Hama, Orta Doğu''nun üç başkenti, Ankara, Şam ve Bağdat üçgeninde yeni bir Kerbela oldu. Ortasından akan Asi nehri, Hama ile Hatay''ı birbirine bağlar, ikisi arasında kurulmuş bir kardeşlik köprüsüdür. Kentin sanatına, mimarisine, tarımına ve ekonomisine, büyük bir canlılık kazandıran, teknoloji harikası, devasa su dolapları, Hama''nın simgeleridir. Onlarla kültürel doku ile ekonomik yapı bütünleşir.
*
Hama''nın büyük su dolapları, bugünlerde Anadolu''nun ışığı Yunus''un dizeleriyle, “dolap niçin inlersin” diyenlere, Yezid''in kan dökme geleneğini sürdüren Şam yönetimiyle, “derdim var inlerim” diye cevap verirler. Hama''nın hayat kaynağı Asi nehrinden, otuz yıl aradan sonra, bir kere daha su yerine kan akıyor. Aralarındaki dayatmacılardan kurtulamayan Şam yönetimi, Hama''da taş üstünde taş bırakmıyor.
*
İnsanların sorunlarını, kendine sorun edinen, insanlara karşı insanları, şiiriyle savunan Cahit Zarifoğlu, seksenli yılların başında Hama''nın haritadan silinmesini, “Hama 1982” isimli iki dizelik kısa şiiriyle anlatır. “O sabah ezan sesi gelmedi camimizden / Korktum bütün insanlar, bütün insanlık adına” diyerek, bütün dünyayı Hama''ya yardım etmeye çağırır. Ancak, o yıllarda ülkelerin üzerindeki kalın örtü böylesine kalkmadığı için, Zarifoğlu''nun barış çağrısı karşılıksız kalır.
*
Ülkelerin silahlı güçlerinden daha çok silahsız güçlerinin önem kazandığı bir yüzyılda, hiçbir yönetimin güçle iktidarını koruması mümkün değildir. Şam yöneticilerini elinde, peş peşe iki defa zamanın Kerbela''sı olan Hama''da yaşayanlar, büyük acılar çektiler ve ağır bedeller ödediler. Libya''dan Yemen''e İslam dünyası, artık yeni kerbelaların yaşanmasını istemiyor.
*
Merkez ve çevre farkının ortadan kalktığı düzleşen dünyada, temel hak ve özgürlükleri ayaklar altına alan, demokrasi özürlü, tek parti yönetimlerine kesinlikle yer yoktur. Dünyanın neresinde olursa olsun, Suriye''de olduğu gibi, azınlığın hukukunu, çoğunluğun hukukundan üstün tutan, yönetimlerin, uzun ömürlü olmaları mümkün değildir. Hukuktan uzaklaşan yönetimler, toplumun bütün kesimlerinin gözlerinde saygınlıklarını yitirirler.
*
Şam insanlığın bilgi ve bilgelik merkezlerinden biridir. Babil, Mısır ve Yunan kültürlerinden ilk çeviriler, Şam''da yapılmıştır. Avrupa Rönesansı''nın kaynağında Şam vardır. Geçmişte Avrupa''yı dönüştüren, Şam, Batı''ya ödünç verdiklerini geri alarak, bütün Orta Doğu''yu dönüştürecek, atılımların öncülüğünü yapmalıdır.
*
Suriye''de yeniden yapılanma, zamanın Kerbelası olan Hama''dan başlamalıdır. Yeni Suriye “Hama 1982” ve “Hama 2012” yıkıntıları üzerine inşa edilmelidir.
*
Hama''da Suriye, anka kuşu gibi, küllerinden yeniden doğmalıdır.
*
Başarlı bir geçmiş varsa, başarılı bir gelecekde vardır.
*
Başarılar, başarısızlıklardan beslenirler.
