Fenerbahçe, türlü türlü sıkıntılarla boğuşan Gaziantep'i son dakikalarda bulduğu golle 2-1 mağlup etti. Şampiyonluk yarışındaki bir takımın, kötü oynarken bile üç puan kazanabilmesi çok önemli.
Hatta bir önceki hafta kendi evinde ezeli rakibine 3-0 yenilmişken, bu maçtan gelecek galibiyet ekstra önemliydi.
Saha içerisine baktığımızda Fenerbahçe'nin alışmış olduğumuz oyununu göremedik.
Johan Cruyff'un çok güzel bir sözü var; "Futbolun bir hata yapma, hatayı inceleyip ders çıkarma ve gocunmama süreci olduğunu öğrendim." İşte Fenerbahçe'ye baktığımızda hatalarından ders çıkarmayan bir takım görüyoruz.
Oyunun sıkıştığı anlarda oyunu açabilecek, half-space koşularını takımda en iyi yapan oyuncu Miha Zajc'ın kadroda bile yer almaması, Arda Güler gibi bir yeteneğin kulübeye hapsolması
Fenerbahçe'nin hala bile bile lades demesi.
Şu an Fenerbahçe'de hem mental hem de taktiksel açıdan sıkıntıların olduğu bir gerçek. Dünya Kupası öncesindeki takımı göremiyoruz. Tabii ki bunda sakatlıklar, formsuzluklar gibi türlü türlü etmenler de var. Ama zaten asıl olan; bu engellere karşı bir takım olup, oyunu sürdürebilmek önemli.
Bazı inatlardan ne kadar çabuk vazgeçilirse, takımın eski haline dönmesi de o kadar çabuk olacaktır.
Ayrıca Fenerbahçe-Gaziantep maçında sahadaki takım en az hakemler kadar kötüydü. Valencia'ya yapılan hareketin net bir şekilde kırmızı kart olması gerekirken,
hem saha içi hakemi hem de VAR, oyunu devam ettirdi.
#Fenerbahçe
#Ömer Çelikbaşlı
#Jorge Jesus
1 yıl önce
Hatalardan ders alma süreci
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!
Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma operasyonu…
Riyakâr Bey ile ‘Yamyam’ Biraderler
