İlk 45 dakika Beşiktaşlıya yetti de arttı bile. Kartal tek devrelik bir gösteri yaptı. Her yönüyle muhteşemdi. Topa istediği yönü verdi. Oyunu zaman zaman hızlandırdı, zaman zaman da tempoyu düşürdü. Kalesini çok iyi korudu. Topu kazandığında da organize ataklar yaptı.

Maçın kahramanı hiç tartışmasız Oğuzhan''dı. Bir gol attı, bir de mükemmel bir asist yaptı. Daha sonra da ikinci yarının hemen başında kendisini göz göre göre oyundan attırdı. Sarı kartla oynadığını unuttu. Bu çocukta hayat var. Çok koşuyor, çok mücadele ediyor. Ve ayakları çok çok iyi. Oğuzhan''ı her geçen gün daha çok beğeniyorum.

Fernandes, duruyor duruyor bir anda sahneye çıkıyor. İşte o anda da müthiş güzelliklere imzalar atıyor. Üç kişinin arasından sıyrılıp gidiyor. Harika paslar atıyor. Fernandes''i seyretmek başlı başına bir keyif. Adam buram buram kalite kokuyor. Ve de artık takıma sahip çıkmaya başladı. Gidiyor arkadaşlarıyla konuşuyor. Onları uyarıyor. Neresinden bakarsanız bakın dört dörtlük.

Ersan son maçlarda banko oynuyor. Sakatlıktan tam kurtulmuş. Fizik olarak güçlü. Havada yerde kuş uçurtmuyor. Her maçta üstüne koyarak oynuyor. Sivok zaten hep bildiğimiz gibi. Savunmanın bel kemiği. Hilbert ve Uğur da görevlerini eksiksiz yaptılar. Necip orta alanda komutan olmak üzere. Rakibin ilk ataklarını kesiyor. Daha sonra da takımını karşı kaleye yönlendiriyor. Dün Holosko''yu da beğendim. Tek aksayan Olcay''dı. Bu çocuk çok mücadele ediyor. Çok koşuyor. Ancak topla arası iyi değil. İşin final kısmında yok. Böyle devam ederse formayı kaybeder.

İkinci yarının aşağı yukarı tamamını 10 kişi oynayan Beşiktaş, bu bölümde kendisini fazla sıkmadı. İşi idare etti. Öncelikli hedefi gol yememekti. Ancak ilginçtir 10 kişiyle de en az 4 net gol pozisyonuna girdi. Düşünün artık siz gerisini. Gerçekten son derece iştahlı, istekli bir Beşiktaş vardı sahada. Alkışı ve övgüyü fazlasıyla hak ettiler.