Kaynayan üç stratejik küme/coğrafya var dünyada. Transatlantik İttifak’ın Avrupa parçası ile Rusya sınırlarının tamamı. İki, Kafkasya merkezli ve Karadeniz’den başlayıp, Hazar ve zaman içinde Çin’e doğru kayacak ‘Turanî Topraklar’ ve üç, Asya-Pasifik…
Bugünlük ilk ikisi üzerinde duralım. Buradaki kümeler kesişiyor, ortak kümeler oluşuyor. Gıllıgışlı çok iş var…
Bir zamanlar AB hayalleri kurdurarak nemalanan kesimlerin, bugün Türkiye’nin AB tazelenmesine bakarak heyecanlanmaları dramatik. Tekrarlayalım; Avrupa Birliği ile değil, Birlik içinde belli siyasi duruş geliştiren odaklarla ilgili olduğunu anladıklarında, tıpkı kötü giden ABD-Türkiye ilişkilerine cin modeller üretenler gibi açıkta kalacaklar.
***
Biliyorduk, Birlik içinde, ‘Avrupa Ordusu’nu savunanlar vardı ve gelgelelim, hiç güç olamadılar, konuyu dışarıdan duyanlar da sırtlarını iki genel kabule yaslayıp, önemsemediler; bir, ‘hangi orduyla, hangi silahla, hangi parayla’, iki, ‘ABD buna izin vermez’ diyerek…
Kaldı ki, Trump sonrası Biden yönetimini şehvetli sevinç çığlıklarıyla karşılayan AB liderlikleri, ‘ortaklarına’ kavuşmanın coşkusu içindeydiler. Biden da hem G7 Zirvesi’nde hem Berlin Güvenlik Konferansı’nda, “ABD döndü, Transatlantik İttifak” döndü demiş, sonra aynı cümleleri tekrarlamış, ardından bir daha tekrarlamıştı. Döndüğünden emin olunsun istiyordu…
Meğer vurgunun gerekçesi bu değilmiş; döndüğü yeri eskisi gibi bulamadığının işaretiymiş. Çünkü transatlantik ittifakın Avrupalı kimi ortakları, ABD’nin ‘o kadar’ dönmesini istemiyormuş…
***
O gün Stoltenberg konuşmasını şöyle sürdürdü;
Net; Transatlantik ittifakta çatlak var. Blok bir kırılma değil bu. Renk verilmiyor ama çözülme görülüyor.
AB’nin cevabı tahmin edilenden izahlı oldu. Çatlağın genişliğini ve derinliğini hiç bir tahmin tutturamamıştı…
Yani Avrupa Biden yönetimine ‘Hoşgeldin’ pankartları açarken, arka odalarda ‘stratejik özerklik’ arayışlarının gizli belgelerini, gizli toplantılarla hazırlıyormuş…
ABD-NATO için kabul edilemez olan bu…
***
Aynı açıklamalardan beslenerek AB’nin NATO için aile olmaktan öte ortak olmak istemesi de anlaşılıyor. (‘AB Stratejik Pusula ile yön bulmaya çalışıyor’, 04/03, Dr. N. Bekar, AA.) ‘Aile’de Baba’dan şikayet var demektir ve dahi, ‘artık biz kendi kanatlarımızla uçmak istiyoruz’ metaforu yerindedir…
Avrupa’nın Rusya ve Çin’le nasıl bir ilişki kurmak istediği, Türkiye’ye kendi güvenlik anlayışı üzerinden nasıl bakacağı türünden sorular artık çok önemlidir.
Bu durumun ortaya çıkaracağı fırsat ve riskler, yeni dünya düzeninin gerçekleri ile de apaçık ilgilidir…
Türkiye, Almanya ve İngiltere’nin rolü ile Rusya’ya daha gelemedik bile. Devamda ilk iki kümeyi birleştirelim…