|
Gün ortasında camdan bir dünya

Yirmibirinci yüzyılın başında, dünyanın çatısının uçtuğu ve ülkelerin üzerindeki örtülerin kalktığı, camdan bir dünya ortaya çıktı. Karanlık kıtaların aydınlandığı, her ülkenin gün ortasında yaşamak zorunda kaldığı bir dünyada, artık hiçbir kurum ve kuruluşun kusurlarını gizlemesi mümkün değildir. Yıldan yıla giderek, şeffaflaşan dünyada, her kurum ve kuruluş, güneş altında sürekli kendini yenilemesini bilmelidir.

* * *

Maltepe Üniversitesi rektör Yardımcısı Prof.Dr. Şahin Karasar, İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Peyami Çelikcan''ın özverili çalışmalarıyla büyük ilgi gören, “İletişim Doktoro Programı”nda, “küreselleşme ve kültürel Dönüşümler” dersini yüklendim. Yirmiye yakın doktora adayıyla, her biri bir “Beyin Fırtınası Oturumu” olan derslerde, küreselleşmeyle, büyük bir hız ve yoğunluk kazanan, aşağıdaki kültürel, ekonomik ve siyasal dönüşümleri tartışıyoruz.

* * *

Küreselleşmeyle Batı''dan Doğu''ya doğru, bütün ülkelerde siyasal yapılar, gönüllü yapılara dönüşüyor. Oy değil, hizmet peşinde koşan kuruluşlar daha tekili oluyor.

* * *

Pek çok ülkede temsili demokrasi yeterli görülmüyor, toplumların bütün kesimleri,kendileriyle ilgili kararlara katılabilmek için, katılımcı demokrasi istiyor.

* * *

Çatısız dünyada bütün ülkeler, serbest Pazar Ekonomisi''nden, Etik Pazar Ekonomisi''ne geçilmesini destekliyor ve istiyorlar

* * *

Küreselleşme tarım tolumlarını sanayi toplumlarına, sanayi toplumlarını da bilgi toplumlarına dönüşmeye zorluyor. Bütün ülkeler katma değeri yüksek ürün, hizmet ve bilgliler peşinde koşuyor.

* * *

Bütün örtülerin kaldırıldığı bir dünyada, hiçbir kurum ve kuruluşta “başka yerde şubemiz yok” anlayışına kesinlikle yer olmadığını herkes öğreniyor.

* * *

Camdan bir dünyada her kurum ve kuruluş ürettiği ürün, hizmet ve bilginin arkasında durması gerektiğini biliyor. Kimsenin “satılan mal geri alınmaz” diyemeyeceğini görüyor.

* * *

Küreselleşmeyle şekillenen dünyada bilimin, sermayenin ve teknolojinin vatanı olmadığını, onların bütün insanlığın ortak birikimi oludğunu herkes kavrıyor.

* * *

Sınırların anlamını yitirmesiyle, dünyada savaşın cephelerden pazarlara kaydığını, orduların savaştığı bir dünya değil, girişimcilerin yarıştığı bir dünya oluştuğunu herkes algılıyor.

* * *

Küreselleşmenin hız kazanmasıyla üretim gücünün büyütülmesinde öncelik, finansal sermayeden entellektüel sermayeye geçiyor.

* * *

Küreselleşme dünyanın bütün şehirlerini, kurum ve kuruluşlarının ürettikleri ürün, hizmet ve bilgilerle fethedilecek, bir “Kızıl Elma”ya dönüştürüyor.

* * *

Çatısız dünyada hiçbir şey eskisi gibi değildir, ülkeler arasında zaman farkıyla birlikte mesafe farkı da ölmüştür. Kurum ve kuruluşların sınırlarının nerede başlayıp, nerede bittiğini kimse bilmiyor. Amerika''da bir boing uçağı, dünyanın yirmi ülkesinde,bine yakın tedarikçiden satın alınan üç milyon parçanın bir araya getirilmesiyle ortaya çıkıyor. Çatısız dünyanın kurum ve kuruluşları, bütün ülkelerle işbirliği yapmasını ve birlikte yaşamasını öğrenmek zorundalar.

* * *

Düz dünya her kurum ve kuruluşa eşit fırsatlar sunuyor.

* * *

Çatısız ve camdan dünyada kimse haksızlık yapamaz.

14 yıl önce
Gün ortasında camdan bir dünya
Seküler muhafazakarlık hali
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir