|
Teknoloji orucu

İleri teknoloji kullanmayı yüksek statü kabul edip; sahip olmak için var güçleriyle mücadele edenleri şaşkınlıkla gözlesem de; bir dönem o grubun içinde olduğumu utanarak hatırlıyorum. Araç telefonunun ve çağrı cihazının pabucunu dama atarak hayatımıza dahil olan, tuğla görünümlü cep telefonuna ödediğim ücreti, takip eden yıllarda model değişikliğinde ödediklerimle alt alta topladığımda yaşadığım şaşkınlık sonucu, sessiz bir yemin ettim. Kullandığım elektronik cihaz her ne olursa olsun; benden vazgeçene kadar ben ondan vazgeçmeyecektim.

Ayağımızdaki ayakkabılar, çocuğumuzun elindeki oyuncak, üzerimizdeki tişört, parmağımızdaki yüzük, elimizden düşürmediğimiz telefon. Hepsinin ücretli köleler tarafından üretilmiş olma ihtimali yüksek. Emeklerinin karşılığı ödenmiştir diyorsanız fena halde yanılıyorsunuz. Dünyanın dört bir köşesinde köleler çalışıyor, çalıştırılıyor. Ücretli köleler onlar. Çalışıyor, terliyor, üretiyor, ama daha çok da acı çekiyor.

Yeni dünya düzeni büyük karlara ulaşmak için küçük, ucuz hayatları hedefliyor. Biraz daha fazla kazanmak uğruna insanlar kullanılıp atılan aletlere dönüşüyor.

Küresel ekonominin çok uluslu şirketlerinin birinci dünyadaki fabrikalarını kapatarak üçüncü dünyaya taşınmalarının sebebi, refah götürmek ya da istihdam sağlamak değildi. Ucuz emek gücü idi sebep. İntihar eden işçiler sebebiyle sıklıkla medyada adı geçen Foxconn da bunlardan biri. Çin''deki en büyük özel fabrika. Anakart, kamera parçaları, MP3 player, Ipad gibi ileri teknoloji üreten; 150 milyar dolarlık teknoloji endüstrisinin yüzde 40''ına sahip bir şirket.

1 milyon işçi çalışıyor Çin''deki fabrikada. Çin''in kırsal, fakir bölgelerinden düşük ücrete rağmen, devamlı yevmiye için akın akın geliyorlar çalışmaya. Para biriktirip dönmek en büyük hayalleri. Diğer fabrikalar kalacak yer sağlamaz iken, montaj bandının üzerinde, masaların altında uyumalarına izin verirken; istif şeklinde de olsa yatakhanelerinin olması başlangıçta lüks kılıyor fabrikayı çalışanların gözünde. Yaptıkları işe bağlı olarak 12 saat boyunca ya sadece oturarak ya da sadece ayakta durarak çalışma zorunluluğu, kısa sürede gerçeklerle karşı karşıya getirse de; her an işçi olarak seçilmeyi bekleyen sekiz bin kişinin varlığını tehdit gibi algılayarak boyun eğiyorlar şartlara. 1 saat öğle yemeği, iki defa 10''ar dakikalık çay molasının dışında ara vermek yok. Tuvaletleri geldiğinde el kaldırıp onay almak mecburiyetindeler. Çalışan bezi gibi ileri fikirler de montaj hatlarında tuvalet izni vermemek için üretiliyor.

12 saat ara vermeden montaj hattının önünde çalışmak zorunda kalmak, ürettiği teknolojiden mahrum olmak! Tesislerin içinde var olan imkanlardan yararlanabilecek zaman ve enerji bulamayan işçiler bunalıma girdiklerinde bazen çözümü intiharda arıyorlar. Her intihar çalışma koşullarını tekrar gözler önüne sererken biraz daha insanca şartlarda çalışma koşulları sağlamalarını beklemek romantik bir hayal olarak kaldı. Foxconn tüm binalarını etekleri yerden altı metre yükseklikte filelerle kapladı, işçi atladığında yere düşemesin diye. İşçiyi intihara sürükleyen sebepleri ortadan kaldırmak yerine intihar girişiminin topal bir eylem olarak kalmasını sağlamak. Gerçi file önleminin işe yaradığı fabrika binasında gerçekleşen resmi intihar vakalarında ciddi bir düşüş olduğu iddia ediliyor. Halbuki uygulamanın mesajı açık benim mekanım haricinde nerede ölürsen öl umurumda değil! İsmimi lekeme yeter. Yerinde olmayı hayal eden binlerce insan var dışarıda.

Para biriktirip dönme hayaline enerjisinin kalmadığını anlayan bir işçi, intihar edenlerin ailelerine ödeme yapılacağı için intihar ettiğini yazınca mektubunda, bu madde sözleşmeden çıkartılmış jet hızıyla. İmajını ve karlılığını korumak için hızlı kararlar alan Foxconn''un tükenip giden hayatlar umurunda bile değil.

Kevin Bales Yeni Kölelik adlı kitabında sadece idare edecek kadar para sahibi olmak, ucu ucuna ayakta tutacak bir maaş için çalışmak olarak tanımlıyor ücretli köleliği. Bir kişinin ekonomik sömürü amacıyla bir diğeri üzerinde mutlak hakimiyet kurması.

Çok dramatik bir arz talep yasası yürürlükte: köle olabileceklerin sayısı arttıkça, değerleri düşüyor. İhtiyaç olduğunda üretim sürecine eklenen tüketilebilir bir parça sadece. Sömürgeleştirmenin yeni bir aşaması. Tüm ülkeyi işgal etmeye gerek yok. Fabrika adı altında emek gücünü sömürmek yeterli.

İşçi intiharları sadece firmaların doyumsuz kar beklentilerinin değil; doymak bilmez teknoloji açlığımızın da bedeli.

İleri teknolojiyi yakalamak için kullan-at-yenisini al formülünü uygulamaya çabalarken; o teknolojiyi üretmek için çalışanların da kullanılıp atıldığının ne kadar farkındayız?

Talep kanununu alt üst ederek, tüketici davranışına aykırı da olsa ''neden ucuz'' sorusunu sormak zorundayız. En ucuz fiyatlı ürünü alırken, aslında farkında olmadan ücretli kölelerin sırtından para kazanan insanlara para kazandırdığımızın farkına varmamız gerekiyor acilen.

٪d سنوات قبل
Teknoloji orucu
"Dininizin kıymetini bilin!"
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim