|
Yeryüzü kervanlarının yerine gökyüzü kervanları geçti

Asya ile Avrupa arasında, Asya''nın en batısı, Avrupa''nın en doğusu Anadolu''yu, kendilerine ikinci vatan edinen Türkler, bir kale toplumu olmaktan daha çok bir kervan toplumu olmuşlardır. Türklerin, Orta Asya''dan Orta Avrupa''ya kadar uzanan çok geniş bir coğrafyada kalıcı eserler bırakmaları, bir kervan toplumu olmalarının kazandırdığı dinamiklerden kaynaklanır. Bunun için, Anadolu''da “yürüyen insan yorulmaz” denilir.

*

Tarihlerinin her döneminde, Türkler için, doğulan çoğrafyalar kadar doyulan coğrafyalar da önemli olmuştur. Nasıl Sydney''den Toronto''ya kadar İngilizlerin vatanları, yanlarında taşıdıkları İncil''leri olmuşsa, Buhara''dan Budapeşte''ye kadar Türklerin vatanları da yanlarında taşıdıkları Kur''an''ları olmuştur. Bu yüzden, Türkler Asya ve Avrupa ekseninde her coğrafyayı kendilerine vatan bilmişlerdir.

*

Edebiyat ve medeniyet sevdalısı Mahmut Bıyıklı''nın yönetiminde, Yenidünya dergisiyle bütünleşen Seyr Fm''de, başarılı radyo programcısı Arzu Çağlar''ın hazırlayıp sunduğu, “Yol Arkadaşı” programına katıldım. Çağlar''la benim “Hicaz''dan Endülüs''e” ile başlayan. “Zamanı Aşan Şehirler”le devam eden ve “New York''tan Los Angeles''a Yeni Roma” ile tamamlanan kıtalarası yolculuklarımdan yola çıkarak, gökyüzü kervanlarını konuştuk.

*

Kıtalar arasındaki okyanusların uçaklarla aşıldığı bir dönemde, yeryüzündeki kervanların yerlerini gökyüzündeki kervanlar aldılar. Şehirlerdeki kervansarayların fonksiyonlarını havaalanlarının yüklendiği yirmibirinci yüzyılda, Türklerin Doğu''dan Batı''ya doğru yürüyüşleri devam ediyor. Geçen yüzyılın sonunda Amerika''yı keşfetmeye başlayan Türkler, gelen yüzyılın başında, gönüllü, özel ve kamu kurum ve kuruluşlarıyla, Amerika''ya açıldılar.

*

Havayolu kuruluşları, Anadolu şehirleriyle dünya şehirleri arasındaki mesafe ve zaman farklarını ortadan kaldırdılar. Endonezya, Brezilya ve Nijerya gibi, Anadolu''nun en uzağındaki ülkeler, sınır komşuları Yunanistan, İran ve Suriye kadar yakınlaştılar. Gökyüzü kervanları için, hiçbir ülke uzak değil, her ülke yakındır. Sınırlarının dışına çıkarak, ülkeleri birbirlerine yakınlaştırmayan ülkeler, hiçbir alanda üretim güçlerini büyütemezler.

*

Gökyüzü kervanları ve kervansaraylarıyla, ülkeler tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar birbirlerine yakınlaştılar. Ülkelerin sınırlarının birbirine karışması, dünyadaki bütün kurum ve kuruluşları, çatışmacı stratejilerden daha çok paylaşmacı stratejiler geliştirmeye zorluyor. Çünkü dünyada iki ülkenin birbiriyle çatışmasının yol açtığı zararları bütün ülkeler öderler.

*

Ülkelerin birbirlerine böylesine yakınlaştıkları bir dünyada, değerlerini paylaşmasını bilmeyen ülkeler, kaynaklarını verimli bir biçimde değerlendiremezler.

*

Bütün dünya bir ülkedir, bir ülke bütün dünyadır.

*

Düz dünyada, komşusuyla savaşan, kendisiyle savaşır.

12 yıl önce
Yeryüzü kervanlarının yerine gökyüzü kervanları geçti
Kadın dindarlığı üzerine
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?