Dünyanın gündemi Kırım.
Kırım Rusya"ya ilhak oldu. "Nereye varacak bu işin sonu?"
Evet, nereye varacak bu işin sonu? Yoksa kapanın elinde kâr mı kalacak?
Başta ABD ve Avrupa Birliği olmak üzere değişim isteyen Ukraynalılar ve destekçileri bunun cevabını vermelidirler.
Kırım Özerk Cumhuriyeti darbe meclisi, referandum kararı aldıktan sonra ABD-AB ve Ukrayna yeni yönetim destekçileri bunu uluslararası hukuka ve Ukrayna anayasasına aykırı bulduklarını, gayrı meşru olduğunu ve tanımayacaklarını ilan ettiler.
Geçen pazar yaptırım tehditleri altında referandum yapıldı ve Kırım"da yaşayan Rus çoğunluk Rusya"ya bağlanma kararı aldı. Cuma günü bu karar Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından imzalanarak kabul edildi. Uluslararası aktörler tanımasa da dünden itibaren Kırım artık Rusya toprağıdır.
Bu noktaya nasıl gelindiğini anlamak için geçmişe yönelik birkaç soru sormak gerekir.
-Ukrayna"da Batı yanlısı siyasiler ve destekçileri ülke siyasetinin kırılgan bir denge üzerinde oturduğunu bilmiyorlar mıydı?
Ukrayna"da seçmenin yarısı Rusya ile birlikte hareketi diğer yarısı da Batı ittifakları içinde yer alacak siyasetleri destekliyordu.
-Ukrayna"da 2010"da %48"le seçimi kazanmış, meşru Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç uzun sure direnmesine rağmen; Rusya"nın telkinleriyle AB gözlemcilerinin önünde muhaliflerin bütün taleplerini kabul eden ve erken seçim kararı içeren anlaşmayı imza etmemiş miydi?
-Bu anlaşmaya rağmen muhalifler parlamentoyu, cumhurbaşkanlığını ve ikametgâhlarını basıp Yanukoviç"i devirmediler mi?
-Sivil darbe sonrası oluşmuş hükümeti Yanukoviç"le varılan anlaşmaya rağmen ABD-AB alelacele tanımadı mı?
-Darbeyi yapanlar sivil olunca meşru, üniformalı olunca mı gayrı meşru oluyordu?
-Ya ABD-AB ekseni, gelişmelerin bu noktaya varacağını öngöremedi ya da birileri Ukrayna"yı bölmek, soğuk savaş dönemini geri getirmek istiyor?
Bu soruların artık bir muhatabının var olduğunu ve cevaplanabileceğini düşünmüyorum.
Bugün gelinen noktanın sorumlusu sadece Rusya değil.
Rusya kendisine yakın siyaset izleyen ve desteklediği Yanukoviç"ı muhaliflerle uzlaşmaya ikna ederek risk almıştı.
Sivil darbenin ABD-AB tarafından anında tanınması ve seçimle gelen Yanukoviç yönetiminin meşru olmadığının ilan edilmesini Rusya aldatılmak olarak değerlendirmiştir.
Bunun sonucunda Rusya bütün dünyaya meydan okuyarak, kendine göre demokratik yöntemleri kullanarak ve yıllık 250 milyar dolar bedel ödemeyi göze alarak Kırım"a ilhak etmiştir.
ABD-AB"nin savaşı göze almayacakları belli olduktan sonra geride kalan siyasi ve ekonomik yaptırımlardır. Bu yaptırımlar ABD-AB den Rusya"ya yönelik olduğu kadar Rusya"dan da ABD-AB"ye yönelik olacaktır.
İlk yaptırımlar: Rusya"nın G-8 üyeliğinin askıya alınması ve bazı Rus işadamlarının mal varlıklarının dondurulması olarak gerçekleşti. Buna mukabil Rusya da ülkesindeki batılı yatırımcılara yönelik yaptırım kararı aldı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Danimarka Başbakanı Helle Thorning-Schmidt"in birlikte düzenledikleri basın toplantısında Danimarkalı gazetecilerin soruları genelde Kırım üzerineydi. Dikkatimi çekense Kırım"la ilgili soru sorulduğunda Thorning-Schmidt"in yüzünün gerilmesiydi.
Yüz ifadesinde endişe ve çaresizlik vardı.
Basın toplantısının yapıldığı gün Kırım"da Rus yanlısı paramiliter gruplar Ukrayna askeri üssünü basarak Ukraynalı askerlerin ölümüne sebebiyet verdiler.
Kırım"da her gün yasaklamalar, suikastlar, işkenceler, adam kaçırmalar ve öldürmeler üzerine haberler ajanslara düşüyor.
Olayların başladığı ilk günlerde kaçırılan Reşat Ahmedov"un öldürülmesinin ardından, yeni yönetimin Kırım Türklerinin (Tatarlar) lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu"na Kırım"a girme yasağı getirdiği iddia ediliyor.
Kırım Tatarları bu andan itibaren provokasyona gelmemeli ve akıllı bir siyaset izlemelidirler.
Kırım krizi tarihi hastalıkları yeniden gün yüzüne çıkartmaya başladı.
Gelinen noktayı yeni bir "soğuk savaş" dönemin başlangıcı olarak değerlendirmiştik. Gidişata bakıldığında "soğuk "sözü sıcak kalacak.
Batı, Kırım sorununu çözemezse telafisi imkânsız gelişmeler kaçınılmazdır.
