"Ben yapmadım. Beni tutukladılar, çünkü bir süre Sovyetler"de yaşadım. Masumum, sadece bir kurbanım!" diyordu, Lee Harvey Oswald...
John F. Kennedy Suikastı"nın (22 Kasım 1963) yegâne tetikçisi olarak ilan edildi; bu devasa yalan uzun yıllar boyunca sadece Amerikan kamuoyuna değil, tüm dünyaya afiyetle yedirildi.
Oswald sadece bir "yem"di. Kitap deposunda gözetleme yapmak için görevlendirilmişti. JFK"e ateş edenler arasında yoktu. Başkan vurulduğunda kitap deposunun yer aldığı binanın ikinci katındaki kafeteryada yemek yiyordu. Suikasttan burada haberdar oldu. Olaydan yarım saat sonra sinemada yakalandı ve "suikastçı" olarak ilan edildi.
Kendisi için yazılan senaryoyu fark ettiğinde iş işten geçmişti. On iki saat boyunca sorguya çekildi ancak anlattıklarının tek kelimesi kaydedilmedi!
Suikasttan iki gün sonra, Dallas"taki Emniyet binasının çıkışında etrafı polis kaynadığı bir sırada Jack Ruby tarafından öldürüldü.
Suikast günü tüfeğini ateşlemediği kanıtlandı.
Silahı, Edgar Hoover"ın başında bulunduğu FBI"a gönderildi, böylelikle delil karartıldı.
İlk andan itibaren televizyondaki haberlerde "Bütün deliller Oswald"ın başkanın katili olduğunu gösteriyor" denildi. Basında sürekli "Azılı Marksist ve Castro taraftarı" olduğu yalanı pompalandı.
JFK Suikastı"nın perde arkasını örtbas etmek amacıyla kurulan "Warren Komisyonu" Oswald"ın bir komünist olduğu tezini işledi. "Castro ve KGB ile bağlantılı olduğu" yalanını besleyen çok sayıda yayın icra edildi. 1963 yazında Fidel Castro yanlısı bildirileri dağıtan büronun Küba liderinden nefret eden FBI"ın ajanları tarafından örgütlendiği ifşa oldu. Bildirileri dağıtanlardan birisi de Oswald"tı!
O günlerde yerel bir televizyonda açık oturuma çıkarılmıştı; "Ben bir Marksist Leninist"im" diye konuşuyordu. Senaryoda "boşluk" yoktu!
Sonradan, Oswald"ın 1959"da SSCB"ye iltica edişinin de "hesaba dâhil" olduğu anlaşıldı. Daha evvel Rusça eğitimi almıştı.
Bu göstermelik "iltica"dan önce Oswald"a CIA tarafından Marksizm eğitimi verildiği ortaya çıktı.
Başkan JFK"in bile "komünistlikle" suçlandığı, solcu avının revaçta olduğu bir dönemde...
Oswald "görev icabı gittiği" Sovyetler"den ABD"ye dönüşünde sorgulanmadı!
ABD"nin en anti-komünist eyaletlerinden biri olan Texas"ta Komünist Partisi üyesi olmak yirmi yıl hapis cezası demekti. Buna karşılık, Dallas"ta Oswald gibi bir "komünist!"in belediye tarafından işe alınmasında hiçbir mahzur görülmemişti!
Suikastın gerçekleştirildiği Elm Street"teki kitap deposunda işe girdi. Suikasttan iki hafta önce Oswald FBI"ı ziyaret etti! Bu dönemde sürekli CIA ajanı Clay Shaw ile irtibattaydı.
Shaw, Elm Street"te JFK"e çapraz ateş açan üç ayrı suikast timinin organizasyonunu yapan isimdi. Suikastın ertesi günü, Clay Shaw Oswald"a avukat buldu. Life dergisinin kapağında Oswald"ın elinde tüfekle bir fotomontaj resmi yayınlandı!
Oswald"ın katili Ruby 1967"de ölmeden önce, yattığı hapishane hücresinde bir arkadaşına yazdığı mektupta "Oswald"ın konuşmasını engellemek için enayi gibi kullanıldım. Bir gün Başkan Johnson nasıl bir adam göreceksin!" demişti.
CIA, JFK Suikastı"nda kendisine ayak bağı olacağını hesapladığı tam otuz kişiyi muhtelif aralıklarla ortadan kaldırdı.
Clay Shaw"un yargılandığı New Orleans"taki kritik mahkemede, eyalet başsavcısı Jim Garrison (1921-1992) suikasttaki resmi tezi baştan aşağı çürüttü.
Garrison, olay esnasında video kamerasıyla başkanın geçişini caddenin kenarındaki çimenli tepecikte filme alan Abraham Zapruder adlı bir ABD vatandaşının çektiği görüntüleri delil olarak kullandı...
Başsavcı, mahkemede bu görüntülerin Time-Life binasında bir kasada kilitli kaldığını Amerikan halkına izlettirilmediğini söyledi! (1 Mart 1969)
Jüri tarafından "suçsuz!" bulunan Clay Shaw, 1974"de "akciğer kanseri"nden öldü. Otopsiye izin verilmedi!
Resmi tez, kitap deposundaki Oswald"ın yani tek bir suikastçının üç kurşunla başkanı vurduğu, önde oturan Teksas Valisi Connaly"yi de yaraladığı yalanına dayalıydı.
Oysa tam elli bir tanık "Öldürücü kurşunların kitap deposunun yakınındaki çimenli tepecik tarafından geldiğini" söylediler. Zapruder"in çekim yaptığı yerin sağ tarafında tepeciğin yukarısındaki tahta perdelerin bulunduğu ağaçlı kısımda yerleşen CIA timine mensup tetikçilerin ateşi sonucu...
Limuzindeki Kennedy, ikinci atışta boğazından vurulmuş; "altıncı atış" ise kafasını parçalamıştı!
Olay yerinde üç farklı tim konuşlanmıştı. Bu nişancı timlerden ilki kitap deposunda, ikincisi onun yanındaki Del-Tex binasında, üçüncüsü ise çimenli tepeciğin arkasında mevzilenmişti.
Oswald"ın sadece gözcü olarak bulunduğu kitap deposundaki tetikçilerin kurşunlarından sadece birisi (üçüncü atış) Başkan JFK"i vurmuş, öldürücü kurşunların tamamı ise üçüncü timin yer aldığı çimenli tepeciğin arkasındaki tetikçilerden gelmişti.
JFK"in vurulduğunda içinde bulunduğu 1961 model Lincoln limuzin, elli yıl sonra bugün "dile gelse de" konuşsa!
