Girişimci bilgi, insan ve sermayeyi altın oranda bir araya getirerek, üretim güçsüzlüğünün üstesinden gelmeyi bilendir. Girişimcilikte Goethe''nin vurguladığı gibi: “İstemek yetmez, yapmak gerekir, bilmek yetmez, uygulamak gerekir.” Üretim gücüne yeni boyutlar kazandıran girişimciler bilirler, bilmezlerse bilenleri bulurlar. Girişimciler bin bilseler bile, bir bilene danışmadan risk almazlar. Aldıkları riskin de bütün zorluklarına katlanırlar.

***

Hukukun üstünlüğüne dayanan ve değerlerle yoğrulan ekonomi, rant peşinde koşan fırsatçıların değil, üretim derdinde olan girişimcilerin ekonomisidir. Fransızların “Adam Smith”i olarak bilinen Jean Baptiste Say''ın gözünde girişimciler, ekonominin kaynaklarını verimsiz üretim alanlarından, verimli üretim alanlarına yönlendirmesini başaranlardır. Harvard profesörü Joseph Schumpeter de girişimcileri ekonomik hayatın merkezine yerleştirir.

***

Hafta sonunda genç girişimci Mehmet Koç ve yardımcısı Faruk Bal''ın öncülüğünde, Girişimci İş Adamları Vakfı Girşimcilik Akademisi ile Yrd. Doç. Dr. Nihat Alayoğlu''un yönetiminde İstanbul Ticaret Üniversitesi, Sürekli Eğitim Merkezi''nin birlikte düzenlediği, “Başarılı Girişimci Seminerleri''ne konuşmacı olarak katıldım. Bahri Çetin, Mehmet Horasan, İbrahim Kayan, Haluk Bal, Ali Akat ile birlikte yirmiye yakın girişimci ve yöneticiyle, “Girişimcilikte Yeni Proje Geliştirme ve Yatırım Yönetimi”ni tartıştık.

***

Girişimciler hangi şehirde bulunurlarsa bulunsunlar, nehirlerin kurumasını önleyen yağmurlara benzerler. Nasıl nehirlerin üzerine kurulan barajlar toplumun bütün kesimlerine enerji sağlarlarsa, girişimciler de herkesin ihtiyaçlarını karşılayacak ürünler, hizmetler ve bilgiler üretirler. Yağmurların bütün insanlığın hayat kaynaklarını oluşturmaları gibi, girişimciler de, dünya ekonomisinin kalbini oluştururlar. Girişimcileri sağlıklı olmayan bir dünyanın ekonomisi sağlıklı olmaz.

***

Girişimcilerin büyük kaynaklardan önce, büyük rüyalara ihtiyaçları vardır. Büyük rüyaları olmayan girişimcilerin, büyük kaynakların çekim merkezleri olmaları mümkün değildir. Rüyası olmayan girişimci, pusulası olmayan bir gemi gibi, nereye, nereden, nasıl gideceğini bilemez. Bu yüzden, “Tanrılar Okulu” kitabının yazarı, Stefano E. D''Anna, girişimcilere hayatlarının rüyalarını görmelerini, rüyalarının peşinden koşmalarını ve rüyalarından kuşku duymamalarını tavsiye ediyor.

***

Girişimcilikte rüya görme gücü, sermaye gücünden çok daha önemlidir. Rüya görmesini bilenler, dağları yerlerinden oynatırlar. Rüyalarına güvenen girişimcilere, projelerine destek verenler güvenirler. Rüyaları görüen projeler gerçekleşir, gerçekleşen projelerin rüyaları görülür. Görülecek rüyaları olmayan girişimcilerin, gerçekleşecek projeleri olmaz.

***

Girişimciler projeleriyle konuşurlar. Projeler girişimciliğin dilidir. Başarılı girişimciler, projeleriyle konuşan girişimcilerdir. Girişimcilerin rüyaları, projelerle gerçekleştirilir.

***

Girişimcilikte amaç kazanç sağlamaktan önce kaliteli üretim yapmaktır. Kazanç dünya standartlarında ürün, hizmet ve bilgi üreten girişimcilerin peşinden gelir.

***

Projeler rüya gören girişimcileri izlerler.