|
Milyonların duaya duruşu

Arife günü hac için Arafat''ta omuz omuza dua edenler bir bir ülkelerine dönmeye başladılar.

İnanan herkesin, ömründe bir defa Mekke''yi ziyaret ederek, hac yapması gerekir.

Cidde''de King Abdülaziz Üniversitesi''nde öğretim üyesi olduğum dönemde, üç defa hac yapma mutluluğuna erdim.

Bütün insanlığın anne ve babasının Adem ile Havva olduğunun bilincine, Arafat''ta milyonlarca kişiyle omuz omuza duaya durmadan zor varılır.

Arafat, Cennet''ten yeryüzüne sürülen aile büyüklerimizin ilk buluştukları yer.

Adem Peygamber, meleklerce yapılan Kâbe''nin temellerini bulup, yeniden inşa ederek, ilk tavaf ve haccı yapar.

Sayıları yüzleri aşan peygamber Kâbe çevresinde gömülü.

Hz. İsmail ve annesi Hacer''in Altınoluk''un altına gömüldükleri bilinir.

Hac, İslam''ın, süreklilikle birlikte bütünlüğünün vurgulandığı ibadetlerin başında gelir.

İslam, inananları kardeş, inanmayanları da yaratılışta eş olarak görür.

Mekke bütün peygamberlerden izler taşır.

Hacla bütün peygamberlerin geleneği sürdürülmeye çalışılır.

İslam Hz. Adem''le başlar, Hz. Muhammed ile de tamamlanır.

İslam''da zorlama yoktur.

Herkes temel hak ve özgürlüklere sahiptir.

Kimse inancını değiştirmeye zorlanmadığı gibi, kimse de inancından dolayı kınanmaz.

Arafat ölümden sonra kalkışın bir provasıdır.

Kıyametin yeryüzüne taşındığı Arafat''ta, ihramla insanlar arasındaki gelir, eğitim ve görev farkı ortadan kalkar.

Hacla büyük bir değişim geçiren Malcolm X "Almanya''da Hristiyanlık yaşıyor olsaydı, orada hayatlarını yitiren Yahudiler de yaşıyor olacaktı" der.

Aynı şekilde Sırbistan''da Ortodoks Hristiyanlık yaşıyor olsaydı, Kosova ve Bosna''daki toplu cinayetler işlenmezdi.

Irkçılıkla gözleri kör olmuş Sırplar, Hz. İsa''nın geleneğini sürdürselerdi, Kosova''da, bütün dünyayı ayağa kaldıran, "etnik temizliğe" girişmezlerdi.

Dinin evrensel özü kavranabilseydi, insanlar Nemrutlar''ın ve Firavunlar''ın mirasına değil de, Peygamberler''in mirasına sahip çıkarlardı.

Balkanlar''daki gelişmeler, yirmibirinci yüzyılda dayatmacılarla, özgürlükten yana olanların hesaplaşacağını gösteriyor.

Doğru ile yanlışın hesaplaşması, Arafat''tan başlar.

Dayatmacılıkla bir yere varılamayacağını görmek için, Sırbistan ya da Irak''ta yaşamak gerekmez.

Zorla bir ırkı ya da dini ortadan kaldırmak mümkün olsaydı, Hristiyanlık değil, Roma yaşıyor olurdu.

Sınırların önemini yitirdiği bir dünyada kimse Roma olmaya özenmemeli.

25 yıl önce
Milyonların duaya duruşu
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!
Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma operasyonu…
Riyakâr Bey ile ‘Yamyam’ Biraderler