|
Dünyaya glokal vizyonla bakmak

Geçen yüzyılın başında üç kıtadan Anadolu''ya çekilen Türkler, aynı yüzyılın sonunda Berlin Duvarı''nın yıkılmasıyla, yeniden dünyaya açıldılar. Sanayileşme gibi, yeni bir dönüşüm olan globalleşme, yalnızca iki Almanya arasındaki duvarın yıkılmasına yol açmakla kalmadı, Saraybosna''dan Buhara''ya kadar uzanan Türk dünyasını bir birinden ayıran sınırları da ortadan kaldırdı. Anadolu Türkiye dışında yaşayan Türklerle tanıştı.

*

Orta Asya''da Karahanlılar döneminde, büyük hanları Satuk Buğra Han ile Türkler hep birlikte Müslüman olarak, kültürel dokularıyla birlikte ekonomik yapılarına da, büyük bir canlılık kazandırdılar. Türklerin yardımlaşma ve dayanışmanın temellerini oluşturan yasa ve düzen düşkünlükleri, İslam''ın ana kaynaklarıyla sağlam temellere kavuştu. Ülkeleri fethetmesini bilen Türkler, Ahmet Yesevi bilgeliğiyle, gönülleri de fethetmesini öğrendiler.

*

Yirminci yüzyılın başında, Anadolu''ya dönüşün hızlandığı bir dönemde, Osmanlı coğrafyasındaki küçülmeyi durdurmak amacıyla kurulan Türk Ocakları, kuruluşunun yüzüncü yılında, İstanbul şubesinin düzenlediği sohbet toplantılarından üçüncüsüne katıldım. Başkan Dr. Cezmi Bayram''ın yönettiği toplantıda, Mevlana''nın pergel benzetmesinden yola çıkarak, global Batı stratejisine karşı, glokal Doğu stratejisini tartıştık.

*

Berlin duvarı gibi, duvarların bir bir yıkıldığı dünyanın, en büyük globalleştirici gücü olan Batı dünyasının seküler değerlerine karşı, Türk ve İslam dünyası, glokal bir vizyonla, İslam''ın ana kaynaklarıyla yoğrulan değerlerini, bütün dünyaya taşımalıdır. Dünyaya glokal bir vizyonla bakarak, Türk dünyası, bir yandan lokal düşünürken, bir yandan da global davranak, Batı dışında da globalleştirici güçlerin olduğunu göstermelidir.

*

Dünyaya açılmayı ve büyük resimi görmeyi, Türk toplumu doksanlı yıllardan sonra öğrendi. Türkiye''nin bütün kurum ve kuruluşları, ürettikleri dünya standartlarındaki ürün ve hizmetleriyle, özellikle Avrupa ülkelerinin pazarlarında, kendilerine sağlam bir yer edindiler. Osmanlı döneminde ordularıyla gittikleri ülkelere, Türkler Cumhuriyet döneminde gönüllü kuruluşlarıyla gidiyorlar. Türk Ocakları, Türkiye''nin asırlık birikime sahip, en eski sivil toplum kuruluşudur.

*

Glokal vizyona sahip bütün kurum ve kuruluşların gücü, dünya ölçeğinde iyilikleri özendirmek, kötülükleri de önlemekten kaynaklanır. İyiliğin vatanı olmadığı gibi, kötülüğün de vatanı yoktur. Bir tarağın dişleri gibi, herkesin birbirine eşit temel hak ve özgürlüklere sahip olduğu, savaşsız bir dünya için, bütün insanlığın en başta gelen görevi iyilikte yarışmak olmalıdır.

*

Türklerin yüzyılların içinden süzülerek gelen kültürleri, yalınlığın, derinliğin, doğruluğun ve güzelliğin ana kaynaklarından biri olmuştur. Onlar gittikleri her yerde, toplumları dönüştüren, büyük bir çekim alanı oluşturmuşlar. Hem lokal, hem de global düşünmesini bilmişlerdir.

*

Lokal düşünmeyenler global düşünemezler.

*

Globalden önce lokal gelir.

*

Güçlü olan glokal olandır.

12 yıl önce
Dünyaya glokal vizyonla bakmak
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset