Avrupa ülkelerinin öncülüğünde, dünyadaki bütün ülkelerin, tarım toplumlarından sanayi toplumlarına geçme yolunda attıkları adımlar, kömür ve petrol ürünlerinin tüketimini hızlandırdı. Fosil yatıkların tüketiminin büyük bir hız ve yoğunluk kazanması, dünya ölçeğinde küresel ısınmaya yol açtı. Küresel ısınma sonucu buzulların erimesiyle, okyanuslardaki su seviyesi, denizlere kıyısı olan ülkelerin şehirlerini tehdit edecek sınıra kadar yükseldi.

*

Küresel ısınmanın Grönland ve Antarktika''daki buzulları eritmesi yanında, kutupların buzullar arasında bulunan milyarlarca ton metan gazının ortaya çıkışını da hızlandırması bekleniyor. Kıtaların iç bölgelerindeki kuraklıklar ve her ülkede görülen orman yangınları atmosferdeki karbondioksit gazlarının hacmini ve küresel ısınmayı büyütüyor. Küresel ısınmayla sarsılan doğal denge, bütün dengesizliklerin kaynağı olmaktadır.

*

Küresel ısınmanın yol açtığı iklim değişikliği, Endonezya ve Japonya''dan Amerika''ya kadar bütün dünyada açıkça görüldüğü gibi, ani sel baskınları, büyük kasırgalar ve yıkıcı depremlerle etkisini gösteriyor. Dünya ölçeğinde ortaya çıkan ve geniş alana yayılan doğal yıkımların, büyük can kayıplarına yol açmaması için, uluslararası kuruluşlarla birlikte bütün ülkelere önemli görevler ve büyük sorumluluklar düşüyor.

*

Başta Batı ülkeleri olmak üzere, ülkelerin her yıl tüketim seviyelerini artırmaya çalışmaları, küresel ısınmanın hızına hız katıyor. Dünyanın her yanına bir bulaşıcı hastalık gibi yayılan açgözlülüğün yol açtığı küresel ısınma, hayatın doğal dengesini, tehlike saçan bir dengesizliğe dönüştürdü. Dengesizlik öncesi dengeye dönmek için, ortak stratejiler geliştirme yolunda, BM çatısı altında düzenli çalışmalar yapılıyor.

*

Dünyanın doğal uyum ve dengesinin bütünüyle çöküp, altüst oluşunu önlemek için, “sınırsız ekonomik büyüme” stratejisinden “sürdürülebilir ekonomik gelişme” stratejisine geçilmelidir. Ülkelerde kişi başına düşen gelir, toplumların gelişmişlik seviyesini açıklayan tek gösterge olmaktan çıktı. Doğal dengenin korunması, dengesizliklerin önlenmesi ve bütün boyutlarıyla hayatın kalitesi, ekonomik büyümeden çok daha önemli hale geldi.

*

Açgözlülük bütün ülkelerde yaşama biçimini olduğu kadar düşünce biçimini de belirleyen en önemli parametre oldu. Her ülkede insanlar, evlerindeki ürünleri tekrar tekrar satın almak için, eskitmede, kırmada, dökmede ve sokağa atmada çılgınca yarışıyorlar Amerikalılar Hollywood''larıyla, Disneyland''leriyle ve Las Vegas''larıyla, gösteriş tüketiminin misyonerliğini kimseye kaptırmıyorlar.

*

Gösteriş tüketimiyle sürekli kan tazeleyen aç gözlülük, ekonomik, siyasal ve kültürel hayatın kalbine yerleşti.

*

Küresel ısınmanın önüne geçmek için, ekonomi öğrenir gibi, yalın yaşamasını öğrenmek gerekir.

*

Küresel ısınmanın yolunu yalınlık keser.

*

Yalınlık gizli zenginliktir.