|
Sosyal girişimciliği desteklemeyen iş dünyası yok olur

İnsan iş dünyası için değil, iş dünyası insan için vardır. Bütün dünyada, devletten transfer edilen kaynakların, ''yalnızca kendisi için'' olmasını isteyen iş dünyasından, elde edilen ayrıcalıkların, bir kısmının, ''toplumun sıradan insanlarına aktarılması gerekir'' diyen, iş dünyasına doğru büyük bir dönüşüm yaşanıyor. İster özel, ister kamu, isterse sivil olsun, dünyadaki bütün kurum ve kuruluşları, sosyal girişimciliği desteklemeye zorlayan bir dünya kamuoyu oluştu.

*

Dünyanın neresinde olursa olsun iş dünyası, ya sosyal girişimciliği özendirerek, insanın ve çevrenin korunduğu adil bir ekonomi inşa edecek, ya da her yıl yeni boyutlar kazandırdıkları gösteriş harcamalarıyla, büyüttükleri gelir dengesizlikleri altında ezilip, yok olacaktır. Çünkü dünyanın her yerinde, doğrulukları özendiren, yanlışlıkları önleyen insanların sayıları her yıl katlanarak artmaktadır. İnsanların değiştiği bir dünyada, iş dünyası değişmeden kalamaz.

*

''İnsanların en erdemlisi, insanların kendilerini dönüştürmesine, en çok katkıda bulunandır'' ilkesinden yola çıkan ''sosyal girişimcilik'' deyince, akla gelen isimlerin başında, Bangladeşli, ''Mikrofinans''ın öncüsü, Prof. Dr. Muhammed Yunus gelir. Yoksullar gibi yaşamanın bir erdem, ancak yoksulluğun bir erdem olmadığının, bilincinde olan, Yunus, yoksulluğun üstesinden gelmek için, yoksullara yardım eden, paylaşımcı yoksullar bankasını kurdu ve bütün dünyada benimsenen mikrofinans akımını başlattı.

*

Erdemli iş dünyası ağlarını oluşturmadan, insanların, ekonomik, siyasal ve kültürel üretim güçlerine, yeni boyutlar kazandırmak mümkün değildir. Yunus''un ''Nobel Barış Ödülü Konuşması''nda vurguladığı gibi: ''Yoksul insanlar Bonsai ağacına benzerler, En uzun ağacın en güzel tohumunu bir çiçek saksısında yetiştirirseniz, büyük ağacın, yalnızca on ya da yirmi santimetrelik bir kopyasını elde edersiniz. Oysa ağaçların tohumlarında yetersizlik yoktur, ağacın büyüyeceği ortam yetersizdir.

*

Türkiye başta olmak üzere, bütün ülkelerde, iş dünyasının, yoksulluğu ortadan kaldırmak ve toplumların üretim güçlerini büyütmek için, sosyal girişimciliği desteklemesi, büyük önem kazanmıştır. Bonsai ağaçları gibi olan yoksulların, girişimcilik yeteneklerinde bir kusur yoktur. Onların gönüllerinde yatan aslanlar uyandırılırsa, hem yoksulluğun önü alınır, hem de dünyadaki hammadde ve enerji savaşlarının önüne geçilir. Dünyanın her yerinde, sosyal girişimciliğe yeni boyutlar kazandırmadan, toplumsal patlamaları önlemek mümkün değildir.

*

Sosyal girişimcilikte, çoğalan gelirler, azalan giderler yasası geçerlidir. Sosyal girişimciler, gelirlerin peşinden aslanlar gibi koşarlar, giderlerden de ceylanlar gibi kaçarlar. Sosyal girişimcilik, yoksul insanlara balık dağıtma işi değil, yoksul insanlara balık tutmasını öğretme işidir. Amaç insanları ömür boyu doyurmaktır.

*

Mikrofinans yönteminde başarıyla uygulandığı gibi, yoksul insanlara para değil, üreten el olmaları için faizsiz borç verilmelidir.

*

Nasıl bir değirmen taşla üretim yaparsa, bir işyeri de de borçla üretimini artırır. İş dünyasında para borçla kazanılır.

*

Borç alan sorumluluk alır.

*

Borç girişimcinin kamçısıdır.

10 yıl önce
Sosyal girişimciliği desteklemeyen iş dünyası yok olur
Siyasetçiler ve din
Laik Aydınlanma despotizmi ve Üniversitenin krizi
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…