Artık geriye sayım başladı, seçim sath-ı mailine girdik. Sağdan soldan edindiğim rakamları -ki bazı anket şirketlerini yanlış cetveli olarak kullandığımda da aynı sonucu alıyorum- değerlendirerek bir tahminde bulunayım: AK Parti %50, CHP %25 MHP %11.5 oy alırlar.
Kritik görünen konu MHP''nin barajı geçememesi halinde yine AK Parti iktidarı ile başladığımız yere gelme ihtimali. Yani yine iki partili bir Meclis şaşırtıcı olmaz.
Ancak böyle bir durumda mevcut milletvekillerinden çok daha fazla bir sayıya ulaşması sözkonusu olur partilerin. Bu durumda yeni isimler Meclis''e girebilir. Değilse mevcut vekil sayılarında büyük farklar beklemiyorum. Yani mevcut vekillerden performans değerlendirmesi yoluyla bazılarının yeniden aday gösterilmemeleri durumu olabilir.
Tam bu noktada haddim olmayarak AK Parti grubunun performansı hakkında birkaç şey söylemek istiyorum. Belki bazı milletvekillerinin teşkilat ile sorunları istemediği özel durumlar olabilir ama ben genele ilişkin bir değerlendirme yapacağım.
AK Parti grubu özellikle anayasa değişikliği paketinin oylamasında tüm yönleriyle görüldüğü üzere mükemmele yakın bir performans ve birliktelik sergilemiştir. Bana göre bu birliktelik milletin teveccühünü yansıtma bakımından dikkate alınması gereken bir kriterdir. Yenilik ve değişiklik arzusu elbette herkes için cazip başlıklar. Ancak özellikle önümüzdeki dönemde yine en ihtiyaç duyulacak kavram ''birliktelik'' bence.
Sadece mevcudu korusa dahi tek başına iktidar olmasına muhakkak nazarıyla bakılan AK Parti için milletvekili profilini büyük ölçüde değiştirmek risktir.
Meclis mesaisine riayet eden ve milletin beklentilerine cevap vermek suretiyle teşkilatıyla uyumlu çalışan milletvekilleri için Erdoğan''ın yaklaşımının olumlu olacağını düşünüyorum.
Aksi takdirde şu anda yapılan planlarla yarın yine oyunun ortasında giden tipleri görebiliriz.
Elbette genç ve teşkilata kendini sevdirmiş isimlere en üst sıralarda yer verilmeli. Takımdan birini kesecek kadar iyi oyuncuya her hoca forma verir. Ama takımdaki oyuncudan iyi olma şartı, kenardakinin aleyhine işleyen bir ''tecrübe'' kriteriyle de zorlaşan bir süreçtir. Aday adaylığı düşüncesinde olanların mevcut milletvekillerini de düşünmeleri, hesap etmeleri gerekiyor yani.
Bir de AK Parti''ye başvurmayı düşünen aday adaylarını iki klişe hakkında aydınlatmak isterim.
Başvurunuzu yaparken modası geçmiş ve artık kimsenin gülmediği iki ''yüksek dozda özgüven'' kaynaklı klişeden uzak durun.
Birincisi, eğer fırsat bulur da Erdoğan''la görüşürseniz, alacağınız ''hayırlı olsun'' cevabını zorlama bir yorumlama ile adaylık müjdesi olarak değerlendirmeyin. Erdoğan kimseye söz vermeme prensibine sıkı sıkıya bağlı bir lider, o sözleri tevekkül ehli bir yaklaşımla henüz gerçekleşmemiş her olay için söylüyor. Aklınızda bulunsun.
Ve partide size ''Neden partimizden aday olmak istiyorsunuz?'' diye sorarlar, sakın ''Tayyip Bey ısrar etti, kıramadım'' demeyin.
Dedim ya, gülmüyorlar bile.
