|
Eski Açık "Utanıyorum" desene!

Cildimde pullanmalar ve alnımda kızarıklık şikayetleriyle gittiğim doktor stresten uzak durmam gerektiğini söylemişti. Hatta ''Maçları filan izlesen çok faydası olur'' da dedi. ''Trabzonluyum, bunlar büyük ihtimalle maçtan oluyor zaten'' diye cevapladım. (işlerin kötü gittiği dönemlerden bahsediyoruz, yoksa takımım evelallah felçliyi yürütür bugün!)

Yani futbol maçlarına gitmenin psikolojik anlamda bir karşılığı var. Deşarj olma, ''hiçkimse'' olarak sövme bağırma çağırma imkanı buluyorsunuz, tanınmadan dolayısıyla da kınanmadan.

TT Arena açılışındaki kitle işte tam da böyle bir topluluktur. Genel taraftar profili de farklı değildir. Anons yapıldığında sahaya yabancı madde atma işini abartan, kesmek şöyle dursun koro halinde küfüre desibel rekoru kırdıran bir topluluktan bahsediyoruz. Bir Fenerbahçe maçının başından sonuna kadar sahaya su atmışlardı. Hakan Şükür gibi bir isme adam gibi veda edemediler. Fatih Terim TT Arena açılışında kapıdan döndürüldü. Sadece Galatasaray kaybetti o gece, sportif başarıları tekrar elde edebilir ama bir daha açılış yapabilir mi?

Bazı köşe yazarlarından başka kimsenin savunamadığı bir ayıp yaşandı TT Arena açılışında. ''Başbakan bunlara alışmalı; demokrasi budur, protesto hakkını engelleyenler faşisttir!'' söylemi doğru değil. Olanlar yapılamaz diyen yok zaten, ama ayıptır. Bir şey demokratik hak olmakla ''doğru'' olmaz. Yapılan nankörlük kelimesinin sözlükteki yeni tanımıdır. Eminim gece yatarken protesto edenlerin de vicdanı rahatsız olmuştur. Zira topluluk psikolojisiyle 12 yaşında bir çocuk gibi hareket edenler, vicdanlarıyla başbaşa kaldıklarında çok büyük bir ayıp ve nankörlük ettiklerini anlamış olmalılardır. Bazı köşe yazarları da, ''Aman ne olacak, biraz tahammül'' yollu el ovuşturmalarla şehit cenazelerinde bakan yumruklamaların, yumurtalı öğrenci eylemlerinin ardından yeni moda akımı oluşturma gayretindeler. Utanıp yerin dibine girmelerini beklemiyoruz ama başbakana yapılandan rahatsız olmayan ruh hastasıdır.

İşte Erdoğan bu. Kendisine her şeyin söylenebildiği, her türlü hakaretin edilebildiği bir Başbakan. Fenerbahçeli olmasına rağmen Galatasaray''a o stadı kazandıran Başbakan. Kulüpten stadın yapımına emeği geçenlerin tüm emeklerinin kendisine yalvarmaktan ibaret olduğunu bilen Başbakan.

Hazımsızlık bulaşıcı bir hastalık gibi marjinal çevreleri kuşatmış. Acziyet içerisinde kıvranıyor ve adam gibi muhalif durarak yapılan stada girmeme onurunu gösteremeyip yuhalıyorlar. Bolu tünelinden geçerken de rahatsız oluyorlar mıdır? Belki de üçüncü köprüden ya da Marmaray''dan hiç geçmeyecekler? Tayyip Erdoğan yaptı diye bu imkanları kullanmayacaklarını sanıyorsanız nankör kelimesinin anlamını yanlış biliyorsunuz.

Hem dibine kadar kullanacaklar ve hem de şikayet edecekler, zihniyet bu.

Bu adamların nankör-demokrat çizgilerinde tutarlı olduklarına ben şahidim.

Seneler evvel izinsiz bir 1 Mayıs gösterisinde hızını alamayıp lalelere saldıran kızı hatırlamadınız mı?

Bu kafa hastalıklıdır, güzelliğe değil çirkinliğe meyyaldir.

Bu, ''tedaviye muhtaç'' tayfayı zinhar stada sokmamak en doğrusu, zira ne diyor Cem Yılmaz:

''Bunların tedavilerini saha dışında yapın, saha dışında!''

13 yıl önce
Eski Açık "Utanıyorum" desene!
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!
Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma operasyonu…
Riyakâr Bey ile ‘Yamyam’ Biraderler