|
Etrafınız kuşatıldı

Time Dergisi’nin Amerika’nın yalnızlığını vurgulayan, “America Alone” başlıklı kapağı -ki popüler ‘Home Alone-Evde Tek Başına’ filmine de kancalıdır -aynı zamanda ABD’yi dünyanın merkezine oturtuyor.. Ama etrafını da diğer ülkelerle kuşatıyor. Hemen hepsi de seçilmiş, ABD ile araları limoni devletlerle...


“Küçük harita” da aynı; Suriye-Afrin-İdlib-Münbiç’te de kuşatılmış halde Washington...

Cumhurbaşkanı Erdoğan-Başkan Trump arasında gerçekleşen görüşmenin Münbiç ayağı açıklandığından biliyoruz ki, ‘çekilin’ denmiş.

Cevap-güya-ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı’ndan geldi: ‘Çekilmeyeceğiz’!..

Böyle bakınca bir meydan okuma var sanabilirsiniz ama General Votel’in ifadesi aslında şöyle; “Münbiç’ten ayrılmayı
düşünmedik
”. Henüz yani.

Devam gelişmeler de ilginç...

ŞAPKA-TAVŞAN...

Pentagon, PKK unsurlarının bulunduğu Suriye Demokratik Güçleri yerine ‘Münbiç Askeri Konseyi’ icat etti ve ‘etnik dağılımını’ da ‘şartlara göre’ düzenledi: “MAK; yüzde 60 Arap, yüzde 40 Kürt, Türkmen ve Hıristiyan. Biz de Menbiç Askeri Konseyi ile çalışıyoruz”.

Bu kuruluşun Türkiye ile olası gerginliği düşürmek üzere uydurulduğunu tüm dünya biliyor. Yani, ‘Münbiç’te ABD’nin ortağı PKK/PYD/SDG değil, MAK’tır demeye getiriyorlar.

Acıklı.

Keza, Pentagon’un CENTCOM Komutanı Votel’in sözleri üzerine hakkında zikrettikleri de şöyle: ‘Elbette iki NATO müttefiki olarak çatışmanın önlenmesi için tedbirler alıyoruz.
Türkiye bizim güçlerimizin nerede olduğunu biliyor.
Müttefikimizle yakın iletişim içindeyiz’.

Afrin’deki teröristlerle (tabi onlar terörist demiyor) herhangi bir bağları olmadığını ısrarla vurgulamaları ve Menbiç’teki MAK’ın şapkadan çıkartılması tipik Amerikan hokus-pokus’u.

Fakat Amerika’nın yavaş yavaş ‘eline yapışan’ şeyden kurtulmaya çalıştığı hissi de mevcut.

‘SESSİZ YÜK’ KIMILDANIRKEN…
Suriye’deki varlığı hiçbir uluslararası hukuk mesnedine dayanmayan ABD’nin elinde, “DAEŞ’le mücadele” söyleminden başka argüman bulunmuyor. Sadece bir defa, ağızlarından “İran” ismini kaçırdılar, yazdık; “
İsrail için buradayız
” anlamına geliyor...

Bölgede yaşanan tüm savrulmaların İsrail’den metastaz olduğunu anlıyoruz. Almanya dahil Avrupa’da da İsrail’le uğraşmaktan yorgunluk var. Soykırım kartının sürekli suratlarına vurulmasından fena halde sıkılmış durumdalar.

Bundan kurtulamıyorlar çünkü araya Ortadoğu’da olduğu gibi yine Amerika giriyor...

“Alman otomobil devlerinin başı emisyon skandalının ardından şimdi de egzoz gazı ile dertte. Volkswagen, BMW ve Mercedes’in,
insanlar ve maymunlara egzoz dumanı solutarak test yapılmasını finanse ettikleri
iddia edildi”. (30/09, Hürriyet.)

Başbakan Netanyahu Moskova’yı ziyarete gitti. Putin’le görüştü. Suriye dosyası, Lübnan-ki Başbakan Hariri dün Türkiye’ye geldi-, İran ve İsrail sınırlarına yakın tehditlerin konuşulduğunu biliyoruz. Belki bir askeri operasyon izni de koparılmak istenmiştir. Bunlardan gayrı, ilginç bir hediye aldı Netanyahu...

“İsrail Hükümet Sözcüsü Anna Jonathan-Leus, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’ya, İkinci Dünya Savaşı sırasında 1200 Yahudi’yi Holokost’tan kurtaran
Alman sanayici
Oskar Schindler’in eşine yazdığı mektubun orijinalini hediye ettiğini açıkladı. Hediye Moskova’ya ziyarette bulunan Netanyahu’yu duygulandırdı”. (30/01, Sputnik.)
Rusya-Almanya ilişkilerinde; AB, ABD, NATO, Ukrayna, İngiltere, enerji konuları kilit önemde. Almanya Dışişleri Bakanı Gabriel’in eli müsait olsa Rusya ile ilişkilerde kapılar açacağı biliniyor. Böylesi bir durum, Trump döneminde gevşeyen Atlantik ilişkilerine nasıl etki yapar bilinmez ama “
Schindler’in Listesi”
ni seyretmiş herkesin, filmin yayınlandığı dönemin de Almanya’ya mesaj ürettiğini anımsaması lazım. Şimdi “
Schindler’in Mektubu
” ters rotayı izliyor!
AMERİKA SİZSİNİZ!
ABD’nin sıkışmışlığı, çaresizliği
içeriden de desteklendiğinden
, Türkiye’nin bölgedeki pozisyon kurgusu/planı mükemmele yakın bir zamanlama, artı pratik içeriyor.

Haliyle içerideki köstekler de panik halinde buldukları paçayı ısırma derdindeler. Onlarla siyaset ve hukuk yoluyla mücadele ediliyor, yerindedir.

Bu kadar kabaları varken inceleri görmek zorlaşır; “özel bir grup” da var...

İyi niyetimizi koruyarak yazalım, muhtemelen kendilerini de görmüyorlar.

Siz tecrübe biriktirirken, tecrübe de sizi yapılandırır! Meslek tecrübenizi, Türkiye-Amerika-İsrail ilişkilerinin Batı’ya teslim olduğu o yıllarda geçirdiyseniz, size Amerikancı, Batıcı, NATO’cu demekle bitmez iş. ‘Amerika, Batı, NATO, İsrail’ siz olursunuz. Vakt-i zamanında ve şu an göreviniz ne olursa olsun, yine o dille mesajlar gönderirsiniz kamuoyuna. Çünkü ister istemez ABD, NATO, İsrail’e yönelik haklı eleştirileri kendi üzerine alı(nı)rsınız.

Ve şu an Türkiye bir askeri harekât yürüttüğünden tüm kanallar bu türden diplomat, akademisyen, asker, gazeteci vb.,-elbette hepsi değil ama-seslerden besleniyor. Belki bilerek belki bilmeyerek.

Ama iyi yapmıyorlar.

Çünkü ‘etrafınız kuşatıldı’dan sonra gelen cümle, ‘teslim olun’dur.

ABD, İsrail ‘teslim olursa’, baktıkları ayna kırılır...

#Türkiye
#ABD
#İsrail
6 yıl önce
Etrafınız kuşatıldı
Mülâhaza etmek
Siyasetçileri bürokratlara kurban etmek
Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından
Taşkent’in öbür yüzü
‘Korkuluk’…