Türkiye iç pazara dönük ithalat odaklı ekonomik yapıdan, dış pazara dönük ihracat odaklı ekonomik yapılanmaya Yirminci yüzyılın son çeyreğinde geçti. Yirmibirinci yüzyılın başında, bütün kesimleriyle Türk toplumu ekonomik, siyasal ve kültürel kurum ve kuruluşlarıyla dünyaya açılarak, sessiz sedasız büyük bir dönüşüm gerçekleştirdi. Anadolu insanı, Türkiye''nin dönüşümünün lokomotifi oldu.

*

Bütün dünyada büyük dönüşümlerin yaşandığı bir yüzyılda, Kapitalist ve Sosyolist ekonomik sistemler bir çatışma kaynağı olmaktan çıktılar. Artık dünyada ekonomik güç yarışı, Kapitalist ve Sosyolist ülkeler arasında değil, eğitim düzeyi yüksek ve eğitim düzeyi düşük ülkeler arasında yapılıyor. Mesleksizliğin üstesinden gelen ve eğitimin kalitesini artıran ülkeler, dünya pazarlarındaki paylarını da büyütüyorlar.

*

Türkiye''nin can alıcı sorununun eğitimsizlik ve mesleksizlik olduğunun bilincinde olan Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksü, Başkan Yardımcısı Aydın Polat ve Kültür Müdürü Ali Çolak''ın öncülüğünde, genç girişimci Esra Bayar''ın danışmanlığında düzenlenen, ''Genç Akademi Esenler Buluşmaları''na, konuşmacı olarak katıldım. Katılımcıların soru ve katkılarıyla, eğitimin kazandığı yeni boyutları tartıştık.

*

Dünyanın neresinde olursa olsun, her ülkede, eğitimsizliğin yol açtığı üretim kayıpları, eğitime yapılan yatırımlardan çok daha büyüktür. Bu yüzden, dünyada en zengin ülkelerden en yoksul ülkelere kadar bütün ülkeler, eğitim yatırımlarını artırmaya çalışıyorlar. Çünkü eğitim, yatırım alanları arasında, getirisi en yüksek olan alandır. Mesleksizliğin üstesinden gelmenin üç yolu varsa, onlar eğitim, daha eğitim, daha çok eğitimdir.

*

Bütün ülkelerde yoksulluk mesleksizlikten, mesleksizlik de eğitimsizlikten kaynaklanır. Eğitim çalışmalarına yeni boyutlar kazandırmayan ülkeler, mesleksizliğin ve yoksulluğun üstesinden gelemezler. Yıllar önce iktisatçı Ragnar Nurske''nin vurguladığı gibi: ''Bir ülke yoksul olduğu için yoksuldur.'' Çünkü, her ülkede yoksulluk kapalı bir toplum, kapalı bir ekonomi ve kapalı bir kültür oluşturur.

*

Yoksulluk gibi, eğitimsizlik de kapalı bir toplum, kapalı bir ekonomi ve kapalı bir kültür oluşturur. Prof. Dr. Nurske''ye benzetilerek söylenirse: ''Bir ülke eğitimsiz olduğu için eğitimsizdir.'' Türkiye mesleksizlik sorunu çözmek için eğitimsizlik sorunu çözmelidir. Mesleksizlik eğitimsizlikten kaynaklanır.

*

Türkiye''nın dış pazarlara açılmasının ve ihracattaki büyümesinin sürdürülebilir olması için, yıldan yıla eğitim kurum ve kuruluşlarına daha çok yatırım yapması gerekir.

*

Ekonomik, siyasal ve kültürel zenginleşmenin sürükleyici gücü, eğitim düzeyi yüksek insan kaynaklarıdır.

*

Eğitim düzeyi yüksek olmayan insan gücüyle, katma değeri yüksek ürün ve hizmet üretilemez.

*

İnsanın üretim gücü eğitimle yeni açılımlar kazanır.