|
Lüksemburg"un Türksemburg olması

Tarihleri boyunca büyük ve uzun bir yürüyüş halinde olan Türklerin, tarihlerinin en hareketli dönemleri, Asya''dan daha çok Avrupa''da geçmiştir. Türklerin Avrupa''daki ilerleyişleri yüzyıllarca sürmüş, Avrupa''dan çekilişleri de yüzyıllar almıştır. Geçen yüzyılın ilk yarısında Avrupa''dan çekilişlerini tamamlayan Türkler, ikinci yarısında Avrupa''ya geri döndüler. Her Avrupa ülkesinde, küçük bir Türkiye vardır.

*

Osmanlı döneminde Türkler Mevlana''nın şiirleriyle silahlanarak, eski Avrupa''da Viyana''ya kadar gitmişlerdi. Cumhuriyet döneminin Türkleri ise, Yunus''un şiirleriyle donanarak, başta Brüksel olmak üzere, bütün Avrupa şehirlerine gittiler. Avuçladıkları toprakları altına çeviren Türkler, Avrupa''ya göçlerinin üzerinden, bir yüzyıl bile geçmeden, bütün Avrupa ülkelerinin ekonomilerinde, kendilerine sağlam bir yer edindiler.

*

Yirmibirinci yüzyılın başında, ağırlık noktası Almanya olan, değişik Batı Avrupa ülkelerinde yedi milyona yakın Anadolu insanı yaşamaktadır. Avrupa''daki Anadolu, AB üyesi ülkelerin çoğundan daha büyük bir nüfus gücüne sahiptir. Belçika''daki Türklerin yarısı, AB''nin kurucu küçük ülkesi Lüksemburg''daki küçük Anadolu''ya katılsalar, Lüksemburg, Türksemburg olur.

*

Avusturya''nın ırkçı partisi gibi, Avrupa''daki milliyetçi partiler, Türkiye''yi AB''ye tam üye olarak kabul etme, önlerinden iki defa döndükleri Viyana''nın anahtarlarını Türklere teslim etmek olacağını, sürekli tekrarlamaktadırlar. Avrupa''nın milliyetçi partileri, kabul etmeseler de, Türkiye AB içindeki yerini çoktan almış ve sağlamlaştırmıştır. Anadolu insanı Paris''i geçmiş, Londra''ya ulaşmıştır.

*

Üretim gücünü büyüten Anadolu insanı, Avrupa''daki varlığını perçinlerken, Çin ve Hindistan''da yatırım yapmaya, Amerika''ya uzanmaya çalışıyor. Anadolu insanı hem Paris hem Pekin, hem Bombay hem Berlin, Hem Beyrut hem Boston diyor. Sürekli hareket halinde olan Türkler, düzleşen dünyada kale değil, kervan toplumu olmak gerektiğini çok iyi biliyorlar.

*

Türkiye''nin ekonomik, siyasal ve kültürel yapısında, istenen düzeyde olmasa da, büyük bir dönüşüm yaşandı. Türkiye artık Batı''dan yardım isteyen ülke değil, Batı''ya yardım eden ülkedir. Son on yılda sanayi ürünleri ithalatçısı Türkiye, sanayi ürünleri ihracatçısı Türkiye''ye dönüştü.

*

Ülkeler kültürlerini dünya pazarlarına ürettikleri ürün, hizmet ve bilgilerle taşırlar. Ülkelerin kurum ve kuruluşları dünya pazarlarında ne kadar saygı görürse, bayrakları da o kadar saygı görür.

*

Ekonomi dünyasında kusursuzluğu seçenler, kusursuzluklarıyla seçilirler.

*

Kusursuzluğu arayanlar, kusursuzluğun örneği olurlar.

il y a 12 ans
Lüksemburg"un Türksemburg olması
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!
Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma operasyonu…
Riyakâr Bey ile ‘Yamyam’ Biraderler