|
Hayatı şiire şiiri hayata taşımak

Tarihin her döneminde, bilgeler şair şairler bilge olmuştur. Büyük şairler bilgiyi bilgeliğe, bilgeliği şiire dönüştürürler. Onlar bir dörtlükle, bir kitapla anlatılamayacak bilgeliği, herkesin anlayacağı bir dille anlatırlar. Güzel sözün olduğu kadar güzel dilin de ustası olan şairler, ülkelerinin yüzyılların içinden seslenen doğal bilgeleridir. Onlar toplumlarının önde görünmeyen önderleridir.

*

Bedensel sağlığın korunmasında su nasıl bir işlev yükleniyorsa, zihinsel sağlığın korunmasında da şiir aynı işlevi yüklenir. Susuz kalan toprakların çoraklaşması gibi, şiirsiz kalan toplumlar çoraklaşırlar. Topraklar ırmaklarıyla verimli, ülkeler şairleriyle güçlü olurlar. Şairler yalnızca ülkelerinde değil, bütün ülkelerde sevilirler. Onlar toplumlara hem düşüncede, hem de eylemde yol ve yön gösterirler.

*

Sağlıklı bir toplumda, toplumun bütün kesimleri arasında sürekli bir iletişim ve etkileşim vardır. Toplumun değişik katmanları arasında uyum ve düzenin sağlanmasında şairler, düşünce ve duygu yüklü şiirleriyle, bütünleştirici bir işlev yüklenirler. Şiirin öncü ustaları, merkezden çevreye, çeverden merkeze, toplumları dalgalandırırlar. İnsanlar, onların ölümsüz şiirlerini dillerinden düşürmezler.

*

T.S.Eliot''un bir denemesinde vurguladığı gibi: “Her şiir bir abide, zaman ve mekan içinde bir ölüş ve bir diriliştir.” Bir ülkenin büyük şairlerin şiirleriyle yoğrulan, çok boyutlu bir hayatı yoksa, o ülkenin zengin bir kültürel dokusu ve güçlü bir ekonomik yapısı olmaz. Hayatta şiir, şiirde hayat vardır. Hayatın canlılığı şiirden kaynaklanır. Hayat şairlerin ayak izlerinde yoğunlaşır.

*

Hayatı anlamlı ve yaşanır kılan şiiri yakalamak için, insanlığın tarihinde uzun bir yolculuğa çıkmak gerekir. Hiçbir kalıcı şiir tek başına yapılmaz. Her şair kendinden önceki şairlerden yararlanır. Unutulmayan şairler, birbirlerinin düşündüklerini düşünürler, gördüklerini görürler, sevdiklerini severler, okuduklarını okurlar ve yazdıklarını yazarlar. Onlar için, hem oku hem yaz emri vardır.

*

Yağmurların bulutlardan yeryüzüne düşmeleri gibi, kelimeler gökyüzünde şairlerin gönüllerine düşerler. Şairler akıllarıyla düşünürler, gönülleriyle yazarlar. Onlar geçmişten geleceğe akan ırmaklara benzerler, insanlara bilinç, mısralara ölümsüzlük kazandırırlar. Onların mısraları dilden dile dönüşerek zenginleşirler.

*

Ölürse şairler ölür, şiirler ölmezler. Ölümsüz şiiri yakalayan şairler, kuşaklar arasındaki duvarları şiirleriyle yıkarlar.

*

Dünyanın her ülkesinde şairlerin görevi, duvar örmek değil, köprü kurmaktır.

*

Şairlerin köprüleri ölümsüz şiirleridir.

*

Şair konuşursa herkes susar.

*

Şiir hayatın özetidir.

12 yıl önce
Hayatı şiire şiiri hayata taşımak
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi