İran’ın üçüncü büyük şehri Isfahan’da Savunma Bakanlığı’na ait tesislerde meydana gelen patlamalar, bölgede Ermenistan savaşından bu yana yaşanan gerginliğin tezahürlerinden biri…
Sadece Tahran merkezli stresten bahsetmiyoruz. Suriye, İsrail, Irak, Azerbaycan, Ermenistan, Körfez ülkeleri ve elbette Türkiye dâhil…
Bakü, Azerbaycan’ın Tahran büyükelçiliğine yönelik saldırı girişimini, “İran medyasında bir süredir devam eden Azerbaycan karşıtı kampanyanın çıktısı” olarak okudu. Saldırının Tahran’da panik yarattığını da söyleyebiliriz. Nitekim olaya ilk müdahalenin savruk olması, emniyet müdürünün görevden alınması, üst yönetimden gelen seri açıklamalar ancak 36 saat sonra dengeye oturdu. (Tahran’ın korkularından biri, gerilimin iç köpürmeleri besleme potansiyelidir.) Olaydan sonra Ankara da sesini yükseltti ve tam nerede durduğunu
herkese hatırlattı…
Ardından Tahran-Bakü arasında en tepeden temas kuruldu. Cumhurbaşkanı Reisi ve Devlet Başkanı Aliyev arasında telefon görüşmesi gerçekleşti…
BOMBALAR PATLARKEN CIA BAŞKANI TEL AVİV’DEYDİ…
Ancak bu toparlama girişimleri, iki ülke arasında Azerbaycan-Ermenistan savaşıyla ortaya çıkan köklü jeopolitik değişimin sancılarını kolayca gideremez! İran’ın Erivan’a yakın duruşu, üstelik bunu tam da ABD (CIA) ve İngiltere’nin (MI6) Ermenistan için yeniden hareketlendiği, AB’nin Dağlık Karabağ için Ermenistan’a 100 sınır gözlemcisi konuşlandırma kararı aldığı dönemde yapması ‘alakalı’ ülkeler tarafından yakından izleniyor…
Isfahan patlamaları gerçekleştiği andan itibaren, bunun İsrail operasyonu olduğu değerlendirmeleri dalga dalga yayıldı. Bugün de hâkim kanaat o.
İsrail’in, Ermenistan savaşından önce başlayarak, savaşta Bakü’yü destekleyerek, bölgedeki varlığının ve İran karşıtı politikasının boyunu uzattığı bir vaka. Nihayet, Türkiye ve Azerbaycan’ın aynı zamanda İsrail’le diplomatik ilişkilerini güncellemiş olmaları, Azerbaycan’ın ilk kez büyükelçilik açtığı günlerde Türkiye’nin İsrail’le ilişkilerine normalleştirerek büyükelçi ataması da topun kavisini bize gösteriyor…
Bakü-Tel Aviv arasındaki askeri anlaşmalar ve silah alımları da İran’ı tedirgin ediyor. Zengezur zaten cepte.
Yani, İsrail İsfahan’ı vurduysa önce kendisi için vurdu ama elçiliğe yönelik saldırının zamanlamasını kolladığı da aşikâr.
‘BÜYÜK HARİTA’ CANLIDIR…
İran, içeride yaşadığı protesto dalgaları, ekonomik zorlukları, nükleer anlaşma üzerinden Avrupa ve ABD ile ayrı kurduğu masalar, körfez, Irak, Suriye ve Türkiye ile ilişkileri münhasıran değerlendirilmesi gereken bir ülke ama önemli olan, strateji klişesi ‘büyük harita’ içindeki devinimi…
Hele mesele -Irak dâhil- Suriye olduğunda.
Bu hat artık Çin’in büyük ilgisini çekiyor ve belli ki Pekin’in planlarına artık dâhildir…
ÇİN’DEN IRAK’IN KUZEYİNE 10 MİLYAR DOLAR!!!
Tek ve taze bir örnek Çin ilerleyişinin gücünü gösterebilir…
“Çinli şirketler grubu Gezhouba Group (‘China Energy Engineering Corporation’ın yan kuruluşudur), Kuzey Irak’taki Özerk Kürdistan Bölgesi’ndeki altyapı projelerine 10 milyar dolar yatırım yapmayı teklif etti. Kürdistan Yatırım Komisyonu Başkanı Muhammed Şükrü, grubun parayı demiryolu ağlarına, enerji projelerine, yollara, barajlara ve diğer sektörlere yatırmayı teklif ettiğini söyledi”. (‘Chinese firm offers to invest $10bln in Kurdistan projects’, 23/01, Zawya. Haberin yayın akışı İngiltere merkezli olduğunu söylüyor.)
Yine İsrail, kendi içinde gittikçe genişleyen protesto gösterilerine bakmadan -ya da tam bunlara bakarak!- kutsal mekânlarda, işgal altındaki Filistin topraklarında rezilliklerine devam ediyor. Bir yandan da Şubat ayında Rusya aracılığında gerçekleşecek Türkiye-Suriye buluşmalarını izliyor. İzlerken de Irak-Suriye sınırı ve Şam’daki İran varlıklarını vuruyor.
İsrail-Rusya ilişkileri de bir diğer hassas sınır. Ukrayna savaşından bu yana ‘kızdan damdaki kedi’ gibi sekerek yürüyen İsrail’in depolarından Kiev’e Amerikan silahları taşındığı haberleri bölgedeki kaosu körüklüyor.
Hareketlenen diğer parselleri ‘Büyük Harita’ tapusuna kaydetmeye devam edeceğiz…