|
Şanslı Masa kurgu mu özel hayat ihlali mi?

İnsanların tahammül ve absürtleşme sınırlarını aynı anda ölçmek mümkün mü düşüncesi kamera şakası formatında bir yarışmaya ilham kaynaklığı ediyor.

Kanal D''de yayınlanmaya başlayan Şanslı Masa, masum bir buluşma çılgın bir oyuna dönebilir anonsuyla yapıyor tanıtımını. Büyük ödülü kazanabilmek için deli damgası yemeyi göze alanları oyuna dahil ediyor.

Yemek yemek, kahve içmek için gittiğiniz kafenin yüzüncü müşterisi olduğunuzu öğrenseniz. Hesaplar müesseseden afiyet olsun dese görevli. Ve eklese ama bir ricamız olacak yukarı gelip anket formu doldurmanız gerekiyor. Hiç itiraz etmeden arkadaşınızı masada bırakıp yukarı gider misiniz anket doldurmaya? Yoksa anket dediğiniz ne ola ki sorulardan oluşmuş kağıtlar tomarı bi zahmet getiriverin demez misiniz? Demiyorlar ne doldurmak için yukarı çıkan, ne şanslı masada arkadaşının gelmesini bekleyen. Hiçbir şekilde söylenenleri sorgulamıyor, talep edilenlere itiraz etmiyor.

Yarışma mı kamera şakası mı belli değil Şanslı Masa. Yapım ekibinin gözüne kestirdiği, başarılı olursa kazanacağı meblağdan dolayı şanslı addedilen; beş bin lirayı kazanmak için yapacağı şaklabanlıklar söz konusu olduğunda aslında şanssız birisi. Birbirinden alakasız üç kelimeyi Ferhat Güzel, at tırnağı ve teneke otuz saniye içinde aynı cümle içinde kullanmak ne yaratıcı ne de komik. Komedi efekti yaratan karşıdakinin verdiği tepkiler. Kimi zaman küfür kimi zaman kafayı mı yedin ne diyon sen çıkışı.

Kurmaca mı değil mi tartışmaları ilk bölümden itibaren yapılmaya başlandı. Kurmaca olma ihtimali yüksek. Katılmayı reddedenlerin görüntüleri yayınlandığında kurmaca olup olmadığına ikna olabilir seyirci. Reddeden kimsenin olmaması da ihtimal dahilinde tabi.

Ama fark etmiyor mizansen olsa da olmasa da taraflardan biri gönüllü kendisinden istenilenleri yapmaya. Kurmaca olması tepki verenin de oyunun içinde olduğunun ispatı sadece. Arkadaşının yaptıklarından utanıp, ne diyon len sen diyerek masadan uzanıp arkadaşını bi güzel pataklayan kızın; bilumum drama okulundan mezun olduğunu yazdığı facebook profili, bazı katılımcıların kimliğine, işin mizansen olduğuna dair güçlü bir kanıt. Mizansen olmasının bir sakıncası da yok ayrıca. Taraflardan biri casus kulaklıkla söylenenleri uygulamaya, diğeri habersizmiş gibi rol yeteneğini sergilemeye razıysa kime ne? Ekran başındakiler için eğlenmekse ana mesele, ha gerçek olmuş ha kurmaca ne fark eder!

Kurmaca olup olmamasından daha önemli bir konu var. Programın moderatörü Sinan Çalışkanoğlu verdiği röportajda çalışma şekillerini şöyle izah ediyor: ''Şanslı Masa''ya oturanları önce bir süre izliyoruz. İçine kapanık mı yoksa kendine güveni yerinde mi ona bakıyoruz. Kimi yukarı çağırıp kulaklık takacağımıza karar veriyoruz.”

Röportajdan anladığımız kadarıyla Şanslı Masa''yı çekmek için kiralanan mekan on adet kamerayla donatılıyor. Garsonlar, diğer masalarda oturanlar hepsi ekipten. Kafe görüntüsündeki bu mekana yanınızda birisiyle -kim olduğu önemli değil- geldiğinizde; kameralarla donatılmış bir masaya oturtup, izlemeye ve dinlemeye başlıyorlar. İlişkinin şifresini çözmek, karakteristik özellikler hakkında bilgi sahibi olmak adına. Kamera ışığınız var mı yok mu tespit etmek için. Kısacası seyirlik bir malzeme olabilir misinizi test ettikten sonra karar veriyorlar. Belki hiç teklif yapılmadan ayrılıyorsunuz kafeden, reytinginiz moderatörler tarafından düşük ölçüldüğü için. Geride karakterinize, özel hayatınıza dair görüntüler bıraktığınızın farkında bile olmadan. Kızların hepsi mi güzel olur sorusunun cevabı bir süre yapılan gizli çekimde gizli. Güzel değilseniz o masaya oturma şansınız yok. Kameraya güzel görüntü veremiyorsanız seçilme şansınız hiç yok!

Televizyona çıkmak karşılığında da beş bin lira kazanmak istemez misiniz sorusuna neden herkes olumlu cevap verir? Neden kimsenin komik duruma düşmemek gibi bir derdi yoktur. Kafedeki birkaç kişiden utanırken; beyaz camda gözükmek bütün utançları nasıl yok ediyor gerçekten anlamak istiyorum.

Kazanmak için risk almak lazım klişesinin tüm hayatları kontrolü altına almasından endişe ediyorum. Açık açık ifade edeyim kazanma hırsından ürküyorum.

Siyasette patlayan kaset skandalıyla birlikte özel hayat tartışması yapılıyor. Özel hayat nerede başlar nerede biter konusu açıklığa kavuşturulamıyor bir türlü. Şanslı Masa çekimleri bu şekilde yapılıyorsa eğer ortada ciddi bir özel hayat ihlali var. Arkadaşının absürd tavırlarına neyin var Canancığım diye büyük bir sabırla tahammül etmeye çalışan, mekanı terk etmek için birkaç defa niyetlenen, bizi mi çektiniz bu çektikleriniz TV''de yayınlanırsa seninle bir daha hiç konuşmam diyen Hatice Hanım tepkisinde haksız mı?

13 yıl önce
Şanslı Masa kurgu mu özel hayat ihlali mi?
İsmailağa buluşması
Nezahet, Zarafet ve Nezaket...
İmalat PMI, kredi kartı harcamaları ve Fed
Kim bu çılgın tüketiciler
Yıl 2030: Sokak köpekleri simülasyonu