"Rakibimize saygı duyuyoruz. Biz de saygı duyulacak bir iş yapmak istiyoruz. Yenilmekten korkmadan, kazanmak için oynayacağız. İşimiz kolay değil. Ancak Galatasaray, tarih yazmaya alışıktır."
Bu sözler Manchester United maçı öncesinde Terim"e ait. Takımında yeterli potansiyeli gören gerçek komutanlar böyle düşünürler, böyle konuşurlar ve bunu futbolcularından isterler. Terim palavra atmaz, sözlerinin arkasında durur. Oyuncularını da buna inandırır. Galatasaraylı futbolcuların en üst düzeyde özgüvenle sahada mücadele edeceklerini şimdiden rahatlıkla söyleyebilirim. Hep beraber çok net bir biçimde bunu göreceğiz.
Manchester etkili bir ekip. Ancak Galatasaray da rakibine kafa tutacak güce sahip. Bütün oyuncuları uluslararası arenayı ezbere biliyor. Hemen hemen hepsi ülkelerinin Milli takımlarında oynuyor. Son derece deneyimliler. En önemlisi de futbolcu kişilikleri tavan yapmış durumda. Kadrolarında rakipten çekinecek, korkacak, onlara boyun eğecek tek kişi yok. Israrla, inatla golü arayacaklardır.
Sadece savunma yaparak puana ulaşmanın mümkün olamayacağını en iyi Terim bilir. Galatasaray gol pozisyonuna girecektir. Beni tek endişelendiren, defans kurgusunun sezon başından bu yana beklenilen düzeyde olmaması. Zaman zaman kendi yarı alanlarından çıkarlarken ucuz top kayıpları yapıyorlar. Bu anlarda geri dönüşler yavaş oluyor, az adamla kalıyorlar. Rakiplerine kolay pozisyonlar veriyorlar. Defansın göbeği arkalarına atılan uzun toplarda bocalıyor. Kademe anlayışında da eksiklikler var.
Galatasaraylı futbolcuların gözü kendi kalelerinden çok karşı kalede. Bu düşünce özellikle güçlü takımlara karşı ters tepiyor. Manchester ile oynarken savunmaya çok dikkat etmek ve ek önlemler almak şart. Gol atmak kadar, gol yememenin de son derece önemli olduğunu aklımızdan çıkarmayalım. Bir takım her zaman yediğinden fazlasını atamaz. Neresinden bakarsak bakalım gerçekten kolay bir maç değil. Ancak Galatasaray"ın zoru sevdiği de gerçek.