|
Ecevit"in nezaketi mi ?

Medyadaki "Ecevitsevenler Derneği" mensuplarının bıkıp usanmadan uçurdukları bir imaj vardır: "Bülent Ecevit çok dürüst ve kibardır !" Ecevit''in "dürüstlüğünü" yıllar önce milletvekili transferi yapması, bir bakanının Yüce Divan''da mahkum olması ve 55''inci Hükümet''in bir yolsuzluk gensoruyla düşürülmesi bile zedelememiştir. Ecevit''in dürüstlüğü konusunda belki de en doğru sözü Mimar-Yazar Aydın Boysan söylemiş herhalde: "Ecevit, yemez yedirir."

Ecevit''in nezaketine gelince... MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli bir süre önce, yakın çalışma arkadaşlarının arasına Türkiye Gazetesi''nde bir dönem parlamento muhabirliği yapmış Çınar Coşkunserçe''yi de katmak istedi. Coşkunserçe''yi özel kalem kadrosu içinde değerlendirmek isteyen Bahçeli, Devlet Bakanı Hüsamettin Özkan ile Başbakan Ecevit''in birlikte bulunduğu bir sırada da, bu niyetini "nezaketen" Başbakan''a iletti. Ancak Ecevit, Bahçeli''nin bu rutin bilgi sunmasını bir "izin alma" gibi algılayıp, Özkan''a dönerek, "Hüsamettin Bey, bu dosyaya bir bakın bakalım" dedi. Bahçeli, bu garip tutuma orada birşey söylemedi, ancak bakan kurmaylarına talimatı verdi: "DSP''nin atadağı kişilerle ilgili detaylı bilgi istiyorum." Şimdi hükümet ortakları arasında ilan edilmemiş bir kadro savaşı yaşanıyor. Çınar Coşkunserçe''ye gelince. O şimdi milliyetçi camiaya yakın bir derginin yöneticileri arasında bulunuyor.

Yüksek yargı ve milyon dolarlar

Önceki akşam, Türkiye''nin en fazla "itilip-kakılan" bir siyasi grubundan birkaç milletvekili ile birlikteydik. Sohbet ilerledikçe konu, döndü dolaştı yakın zamanda yaşanan bir "hukuk" olayına geldi. Bu süreçte sözkonusu gelişmenin fazlasıyla içinde olan muhatabımız, bir laf etti ki, mecliste bulunanların hepsinin adeta kanı dondu.

Bu milletvekilinin anlattığına göre, kısa bir süre önce yaşanan ve sonuçlarıyla Türk siyasetini altüst eden gelişmede, bazı yüksek zevatın istediği çok yüksek mali meblağlar göğüslenebilseydi, mevcut durum çok ama çok farklı olacaktı. Milyon dolarla ifade edilen meblağlar çeşitli aracı kurum ve kişilerce "potansiyel-mağdur" kesime iletilmiş ancak buradan olumlu bir cevap alınamamıştı. Üstelik milletvekili, bununla da yetinmiyor, "Siz sanıyor musunuz ki, kamuoyunda günlerce tartışılan pekçok konu için bu tür pazarlıklar yaşanmıyor ?" diyordu. O milletvekilini dinleyenlerin istisnasız hepsi, onun dürüstlüğü, yalan söylemezliği konusunda hemfikirdirler. Uzun politik geçmişinde bir tek lekeli nokta görünmeyişi, kendisinin yanısıra seçmenlerinin de iftihar vesilesiydi.

O zaman ? O zaman, o menhus darb-ı meseli mi hatırlayacağız ? Hani şu, "Deri kokarsa tuzlarsın, tuz kokarsa ne yapacaksın?.."

Evin reisi kim ?

MHP''li Devlet Bakanı Ramazan Mirzaoğlu, bir süre önce özel kalem müdürünü değiştirmek istedi. Mirzaaoğlu, bu görev için de yakın akrabalarından birisini uygun gördü. Değişiklik yapıldı ve Mirzaoğlu''nun akrabası görev başladı. Ancak yeni özel kalemin göreve başlamasıyla ayrılması bir oldu. Başbakanlıkta bu âni değişikliğe kulak kabartanların kulağına ise klasik bir aile içi çekişmenin yaşandığı duyumu geldi. Anlatılanlara göre, Mirzaoğlu''nun hanımı, -pekçok Türk ailesinde yaşanan bir sendromla- eşinin bir akrabasının bu görev getirilmesine sert tepki göstermişti. Aile içinde yaşanan bu krizin büyümesi üzerine de, Bakan Mirzaoğlu çareyi akrabasını bu görevden uzaklaştırmakta bulmuştu.

Sertlik yanlıları kazanıyor

Milletvekillerinin bakanlıklar nezdinde iş takibi sık sık sorunlara neden olur. Bitip tükenmez milletvekili isteklerinden bıkan bakanların arka çıktığı bürokratların milletvekillerine karşı takındığı kimi zaman özensiz tavırlarının da etkisiyle sık sık tatsızlıklar yaşanır. Bu tatsız durumlar nedeniyle sertleşen milletvekilleri de yok değil. Bunlardan birisi MHP Balıkesir Milletvekili Hüseyin Kalkan. Kalkan, birkaç defa randevu istediği halde Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli''yle görüşemedi. Kalkan bunun üzerine, Bahçeli''nin özel kalem müdürlüğünde atışmanın ötesinde de sert tavırlar gösterdi. Bir başka sertlik yanlısı politikacı ise DSP Kocaeli Milletvekili Turhan İmamoğlu. İmamoğlu, Meclis kulisinde, bir işi için olumsuz cevap veren Devlet Bakanı Hasan Gemici''nin üzerine yürüdü. Şimdilerde rivayet odur ki, artık İmamoğlu''nun hiçbir işi yerde kalmıyormuş!

Ancak isimleri girdi

DYP, kongresini geçen hafta yaptı. Delege, partiyi Meclis''in sonuncusu haline getiren Tansu Çiller''e bağlılığını had safhada gösterdi. Bu arada kongre salonuna yasal aday olanlar bile girmekte zorlananlar olurken, bir zamanlar DYP''nin en ağır topları olan Hüsamettin Cindoruk ile Yalım Erez ise ancak bir kırat pankartının üzerindeki "vecizeleriyle" salondaki yerlerini alabildiler. Politikanın gerçekten de hiç mi hiç vefası yok.


24 yıl önce
Ecevit"in nezaketi mi ?
Gel de imrenme
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü