Türkiye, en başından beri istediği Güvenli Bölge’yi sonunda muhataplarına kabul ettirdi: Evvela, ABD ile sonrasında Soçi’de Rusya ile yapılan mutabakat, bu minvalde “masada elde edilen bir başarı” olarak kayda geçti.
Bu aşamaya, Barış Pınarı Harekâtı ile gelindi…
Haydut ABD’nin Suriye’nin kuzeydoğusunda bir PKK devleti (İkinci İsrail) kurma planı, can evinden vuruldu!
Evet, Ankara talep ettiklerini masada elde etti.
Yine de, her şey bitmiş değildir…
YPG & PKK’lı teröristlerin Güvenli Bölge’nin dışında yahut aşağısında varlığını sürdürdüğünü aklımızdan hiç çıkarmayalım!
ABD ile varılan mutabakatın 120 saatlik süresi işlerken; kahpe teröristlerin bir askerimizi şehit ettiklerini, ayrıca en az 40 taciz/saldırı yapıldığını da unutmayalım!
Bitmedi…
Daha dün, YPG-PKK’lı teröristler, Tel Abyad’da Suriye Milli Ordusu’nun askerlerine bombalı araçla intihar saldırısı düzenledi: İki asker yaralandı!
*
Başkan Erdoğan, 120 saatlik sürenin dolmasına çok az bir süre varken (Soçi dönüşünde) “ABD ile süre bu gece doluyor. Verilen sözler tam manasıyla yerine gelmiş değil. Türkiye’ye vardığımızda kesin neticeyi alacağız” dedi…
Milli Savunma Bakanlığı ise sürenin dolmasını müteakip “ABD tarafından, YPG’nin bölgeden çekilmesinin tamamlandığı bildirildi” şeklinde bir açıklama yaptı…
ABD’nin yine YALAN söylediği bellidir:
Ankara, Washington’ın beyanlarına asla ve kata güvenmemelidir. Kontrolü, kendisi yapmalıdır.
Güvenli Bölge’den çekilmeyip tebdil-i kıyafetle halkın arasına karışmış teröristlerin bulunabileceği hususu da, asla göz ardı edilmemelidir!
Türkiye, teröristlerin mevcut ve dahi muhtemel saldırılarına karşı Meşru Müdafaa hakkını “anında” kullanmalıdır.
*
ABD ve Rusya ile varılan anlaşmalarda verilen sözlerin hayata geçirilmemesi halinde “ne olacağı” bellidir: TSK’nın bölgedeki harekâtı, kaldığı yerden devam edecektir! Etmesi, mecburi istikamettir!
Aksi takdirde terör unsurlarının temizleneceği; muhataplarımıza kabul ettirilmiştir.
Vaziyet böyleyken…
Son tahlilde; Türkiye’mizin teminatı, “ABD’nin ve Rusya’nın verdikleri sözler” veya “onlarla varılan malum mutabakatlar” da değil; bizatihi kendi gücü ve kararlılığıdır.
YPG eşittir PKK’nın, en çarpıcı örneği de şudur:
*
Onun itirafları arasında “Şahin Cilo”nun da adı geçiyordu!
“Ferhat Abdi Şahin” diye de bilinen ve asıl adı Mustafa Abdi bin Halil olan bu şahıs; Türkiye’nin “Kırmızı Liste” ile aradığı ve başına ödül koyduğu teröristler arasındadır!
Sarı Kovboy, Başkan Erdoğan’a yazdığı malum mektupta “Aptal olmayın, onunla görüşüp anlaşın!” diye aşağılık bir teklifte bulunurken; işte bu Kaşar Teröristin adını anmıştı…
Trump “Mazlum Kobani” diye seslendiği Zalim Kobani’sini Beyaz Saray’da ağırlarsa hiç şaşırmayız!
Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu da; işte bu “Şahin Cilo” kod adlı teröristle “görüntülü” bir görüşme yaptı!
CHP’li Erdal Aksünger, önceki gece ekranlarda “YPG terör örgütü değildir” dedi…
CHP’nin Başı Kılıçdaroğlu da “Bizim için YPG bir terör örgütü değildir. Vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşumdur” demişti! (21.10.2014)
*
