|
Kolay kazanılan kazanç kimseye fayda vermez

Dünyadaki bütün yoksullukların kaynağı, kültürel yoksulluktur. Dünyanın neresinde olursa olsun, kültürel yoksulluk, her toplumda kapalı bir yapı oluşturur. Toplum kapalı yapıdan açık yapıya geçemediği için, kültürel yoksulluğun üstesinden gelemez. Kültürel yoksulluğun kapıları kapatılamadığından, toplumun üretici gücü büyütülemez. Üretim gücünü büyütemeyen bir toplum, hiç bir alanda ekonomik başarının kapılarını açamaz.

*

Tarihin her döneminde yoksulluğun kapalı yapısını, kolay kazanç peşinde koşanlar değil, alınlarında biriken terin karşılığından daha fazlasına özenmeyenler kırmıştır. Tarih boyunca açıkca görüldüğü gibi, kolay kazanılan kazançlar, en çabuk kaybedilen kazançlardır. Nasreddin Hoca''nın çok bilinen fıkrasında vurgulandığı gibi: “Sudan kazanılan zenginlikler, su baskınlarındaki sellerde kaybedilirler.”

*

Hafta sonunda Reis Makina''nın başarılı üst düzey yöneticilerinden Dr. Selim Temurci ve yardımcıları Yavuz Kurt, Salih Çakıroğlu ve Hasan Uysal''ın öncülüğünde Köprü Grubu Derneği''nin geleneksel hale getirdiği toplantıda “Üreten El Olmanın Ulusal ve Uluslararası Boyutları”nı tartıştık. Üyelerine zengin bir adres ve telefon defteri sağlayan Dernek, altmış kişilik yönetim kuruluyla, “''geçmişten geleceğe köprü” kurarak, Türkiye''nin kültürel zenginliğine yeni açılımlar kazandırıyor.

*

Dünyanın her ülkesinde, kültürel yoksulluğun olduğu kadar ekonomik yoksulluğun üstesinden, “gerçek ortaklık zarar edildiğinde belli olur” diyenler gelir. Ürün, hizmet ve bilgi üretmede, iki gününü birbirinden verimli kılanlar, başarılı olurlar. Katma değeri yüksek ürün ve hizmetler üretmek, kolay kazanç peşinde koşanların değil, hayatın her alanında yenilik yapmasını bilenlerin işidir. Risk almasını ve yeni olmasını başaramayan kurum ve kuruluşlar, uzun ömürlü olamazlar.

*

Aşırı ve kolay kazanç kollayanlar, bankalarda kazandıklarını borsalarda kaybederler. Yine de, dünyanın her yerinde borsalar ve bankalar, ürün ve hizmet üretiminden değil, para ticaretinden kazanç sağlamanın peşinden koşanlarla dolar taşar. Büyük rant kazançlarının oluşturduğu az sayıdaki finansal merkez, güçlü bir mıknatıs gibi, zahmetsiz kazanç arayanları çevresinde topluyor. İnsanlar üretmekten daha çok kazanmanın coşkusunu duyuyorlar.

*

Toplumların kültürel derinliği ve ekonomik sağlamlığı, paradan para kazananların değil, ürün ve hizmet üretiminden gelir sağlayanların büyüklüğünden kaynaklanır. Kolay ve hak edilmemiş kazanç arayanlar, yalnızca kültürel değerleri değil, ekonomik ilkeleri de çiğnerler. İster ekonomik, ister kültürel olsun, hiç bir erdemli amaca erdem dışı yollardan ulaşılamaz.

*

Ürün, hizmet ve bilgi üretimde nicelikteki başarının güvencesi ekonomik ilkeler ise, nitelikteki başarının güvencesi de, kültürel değerlerdir.

*

Üretimde insanların faydalıları,insana faydasız üretimden uzak durarak, topluma faydalı olanlardır.

*

Üretimin olmadığı yerde, kazanç olmaz. Amaç kazanmaktan önce üretmektir.

*

Üretenler yoksul düşmezler.

12 yıl önce
Kolay kazanılan kazanç kimseye fayda vermez
Faizlerimize zorunlu karşılık dâhil değildir
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim