Ekonomi, herkesin her şeyi bildiği, hiç kimsenin bir şey bilmediği ama nedense herkesin “Ben demiştim” dediği bir oyun alanı. İmamoğlu meselesiyle birlikte bu oyun alanı bir kez daha “Buradayım be, buradayım” diyor. Günlük yaşamda pazardaki teyzenin patlıcan fiyatını görünce yüzünde beliren ifade, küçük esnafın “Müşteri kalmadı be abi” serzenişi, gençlerin “Çalışıyoruz ama ev ya da araba alamıyoruz” diyerek dile getirdiği hayal kırıklığı; hepsi ekonominin toplum üzerindeki etkisinin farklı yansımaları. Bugün Türkiye ekonomisi, yüksek faiz, yüksek enflasyon, yüksek kur ve dalgalı borsa hareketleriyle şekillenen bir tabloyu yansıtıyor. Son yirmi iki ayda ortalama politika faizi %42,5, ortalama dolar kuru (son hareketlilik hariç) 30,6 TL, tüketici kredi faizleri %54,32, konut kredi faizleri %34 (krediyi alabilene ve ödeyebilene aşk olsun), ticari kredi faizleri %40,2, mazot litre fiyatı ise 39,08 TL, enflasyon ise %56,1 düzeyinde. İşte bu ortalama göstergeler, Financial Times’ın İmamoğlu üzerinden yaptığı yorumda yer alan “Şimşek’in ekonomik kazanımları tehdit altında” ifadesinin temelini oluşturuyor. Ancak bu göstergeler bir yandan da toplumun farklı kesimlerinde hissedilen ekonomik baskının somut yansımaları olarak karşımıza çıkıyor. Öte yandan diyelim ki Almanya’daki bir yatırımcı, %2 faizle borçlanarak Türkiye’ye geliyor, parasını %45 faizle değerlendiriyor. Ne üretim yapıyor, ne güneş altında çalışıyor, ne de reel bir risk alıyor. Bu tabloya kalkınmaya katkı mı denir, yoksa “carry trade dansı” mı?
Bu noktada akıllara şu soru geliyor: Yabancı basında ve sosyal medyada oluşturulan söylemler, yapılan haberler ve yayılan bilgiler gerçekten Türkiye’nin kalkınmasına duyulan samimi bir ilginin ürünü mü? Yoksa bunlar, Türkiye’nin iç işleyişine yön verme çabası mı? “Ekonomik kazanımlar tehlikede” manşetleri acaba ülkenin refahı için endişelenen bir dış gözlem mi yoksa yüksek faiz ortamında pastadan daha fazla pay almak isteyen küresel sermayenin medya üzerindeki yansıması mı? Bu sorular, cevabı en çok merak edilen meselelerden biri hâline geliyor.
İBB eski başkanı hakkındaki yolsuzluk ve terör soruşturması hakkında ne düşünüyorsunuz sorusuna Türk kamuoyu nasıl bakıyor. Yapay zekanın NUTS-2 (bilenler bilir, bilmeyenler de bilsin) bölgesinde 1067 kişi ile gerçekleştirerek tahmin ettiği sonuçları paylaşıyorum.
* Siyasi baskıdır, haksız uygulama: % 45,2.
* Hukuki bir süreçtir, sonucu beklemeliyiz: %21,9.
* Suçluysa cezasını çekmeli, hak yerini bulmalı: %15,1.
* Gerçekleri görmek için daha fazla bilgiye ihtiyacım var: %9,6.
* Bu konuda herhangi bir fikrim yok: % 8,2.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.