık kadar ekonomik bağımsızlığın da, önemli olduğu ulus devletler dünyasıydı. Ulus devletlerde, ekonomik ve siyasal güç merkezde toplanıyor, merkez ne kadar güçlüyse, devletin de o kadar güçlü olacağına inanılıyordu.

Küre dünya kare dünyaya dönüşürken, ayrılıkçılar, merkezde toplanan siyasal ve ekonomik gücü, bölgelere, etnik gruplara ve çevreye, terörle yaymaya çalışıyor. İngiltere ve İspanya, ayrılıkçı hareketlerin faturasını çok ağır olarak ödedi,

Türkiye ise, ödemeye devam ediyor.

Kare dünya, merkezde toplanan ekonomik ve siyasal gücün, ulus devletten alınarak, ulus üstü kurum ve kuruluşlara devredilmesini istiyor ve bekliyor. Siyasal sınırları önemsizleştiren kare dünya, birbirinden bağımsız ulus devletleri, birbirine bağımlı uluslararası devletlere dönüşmeye zorluyor.

Dünyadaki bütün ulus devletlerin aşağıdan gelen bölücü, yukarıdan gelen bütünleştirici baskılar arasında ezilmeden ayakta kalmaları, gün ışığında yenilerek, kare dünyaya ayak uydurmalarına bağlıdır

. Kare dünyada ülkeleri, kimin yönettiğinden daha çok nasıl yönettiği önemlidir.

Ekonomik ve siyasal açıdan bağımsız ulus devlet ağaç ise, bağımlı uluslararası devlet ormanıdır. Kare dünyada her devlet ağaçta ormanı, ormanda ağacı görür.

Türkiye'de de, Güneydoğu, Diyarbakır'da Ankara'yı, Ankara'da Diyarbakır'ı görmelidir. İster bir bölge, ister bir şehir olsun, Türkiye'nin hiçbir bölgesi, hiçbir şehri Ankara'dan daha önemsiz, Ankara'dan daha değersiz değildir

. Gecesi olmayan dünyada, merkezde çevre, çevrede merkez görülmezse, ayrılıkçı, hareketlerin ve terör eylemlerinin önüne hiçbir güç geçemez. Düz dünyada sorunlar çatışarak değil, uzlaşılarak çözülür.

Avrupalı düşünür

Denis de Rougement'ın

vurguladığı gibi: "

Kendini mutlak yönetici olarak gören ulus devlet, aslında uluslararası düzeyde, etkili bir görev üstlenmeyecek kadar küçüktür.

Avrupa Birliği'nin 28 devletinin hiçbiri, kendi askeri savunmasını yapamaz, ekonomik ve teknolojik kaynaklarını güvence altına alamaz."

Yeni dünya da hiçbir ülkenin, tek başına bölgesel savaşların üstesinden gelmesi mümkün değildir.

Amerika'nın Irak'ı işgali, Rusya'nın Suriye'ye, Fransa'nın Libya'ya müdahalesi, İslam dünyasını büyük bir iç savaşa sürükledi, hiçbiri terörist eylemleri önleyemediği gibi, iç savaşları da durduramıyor.

Küre dünyada, Küba'dan Vietnam'a uzanan Sovyetler Birliği'nin üzerinden, geçen yüzyılın İngiltere'si gibi, asla güneşin batmayacağına inanılıyordu. Berlin Duvarı'nın yıkılmasıyla, dünyadaki duvarlar bir bir yıkıldı

. Dağılmaz sanılan Yugoslavya ve Rusya dağıldı. Avrupa'yı yakıp, yıkan Almanya, Fransa, İngiltere, Avrupa Birliği çatısı altında birleşti.

İçine kapanan ulus devletler parçalandı. Dünyaya açılmayı başaramayanlar

, Ortadoğu'yu kan gölüne dönüştüren terörist eylemlerin tetikleyici oldular.

Küre dünyanın mimarları, kapalı tek uluslu devletlerdi. Kare dünyanın inşa edicileriyse, çok uluslu, uluslar üstü kurum ve kuruluşlardır. Artık güneş

, dünyanın hem ulusal hem uluslararası

olmayı başaran ekonomi, siyasal ve kültürel kurum ve kuruluşların üzerinden batmıyor

. Onlar dünyanın en büyük, en önemli, en etkili küresel,aynı zamanda yerel kurum ve kuruluşlarıdır.

Eskiden “

Ford için iyi olan Amerika için de iyidir

"deniliyordu. Şimdi “

Ford için iyi olan

" yalnız Amerika için değil, başta Türkiye olmak üzere “Ford'un, fabrikaları, tedarikçileri ve satıcıları olan her ülke için iyidir" deniliyor. Hepsi kazanıyor ya da kaydediyor.

Kare dünyada

Detroit, Torino, Bursa, Diyarbakır'ın

Ankara'ya benzediği kadar birbirine benzer.

Ankara'ya benzeyen şehirler iyi benzemeyen şehirler kötü değildir.

Ankara Diyarbakır'ı anlamazsa, Şam'ı Bağdat'ı Kudüs'ü anlayamaz.

Türkiye için iyi olan, Erbil için, Halep için, Musul için iyidir.

Ulus devlet ulus üstü devlete dönüşmezse bölünür.

Ulusüstü devlet ulus devletin güvencesidir.

#ulus devlet

#Denis de Rougement

#Yeni dünya