Hayatı yaşanır kılmada zor olan, düşünce ve eyleme yeni boyutlar kazandırmaktır. Zoru gerçekleştirmenin ve toplumu dönüştürmenin yolu, mutlaka iktidar olmaktan geçmez. Çünkü mutlak iktidarlar, mutlaka körleştirirler, mutlaka sağırlaştırırlar ve mutlaka dilsizleştirirler. Tarihin her döneminde açıkca gözlendiği gibi, iktidar olmadan da iktidar olunur. Dünyanın neresinde olursa olsun, kültürler iktidar olmadan iktidar olurlar

*

Dünya durdukça kültür ve ekonomi gibi, kültür ve politika da el ele, omuz omuza birlikte yürüyeceklerdir. Nasıl kültürsüz ekonomi olmazsa, kültürsüz politika da olmaz. Kültür ekonomidir, kültür politikadır. Kültür sağlıklı ise, ekonomi sağlıklıdır, kültür zenginse, ekonomi güçlüdür. Aynı şekilde, kültür zenginse, ekonomi güçlüdür. Aynı şeklide, kültür sağlıklı ise, politika sağlıklıdır, kültür zenginse, politika güçlüdür. Kültür, politika ve ekonomi birbirini büyüten, bir bütündür.

*

Bugün yapılacak halk oylamasında, oylar politikaya değil, kültüre verilmelidir. Halk oylamaları, iktidar olmadan iktidar olmanın, en güçlü, en etkili ve en somut araçlarıdır. Halk oylamasında, oylarını kültüre vermeyenler, kültürlerini iktidar yapamazlar. Çoğunluğun yaşattığı kültürler, iktidar olmadan iktidar olurlar. Çünkü, hiçbir iktidar çoğunluğun kültürüne savaş açamaz. Çoğunlukla savaşan iktidar, kendisiyle savaşır.

*

Bütün dünyada olduğu gibi, Türkiye''de de, toplumun merkezinde politika değil, kültür vardır. Politika kısa dönemli hedeflere, kültür uzun dönemli hedeflere odaklanır. Politika için önemli olan bugündür, bugünü kurtarmaya çalışır. Kültür için önemli olan yarındır, yarını inşa etmeye çalışır. Politika herkesin baktığına bakar, herkesin gördüğünü görür. Kültür, herkesin baktığına bakar, kimsenin gömediğini görür. Merkezi politika değil, kültür oluşturur.

Türkiye yerel değil de, küresel düşünmek isteyenler, politikadan önce kültürü zenginleştirmeye çalışmalıdırlar. Çünkü her kültür, kendi politikasını, hem oluşturur, hem de zenginleştirir. Ancak her politika, kendi kültürünü ne oluşturur, ne de zenginleştirir. Bu yüzden Türkiye''nin geçmişini bugüne, bugünü de yarına taşıyacak olanlar, politikadan daha çok kültürün rüyasını görenler olacaktır.

*

Büyük eylem ustası Nuri Pakdil, “Bir Yazarın Notları 1” isimli kitabında, “tarih”i, adım adım insanın peşinden gelen ve insanı ruhundan sarsan, “ak saçlı bir bilgi”ye benzetir. Aynı benzetme kültür için de geçerlidir. Kültür, bir gölge gibi, politikayı izleyen ve soluğu politikanın ensesinde hissedilen, “ak saçlı bir bilge”dir. Öyle bir bilge ki, hem Mevlana''yı, hem de Goethe''yi bilir.

*

Hayatı ölümsüzlüğe ayarlayan Pakdil, aynı kitapta “Ben, çoktan oyumu verdim: Sanata, edebiyata+ bunlarla tutuşacak büyük ateşe” demektedir.

*

Türkiye''yi geleceğe, oylarını kültüre verenler taşıyacaklardır.

*

Kültürü seçenler, toplumları dönüştürürler.