Arap dünyasında esen demokrasi rüzgarları, bütün ülkeleri etkiliyor. İslam Araplarla İspanya''ya giderek, Avrupa aydınlanmasının bilimsel ve teknolojik altyapısını oluşturmuştu. Müslümanlar Batı''nın ana kaynaklarını içselleştirerek, Avrupa''ya taşıdılar. Hint, Çin, Yunan ve Roma kültürleri, İslamın değerleri ışığında didik didik edilerek, yeniden hayata kazandırıldılar. Müslümanlar, bütün dünyayı etkileyen, değişim rüzgarları estirdiler.

*

İslam insanlığın zengin bilgi ve bilgelik tarihinde, en sonda gelen, ancak en başta olan, değerler bütünüdür. Bu yüzden, dünyada İslamın değerlerinden yararlanmamış, hiçbir kültür yoktur. Çünkü İslam medeniyetinin oluşma süreci, ''İlk'' peygamberle başlar ve ''Son'' peygamberler de tamamlanır. İslam matematikteki sonsuz kavramı gibi, kültürlere yön göstererek, değer ve anlam kazandırır.

*

Müslümanların Avrupa''da med ve cezirlerle dolu yürüyüşleri, Yirmibirinci yüzyılda yeni bir işlev yüklendi. İslam dünyası, Rönesans sonrası Avrupa''nın, bilimsel ve teknolojik birikimine yaslanarak, büyük bir kesintiye uğrayan, demokratik yönetim birikimine yeni bakışlar kazandırmaya çılışıyor. İslamın ilk yıllarındaki ''Dör Halife'' dönemi, aksayan demokratik yönetimin özünü taşır.

*

Türkiye''de uzunca bir tarihe sahip olan demokratikleşme sürecinin hız ve yoğunluk kazanmas,ı bütün İslam dünyasını etkisi altına aldı. İslam dünyasında ''Arap Baharı'' değil, ''Demokrasi Baharı'' yaşanıyor. Türkiye''de olduğu gibi, bütün İslam ülkelerinde demokratikleşme sorunları tartışılıyor. Türkiye''de esen demokrasi rüzgarları, İslam ülkelerindeki yönetimleri sarsıyor.

*

Suriye başta olmak üzere, bütün Müslüman ülkeler, Türkiye gibi, bir bir değişecekler. Bu değişim, hiçbir ülkenin durdurması mümkün değildir. Ancak değişim yukarıdan devletten gelen bir baskıyla değil, aşağıdan milletten gelen bir taleple olacaktır. Bütün ülkeler gibi, Müslüman ülkeler de, daha iyi, daha güzel, daha adil, yaşanabilir ve demokratik, barış içinde bir dünya istiyorlar.

*

Bütün Müslüman ülkeler, demokratik kültürü hem içselleştirmek, hem de zenginleştirmek zorundadırlar. Batı dünyasında tıkanma noktasına gelen demokratik kültür, İslam dünyasıyla yeni açılımlar kazanacaktır. Bunun için, Batı dünyası, demokratikleşme hareketlerinin karşısında değil, yanında yer almalıdır.

*

Batı dünyası, Cezayir''de yaptığı hatayı, Mısır''da tekrarlarsa, Suriye''de akan kan durmaz. Dökülen kankların bedelini bütün dünya çok fazlasıyla öder.

*

Ekonomik özgürlük zenginliği, siyasal özgürlük iktidarı, tavandan tabana taşır.

*

Demokrasi sorunları demokrasiyle çözülür.

*

Demokratik özgürlük en büyük zenginliktir.